Covid-19 aşısı bulaşmaya karşı test edilmedi mi

Sosyal medya “Pfizer yöneticisinden itiraf” videosu ile çalkalanıyor. O videoda Avrupa Parlamentosu üyesi Rob Roos’un ‘Aşı piyasaya sürülmeden önce bulaşmayı durdurup durdurmadığı test edildi mi?’ sorusuna ilaç firmasının yöneticisi Janine Small, aşının kullanıma sunulmadan bu konuda test edilmediği, bulaşmayı önleyip önlemediğini bilmedikleri cevabını veriyor ve bunu da ‘Bilim hızında ilerlemek ve bu açıdan, her şeyi risk altında yapmak zorundaydık’ diyerek açıklıyor. Ancak hatırlarsınız ki o ilk dönem aşılar bulaşmayı engellediği söylemi ile de tavsiye ediliyordu. Bilim dünyası bu soru-cevap ardından ikiye bölündü. Gelin, madalyonun iki yüzüne de bakalım.

Haberin Devamı

BİR AŞININ ÖNCE ETKİNLİĞİNE BAKILIR

SAĞLIK Bilimleri Üniversitesi, İzmir Tıp Fakültesi, Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisi Sorumlusu Prof. Dr. Cenk Kıraklı, bir aşı ya da ilacın piyasaya çıkmadan birçok aşamadan geçtiğini söylüyor, “Faz-3 son aşamadır ve bu aşamada birincil hedefe yani aşının hastalığı ya da olası ölümleri engelleyip engellemediğine bakılır. mRNA Biontech aşısı için de aynısı yapıldı. Kaldı ki o dönem hastalık hakkında fazla bir bilgimiz yoktu, her gün onlarca insan virüse bağlı nedenlerle hayatını kaybediyordu. Yoğun bakım üniteleri dolu, önünde sedyelerde hastalar bekliyordu. Yani aşı hayat memat meselesi idi. Biontech de böyle bir ortamda, Faz 3 aşaması tamamlanıp Amerikan İlaç ve Besin Dairesi, FDA’nın acil kullanım onayı ile piyasaya çıktı” diyor.

Haberin Devamı

Covid-19 aşısı bulaşmaya karşı test edilmedi mi

Videonun sadece 2 dakikalık bölümü değil, 1 saat 48 dakika, tamamını dinlediğini belirten Prof. Dr. Kıraklı, “Sosyal medyada çoğunlukla aşı karşıtlarının savunduğu videoda şirketin kıdemli yöneticisi de aslında benim söylediğim şeyi söylüyor: ‘Piyasada neler olup bittiğini gerçekten anlamak için bilim hızında ilerlemek ve bu açıdan, her şeyi risk altında yapmak zorundaydık.’ Bu, doğru. Çünkü insan hayatı söz konusu idi. Soruyu soran demagoji yapıyor. Aşı karşıtları da sanki bir açık bulmuş gibi, ‘Biz söylemiştik’ diyerek bunu kullanıyor, göz göre göre yalan söylüyorlar” vurgusu yapıyor.

AŞININ BAĞIŞIKLIK ETKİSİ SAHADAN GELEN BİR BİLGİDİR

Prof. Dr. Kıraklı, bir aşının bulaşmayı azaltıp azaltmadığı, bağışıklığa etkisi olup olmadığı gibi ekstra faydalarının, aşılama başladıktan sonra sahadan gelen verilerle anlaşıldığının altını çizerek, şu örneği veriyor: “Mesela, aspirin. Ağrı kesici, soğuk algınlığı ilacı olarak piyasaya çıktı, sonra kan sulandırıcı etkisi olduğu da anlaşıldı ve bunun için de kullanılmaya başlandı. Ayrıca firmaların aşı ya da ilaçları test etme zorunluluğu yok! Bu çalışmaları hekimler, hastaneler yapar. Biontech’in Faz 3 çalışmasını Türkiye’den hekimlerin de olduğu bir aşı grubu yaptı, aşılama başladıktan sonra elde edilen verilerde gördük ki aşının bulaşmayı azaltmak gibi bir etkisi de var. O saatten sonra ‘Kendiniz için değilse bile sevdiklerinize bulaşmasın diye aşı olun’ denildi. Olay bu. Ancak aşı karşıtları maalesef her yerde. Ama bir yandan da aynı Avrupa 1.8 milyar doz yeni aşı siparişi veriyor. Aşının 5-11 yaş kullanımı FDA acil kullanım onayı alıyor. Madem işe yaramıyor, bulaşı önlemiyor, neden sipariş veriyorlar?”

Haberin Devamı

Covid-19 aşısı bulaşmaya karşı test edilmedi mi

NE KADAR ACİL OLURSA OLSUN TESTLERLEDEN GEÇMESİ GEREKİR

ÜSKÜDAR Üniversitesi Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, Pfizer şirketinin temsilcisinin kendisine yöneltilen soruya aşının bulaştırmayı engelleyip engellemediğine dair testlerin yapılmadığı yönünde verdiği cevabı hatırlatarak, ‘Bu bir skandaldır’ diyor ve şöyle devam ediyor: “ABD, Florida COVID-19 aşıları raporuna göre 18-39 yaş arasındaki gençlerde kalp rahatsızlıklarına bağlı ölümlerde yüzde 84 artış yaşandığının gündeme oturması ve dahası PCR testlerinin kapalı alanlar, ulaşım gibi birçok hak kullanımı açısından zorunlu tutulması, çalışma ve sosyal yaşamdaki kısıtlamalar, aşı pasaportları ve benzeri önlemler de düşünüldüğünde; bulaştırmayı önleyip önlemediği dahi bilinmeyen bir aşının, ‘Yakınlarınız için, toplum için, yayılmayı engellemek için’ söylemi ile zorunlu tutulmasına karşı, şirket yetkilisinin verdiği bu cevap, toplumda büyük bir rahatsızlık yaratmıştır.”

Haberin Devamı

“Bazı uzmanlar bunun normal olduğunu belirtiyor. Oysa yurtdışında hatırı sayılır sayıda araştırmacı bunun tersini düşünmekte. Daha önce bir aşı; yıllar süren testlerden geçer, yan etki, bulaştırma, koruma, etkinlik de dahil neredeyse tüm veriler bilinerek piyasaya çıkmasına izin verilirdi. Pfizer yetkilisinin “Bilim hızında hareket etmemiz gerekiyordu” savunması bu noktada gariptir. Nedeni; eksik yapılan her araştırmanın insan sağlığı, hakları ve hayatını birebir etkiliyor olmasıdır. Ayrıca süreçte aşısızlara, ‘bulaştırıcı’ gözü ile bakılmış, ayrımcılık yapılmış, ciddi hak kayıpları yaşanmıştır.”

‘CHALLENGE’ DENEYLERİ

“Peki, bu testler çok mu uzun sürerdi veya yapılamaz mıydı? Cevap net, gayet kolay yapılabilirdi. Bu deneylere ‘Challenge’ deneyleri denir. Gerekli etik izinlerden sonra, seçilen özel gönüllü gruplar ile, hatta model hayvanlar ile de bu deneyler yapılarak bulaştırma rahatlıkla test edilebilir, toplum doğru bilgilendirilebilirdi. Bu süreçte SARS-CoV2 etkilerinin anlaşılması için bir grup aşılanmamış insana virüs bulaştırılarak etkilerinin araştırıldığı bir deney dahi yapılmıştı. Buna benzer bir deney rahatlıkla bu aşı için de yapılabilirdi. Demek ki bazı uzmanların söylediği gibi aşı piyasaya çıkmadan bulaşma anlaşılamaz, çalışma yapılamazdı tezi tamamen yanlış ve yanıltıcı niteliktedir. Aşı ile ilgili “bilim hızı ile” çalışırken yapılan tüm eksikler, bugün bizleri endişelendirmekte, daha neler eksik yapıldı acaba diye düşündürmektedir. Şirket aşıyı piyasaya çıkarmadan bulaşmayı test edebilirdi. Etmemesi bir yana toplum maalesef yanıltılmıştır. Artık şapkayı öne koyma ve bu süreçte yapılan hataların bir daha asla yaşanmaması için iyi analiz ve tahlil zamanıdır.” 

Yazarın Tüm Yazıları