'Annelik'ten ibaret değiliz

Kadın ve Demokrasi Derneği, KADEM kimi zaman içinden çıktığı muhafazakâr-dindar kesim tarafından geleneksel-kültürel kodlarla beslenen bağnaz bakış açısına karşı tavrı nedeni ile, kimi zaman da seküler-militarist kesim tarafından aileye bakışı özelinde ve ‘dini bir gereklilik’ olarak taşıdıkları başörtüsü sebebi ile hedef tahtasına oturtuldu. Ancak her iki mahallenin de eleştirilerine rağmen 9 yıldır, ‘Kadın hakları mücadelesinde biz de varız’ diyorlar.

Haberin Devamı

Bu kapsamda da her iki yılda bir Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi düzenleniyor. Bu yıl 4-5 Kasım’da AKM’de yapılacak 5. zirvenin başlığı, ‘Kültürel Kodlar ve Kadın’. KADEM Başkanı Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu ve Vakfın Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın davetlisi bir grup gazeteci olarak Dolmabahçe Resim Müzesi bahçesinde buluştuk. Başörtüsü ve aile meselesinden İstanbul Sözleşmesi feshine kadar her soruya samimiyetle yanıt verdiler.

Annelikten ibaret değiliz

ROLLERDEN ZİYADE...

5. zirvenin başlığı Kültürel Kodlar ve Kadın. Ancak Türkiye’de ne yazık ki geniş bir çevrede kadına atfedilen kod, ‘annelik’ ile sınırlı.

Haberin Devamı

Dr. S. O. Gümrükçüoğlu: Kadın, modernleşme ve küreselleşmenin de etkisiyle artık evinden çıktı. Bu noktada kadınların hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan, siyasetten ekonomiye, kültür sanattan akademiye kadar dilediği her alanda var olması için uğraşıyoruz. Her kültür kadını kendi içinde tanımlar. Ve bu kodlar kadının nasıl giyinmesi, nasıl yaşaması ve görünmesi gerektiğinden tutun anneliği, kariyerine kadar geniş bir yelpazede baskı aracı olabilir. Ki sadece doğu değil gelişmiş Batı toplumlarında da kadınlar hak gaspları yaşamaktadır. Oysa kadın hakları bir insan hakları meselesidir. Annelik, elbette aile ve toplumun önemli bir değeri. Ancak kadının varlığı sadece annelikten ibaret değil. Anne olamamış ya da olmayı tercih etmemiş veya olmuş ama kendini çocuklarına vakfetmiş kadınlar vardır. Dolayısıyla kadına yüklenen toplum rollerden ziyade, toplumsal alanın her noktasında, bir ‘birey’ olarak kadın emeğini görünür kılmak asıl hedefimizdir.

BİZİ ETİKETLEMEYİN

S.E. Bayraktar: Bir tarafta geleneksel kodlar diğer tarafta seküler zihniyet kadını kendi tahakkümü altına almaya çalışıyor. Bu karmaşada özellikle muhafazakâr şehirli kadınların ciddi bir sıkışmışlık yaşadığını görüyoruz. Kimliğimizi illa bir şeyler ile etiketlemeye çalışmayın. Dindar, aileyi korumaya çalışan ama bir yandan da kamusal alanda var olmaya çalışan kadınlarız. Bunların hepsi bir arada olabilir. Bırakın kadınlar nerede olmak istiyorsa orada olsun, topluma faydası dokunsun. Bu sebeple de diyoruz ki: ‘Kadın hakları meselesi sadece kadınların değil tüm toplumun meselesidir.’ Annelik ve aile konusu mesela. ‘Neden kadın diyorsunuz da aile demiyorsunuz?’ eleştirileri geliyor. Gereksiz bir zorlama. Nihayetinde kadın için çalışıyor olmak aileyi önemsemediğiniz anlamına gelmez. Ayrıca kadın sadece aile içinde olduğu zaman mı kıymetli?

Haberin Devamı

Annelikten ibaret değiliz

GÖSTERMELİK BİR HAREKET İLE HELALLEŞMEDEN BAHSEDİLEMEZ

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Başörtüsüne yasal güvence’ teklifine Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Yasal değil, anayasal düzenleme’ yanıtı ile el yükseltmişti. Destekliyor musunuz?

Dr.S. O. Gümrükçüoğlu: 28 Şubat sürecini yaşamış bir kadın olarak gönülden temenni ediyorum ki bir daha bu topraklarda başörtüsü meselesi olmasın. Ancak başörtüsü meselesi prim yapılabilecek bir alan değildir. Bırakalım da kadınlar istedikleri gibi giyinsin ya da istedikleri gibi örtünsünler.

S. E. Bayraktar: Başörtüsü konusunda yasal zeminin güçlenmesini de aile konusunu da destekliyoruz. Evlilik birliğinin netleşmesi küresel LGBT propagandasına karşı elimizi güçlendirir. Öte yandan bazı siyasi partilerin başörtüsü üzerinden prim yapmaya çalıştığının da farkındayız. Bu samimiyetsizlik. Çünkü aynı zihniyet bir taraftan da farklı alanlarda başörtüsü konusunda ayrımcılığa devam ediyor. Bu sebeple ‘göstermelik’ diye nitelendirebilecek öneri ile bir helalleşmeden bahsedilemez.

Haberin Devamı

Annelikten ibaret değiliz

ÇİRKİNLEŞENE CEVABINI VERMELİ

KADEM, İstanbul Sözleşmesi’nin ‘bazı’ maddelerine sahip çıkınca bazı muhafazakâr-dindar çevreler tarafından ağır ithamlar ile linç edildiniz. Abdurrahman Dilipak’ı da bir yazısı sebebi ile dava ettiniz. Davanın akıbeti nedir?

Dr. S. O. Gümrükçüoğlu: Karşımızdaki kişiler belki iyi niyetli belki de sadece kendi kanaatlerini dayatma peşindeler. Eleştirilere her zaman açığız ancak bir saygı sınırı vardır. O sınırı aşan herkesi dava etme hakkımız var. Kimse kimseyi durduk yere şikâyet etmez. Çirkinleşmeden söz söylemek önemlidir. Karşı taraf çirkinleşiyorsa ki hangi kanaatten olduğunun önemi yoktur, gerekli cevabı vermek lazım gelir.

Yazarın Tüm Yazıları