5 soruda COVID-19 aşısı

Faz-3 çalışmaları başlayan Çin aşısı CoronaVac’tan 50 milyon doz, BioNTech-Pfizer aşısından ise 1 milyon doz yolda. İlk aşamada sağlık çalışanları, 65 yaş üstü ve engelliler aşılanacak. Ancak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de aşıların güvenilirliği ve yararı tartışma konusu! Çin aşısı ile ilgili spekülatif yorumlar da cabası! Peki olmalı mı? Olmasak ne olur? Ben sordum, Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz yanıtladı.

Haberin Devamı

1) KOMPLO TEORİLERİNE İTİBAR ETMEYİN

Soru: Bugüne kadar “Ah bir aşı bulunsa da rahat etsek” diyorduk. Bugünse masada 11 farklı aşı adayı var. Ancak şimdi de aşı karşıtlığı ile mücadele ediyoruz. Ne değişti? Korkunun sebebi ne?

Cevap: “Ülkemizde aşı karşıtlığı değil ancak bir ‘aşı tereddüttü’ olduğunu düşünüyorum. İnsanlar bilmediklerinden korkarlar. Bir konuyla ilgili temel düzeyde bilgi arttıkça tereddüt de azalır. Bu noktada tüm aşıların geliştirme yöntemleri, etki mekanizmaları, olası yan etkileri halkın anlayacağı sadelikte basın ve sosyal medyada yer almalı, ekranlar bilimsel kongrelere dönmemeli ki kafalar karışmasın. Ayrıca halkımız bu noktada sosyal medyadaki asılsız bilgi ve komplo teorilerine itibar etmemelidir.”

5 soruda COVID-19 aşısı

Haberin Devamı

2) SAHADA EN GÜÇLÜ SİLAH AŞIDIR

Soru: Buradan hareketle aşı olmalı mıyız? “Evet” ise neden?

Cevap: “Koruyucu sağlık hizmetleri, tedavi edici sağlık hizmetlerinden önce gelir. Başarıya insanları hastalıktan koruyarak ulaşabilirsiniz. COVID-19 gibi yaygın bir hastalıkla mücadele ederken yoğun bakım yatak kapasitesini arttırarak sorunu çözemezsiniz. Sorunun kaynağına inmeli ve çözümü kaynakta aramalısınız. Yani hastalığa yakalanmanın önüne geçilmeli. Maske, mesafe, temizlik ve kalabalıklardan kaçınma bunlar arasında. Aşı ise bu salgından kurtuluşumuz için en etkili araçtır. Hastalığı daha hafif atlatmamızı sağlayacaktır. Ayrıca toplum bağışıklığını sağlamanın da en etkili yolu aşıdır. Toplumun yüzde 60’ından fazlasını aşılamalısınız ki siz salgından kurtulabilesiniz.”

3) MUTLAKA AŞI OLUNMALI

Soru: Ben aşı olmaya karar verdim diyelim. Kafama göre gidip olabilecek miyim?

Cevap: “Aşılar ülkemize geldikten sonra hemen uygulamaya başlanmayacak. Öncelikle Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu aşıların ülkemizin standartlarına uyup uymadığını denetleyecek. Bu bilgileri Faz-3 çalışmalarının erken sonuçlarıyla harmanlayacak ve uygun görürse erken kullanım izni verecek. Ardından da risk gruplarına göre aşama aşama halkımıza uygulanması başlayacak.”

Haberin Devamı

BEN DE OLACAĞIM

“Erken kullanım izni verilir verilmez içime sine sine inaktif virüs aşısını ben de yaptıracağım.”

4) OLUMSUZ BİR GELİŞME YOK

Soru: BioNTech/Pfizer ve Moderna aşılarının yüzde 90 üzerinde etkin olduğu biliniyor. Türkiye ise 50 milyon doz CoronaVac sipariş etti. Neden diğer aşılar değil de CoronaVac?

Cevap: “Birincisi, bunlar üretim kapasitesi yüksek firmalardır. İkincisi de ülkemize gelecek olan inaktif virüs aşısıdır. Faz-3 çalışmaları ülkemizdeki seçkin üniversitelerde, ilk etapta sağlık çalışanları sonrasında da gönüllü katılımcılar ile sürmekte ve çalışmalardan elde edilen ön sonuçlar yetkili kurul/kurumlarla paylaşılmakta. Şu ana kadar olumsuz hiçbir gelişme gözlenmemiştir.

Haberin Devamı

5) ARABA DEĞİL AŞI BU

Soru: Virüs Çin’den yayıldığı için ‘Çin aşısı’ denilerek şüphe ile yaklaşılıyor. Sizce bunun bir karşılığı var mı? Aşı salgının seyrini nasıl etkiler?

Cevap: “Hedefimiz insanları hastalanmaktan en üst düzeyde korumaktır ki bunun da en etkili yolu aşıdır. Yerli aşılarımızın geliştirilmesiyle aşıda da dışa bağımlığı en aza indirmeyi hedeflemeliyiz. Ancak bu süreç tamamlanana kadar bu eksikliği yurtdışından temin edilen aşılarla gidermek durumundayız. Hedefimiz bu aşılardan bilimsel olarak en güvenilir, en etkili olduğunu düşündüklerimizi en kısa süre, en yüksek miktarda temin etmektir. Burada aşının menşeinden çok etkinliği ve güvenilirliği ön planda olmalıdır. Bu bir beyaz eşya ya da araba değil ki şüphe duyulsun.”

Yazarın Tüm Yazıları