Paylaş
ARTIK DAHA DÜŞÜK BİR TEHDİT
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, ‘Salgın henüz bitmiş sayılmaz’ diyor. Tam, yılgın bir ses tonu ile ‘Aman, yapmayın!’ diyecektim ki ‘Merak etme, tünelin sonundayız’ diyerek, yüreğime su serpti. Dünyada günde yaklaşık 1 milyon vaka, 5-6 bin civarında da ölüm kaydedildiğini belirten Prof. Dr. Özlü şöyle devam ediyor: “Salgında 2020 ve 2021 ile kıyaslanamayacak bir noktayız. Dünyada ama özelikle Avrupa’da hayat neredeyse normale döndü. Bizde de durum benzer. Genel itibarı ile salgının daha düşük bir tehdit haline geldiğini söylemek mümkün. Bu da COVID-19 virüsünün diğer solunum yolları virüsleri; grip, soğuk algınlığı, nezle gibi, sıradanlaştığını gösteriyor. Başından beri bu virüsün epidemik bir virüse dönüşmesini bekliyorduk ki bu beklenti 2 yıl sonunda gerçekleşmiş görünüyor. Virüs bundan sonra belki hep hayatımızda olacak ama bizler normal hayatımıza devam edeceğiz.”
VAKA SAYILARI ÖNEMSİZ
Ne oldu da 2 yıl boyunca ortalığı kasıp kavuran bu virüs birden daha düşük bir tehdit haline geldi? Prof. Dr. Özlü diyor ki: “Bunda aşılamanın etkisi büyük. Elbette geçirilen enfeksiyonlar da toplumsal bağışıklığın oluşmasında etkili oldu. Ayrıca virüs geçirdiği mutasyonlar ile ağır hastalık yapma etkisini yitirdi. Pandemiden önce yapıp bugün yapamadığımız pek de bir şey kalmadı. Büyük oranda normalleştik. Bu noktada vaka sayıları da önemini yitirdi. Bunun üzerinden konuşmak anlamlı değil çünkü artık hastalık daha hafif atlatıldığı için test yaptıranların sayısı hayli düşük. Onun yerine hastane yatış ve yoğun bakım dolulukları daha önemli veriler ki o noktada da salgının eskiye göre oransal olarak hafiflediğini söyleyebilirim. Dileğimiz, ölüm sayısının da bir an önce sıfırlanması.”
RİSK GRUPLARI
“Risk azalmış görünüyor dedim ama virüsün tehdit ettiği riskli gruplar da var tabii. Virüs, 65 yaş ve üzeri, bağışıklığı baskılanmış bir hastalığı olan ya da tedavi alan kişilerde hâlâ ölümcül olabilir. Dolayısıyla kapalı-iyi havalandırılmayan yerlerde maske takılmalı. Hapşıran, öksüren, ateşlenenlerin dışarı çıkmaması, çıkıyorsa da önlem alması-hijyene dikkat etmesi toplumsal saygının gereğidir.”
MEVSİMSEL HALE DÖNEBİLİR
Geçen hafta manşetlerde Omikron’un yeni kardeş soyu XE vardı. Endişelenmeli miyiz? Mikrobiyoloji uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu, her varyantta endişe ve paniğe gerek olmadığını belirterek, “Virüslerin mutasyona uğramaları çok normaldir. Ve bu bizim için iyi haber olabilir” diyor. Omikron ile virüsün mutasyon şeklinin değiştiği, influenzaya benzemeye başladığını belirten Dr. Taşkınoğlu bunun virüs inanılmaz hızla değişse de önümüzdeki 12 ay içinde büyük, yeni bir varyant olasılığının azaldığı ve COVID-19’un mevsimsel olacağı anlamına gelebileceğini söylüyor ve diyor ki: “SARS-CoV-2 ortadan kaybolmadıkça ve dünya genelinde bulaşmaya devam ettikçe mutasyona uğramaya devam edecektir. Başka bir deyişle, büyük bir soy vardır, birkaç yılda bir yeni bir varyant ortaya çıkar, diğerleri yok olur. Ancak SARS-CoV-2 bizi şaşırtan bir mutasyon geliştirme özelliğine sahip. Bir sonraki varyant sonuncudan türemiyor. Yani Omikron Delta’dan ve Delta da Alpha’dan gelmedi.”
BULAŞMAYI DÜŞÜK TUTMALIYIZ
“Ancak Omikron ile bir kırılma yaşandı ve mutasyon ‘alt tipler’ şeklinde gözükmeye başladı. Bu bize tıpkı gripte de olduğu gibi, basamak benzeri bir modele geçtiğimizi düşündürüyor. Yani virüsün nasıl değişeceği ve seyredeceğini artık tahmin edebilecek, önlemlerimizi de ona göre alabileceğiz. Bu iyi haber! Ama hâlâ bundan sonra ne olacağından ne yazık ki yüzde 100 emin olamıyoruz. Virüsün başka bir değişim fırsatı yakalamaması içinse bulaşmayı mümkün olduğunca düşük tutmalıyız.”
PANDEMİ ENDEMİ OLACAK
ABD Jackson Laboratuvarı Baş Araştırmacısı, İmmünoloji Uzmanı Prof. Derya Unutmaz, birkaç zamandır kendi sosyal medya hesabından da bağıra bağıra aynı şeyi söylüyor: “Pandemi bitiyor.” Derin bir ‘oh’ çekiyorum, Prof. Dr. Unutmaz ise şöyle anlatıyor: “Geçen ay Hong Kong, Güney Kore ve Çin’de vaka sayılarının artması hepimizde endişe yaratsa da bu ‘Salgın yeniden alevleniyor’ anlamına gelmiyor. Pandemin bitiyor olmasındaki en büyük kriterse virüsün ölümcül olmasının çok düşmesi. Vaka sayılarına oranla ölüm oranı belli bir noktaya düşer, ağır hastalık yükü azalırsa süreç pandemiden endemiye dönüşecek ki azalan rakamlara bakınca hızla oraya gittiğimizi söyleyebiliriz. Bu, virüs tamamen yok olacak anlamına gelmiyor tabii. Zaman zaman belli dalgalanmalar yaşanacak ama artık virüsü tanıyoruz, kontrolü de elimizde. ‘Bu ne zaman olacak?’ dersen... Tahminimce önümüzdeki 1-2 ay içerisinde endemik sürece gireceğiz. Bundan sonra çok daha güçlü bir varyant çıkmazsa ki bence bu olasılık çok düşük, beklenen o yaz bu yaz diyebiliriz.”
Paylaş