Paylaş
Yokun, yok olduğu bir şehirde yaşıyoruz.
Ve, kıymetini bilmiyoruz.
Günü birlik yaşamaya da devam ediyoruz.
Verimli toprağını ne hale getirdiğimiz ortada.
Beton yığınına dönüştürdük.
Güzelim akarsularını kirletip, çevreyi tehdit eder hale getirdik.
Şimdi de kara kara düşünüyoruz.
İznik gibi 7000 yıllık höyükleriyle ilk yerleşimin, Büyük İskender’in kumandanlarının, Bithynia Krallığı’nın, Roma ve Bizans’ın, Selçukluların, Osmanlı’nın izlerinin hala bulunduğu, Hristiyanlar için çok önemli olan, İsa’nın Tanrı’nın oğlu olarak kabul edildiği 1. Konsül, resim ve heykel sanatının önünü açan 7. Konsül’ün toplandığı bir ilçemiz var.
Kaderine terk ettik.
Osmanlı padişahlarından Yıldırım Bayezid’in türbesindeki, tarihi sanduka örtüsünü koruyamayıp çaldırdık.
Daha neler neler…
Allah’tan, Türkiye’nin ilk kayak merkezi olan Uludağ’a geçte olsa sahip çıkmaya başladık.
Kayakseverlerin doğal güzelliğiyle beyaz cennete benzettiği Uludağ’da son yıllarda gerçekten güzel işler yapılıyor.
“Bundan önceki yöneticiler ne işi yapıyordu?” o da ayrı bir konu...
Bunda, Bursa Valisi Yakup Canbolat ile Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın katkıları çok büyük.
Önceki yıl, özellikle kış aylarında çok tehlikeli olan Bursa-Uludağ yolunu genişlettiler.
Geçen sene doğalgaz getirdiler.
Bu yıl da arıtma tesisinin yapılması için İller Bankası’ndan gerekli olan kredinin onayını çıkardılar.
Yapılacak ihalenin ardından çalışmalara hemen başlanacak.
Son olarak, Uludağ’da kayak sezonunu altı aya çıkartacak olan suni kar makinesinin kurulması için, gölden getirilecek suyun altyapısında kullanılacak kredinin bakanlıktan onayını aldılar.
Suni kar makinesinin kurulması konusunda, çok dikkatli olunmalı.
Hatırlayanlar bilir, yaklaşık on yıl önce Uludağ’a, milyonlarca lira harcanarak suni kar makinesi alınmıştı.
Öyle bir makine aldılar ki.
Yüzlerine-gözlerine bulaştırdılar.
Makine, sadece eksi 5 derece sıcaklıkta kar yapıyordu.
Başka da çalışmıyordu.
Hava sıcaklığı sıfırın altında 6 derece oldu mu “dolu” eksi 4 dereceye indimi “yağmur” yapıyordu.
Zirvede, bu makinenin alınması ve parasının ödenmesi konusunda bayağı tartışmalar yaşandı.
Sonunda o makina, kullanılmamak üzere depoya konuldu.
Son halini bilmiyorum.
Bu hatırlatmayı, benzer hataya düşülmemesi için yapıyorum.
Umarım, dikkate alırlar.
Paylaş