Paylaş
Yaşanan, kavga, yaralama ve cinayet gibi olayları da abartmamak gerekiyor...Bu gibi adli olaylar her yerde yaşanıyor...
Bursa’nın yaşanabilir şehir olmasında, Vali Yakup Canbolat’ın gecenin ilerleyen saatine kadar görevinin başında olması, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan ile İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Recep Yalçınkaya’nın önceden bu şehirde çalışmış olmaları önemli bir etken...
En büyük sorun ise vatandaşların, olası hırsızlık olaylarına karşı önlemlerini almaması...
“Amaan, bir şey olmaz” anlayışından, kurtulamaması...
Şöyle ki... Nilüfer İlçesi Barış Mahallesi’nde, evinde 500 bin liralık para ve ziynet eşyası olan bir kişi, markete, kapıyı üzerine çekerek gitti... Döndüğünde, para ve ziynet eşyalarının çalındığını anlayınca, derinden bir, “Eyvahhh” çekti...
Sonra da, herkes gibi o da polise koştu....
SUÇLUNUN ŞANSI YOK...
Evde inceleme yapan polis, parmak izi bulamadı... Görgü tanıklarına da ulaşamadı... Binada, güvenlik kamerası da yoktu... İş yerlerinde olan bazı kameralar ise şüphelileri görüntülememişti... Sonunda, hırsızların kimliklerini nasıl belirlediler biliyor musunuz? Olayın yaşandığı dakikalarda, yoldan geçmekte olan halk otobüslerinin plakalarını belirleyip, araçların üzerindeki kameraları inceleyerek... Polis, o görüntülerden 2’si kadın üç kişiyi yakaladı... Üstelik, çaldıkları para ve ziynet eşyalarıyla... Fazla değil bir kaç saat daha geç kalsaydı, 500 bin lira tutarındaki para ve ziynet eşyalarına ulaşılamayacaktı...
İHMALİN BEDELİ...
Ev sahibi, para ve ziynet eşyalarını bankaya koysaydı veya sokak kapısını kilitlemiş olsaydı bu olay yaşanmayacaktı...
Poliste, uğraşmayacaktı... Bu, ev ve iş yerlerinde yaşanan sıradan bir hırsızlık olayı... Şimdi gelelim, yolumun üzerinde olduğu için, işe gidip gelirken günde iki kez gördüğüm ihmale... Bir başka deyimle, yaşanabilecek hırsızlık olayına... Balat Mahallesi’nde iki ay önce bir kurum tarafından, altyapı çalışması gerçekleştirildi..
Eskiyen kablolar, yenileriyle değiştirildi...
Buraya kadar sorun yok.... Problem, ihtiyaç fazlası kabloların, çalışma sonrası haftalardır alınmaması.. Bunlar çalınırsa ne olacak? Kablolar akıllarına gelince şikayetçi olacaklar.. Üzerlerine zimmetli olduğunu belirtip, bulunmasını isteyecekler... “ihmallerinden” hiç bahsetmeyecekler... Sonuç olarak... Gerekli önlemleri almıyoruz... Canımız yanınca, “keşke” diyoruz...İlginçtir; “Amann bir şey olmaz” anlayışından bir türlü vazgeçmiyoruz... Kendimize zarar verirken, güvenlik güçlerini de zor durumda bırakıyoruz... Çaresiz kalınca da kendimizi aklamak için günah çıkartıyoruz...
Haksızlık yapıyoruz...
Paylaş