Bursa’da 250 vaka 4 ölü...

Nüfusu 3 milyonu aşan Bursa gibi sanayi şehrinin, salgının pik yaptığı o dönemlerde, “hasta”, “vaka” ve “ölü” sayısıyla, Yalova, Balıkesir, Eskişehir ve Kütahya. Edirne ve Tekirdağ’dan daha iyi durumda olması başarıdır...

Sorunlar yaşanmadı mı?

Tabii ki oldu...

Ama fazla değil...

Açıklanan rakamlar da bunu gösteriyor...

Demirören Haber Ajansı (DHA) Bursa Bölge Temsilciliği’ne tekrar atanmamdan dolayı, Bursa Valisi Yakup Canpolat’ı makamında ziyaret ettim...

Kısa hal hatır sohbetinden sonra, konu dönüp dolaşıp koronavirüse geldi doğal olarak...

Kendisine, Bursa’nın, pandemi sürecinde en az vaka görülen iller arasında nasıl yer aldığını sordum.

Süreci yakından takip ettiği belli olan Vali Canpolat’ın yanıtı, “Bursa’yı yönetenler ile şehirde yaşayanların iyi bir ekip çalışması yapmasıydı” şeklinde oldu.

 Bu da; Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı, valilik ve il sağlık müdürlüğünün aldığı kararların, belediyeler ve güvenlik birimlerinin denetiminde, vatandaşlar tarafından yaşama geçirilmesi anlamına geliyor...

Vali bey bu süreçte, sağlık çalışanları ve filyasyon ekiplerine özellikle teşekkür etti.

Çalışanlarını zorlamayıp araç ve gerek yardımında bulunan iş insanlarına da...

Salgının tavan yapıp, günlük vaka sayısının 5 bine yanaştığı kabus dolu dönemleri dün gibi hatırladığım için, o günlere tekrar geri dönme ihtiyacı duymadan, Vali Canpolat’a Bursa’daki en son vaka ve ölü sayısını sordum...

Cep telefonundan, kendisine gönderilen bilgi notuna baktı.

“Önceki gün” dediği, 25 Mayıs tarihinde, resmi rakamlara göre 250 vaka görülürken 4 kişinin ile yaşamını yitirdiğini söyledi…

Bu rakamlar, salgın ile mücadelede fazla söze gerek bırakmadan Bursa’nın ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor...

Tabii, rehavete kapılıp dengeleri bozmazsak…

Peki...

Salgının kontrol altına alınmasında yaşanan en büyük sorun neydi?

Bu soruya cevabı ise, “ev ziyaretleri ile kapalı ortamda yapılan kalabalık toplantılar” oldu...

Bu sorun sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin problemi...

Çözümü de eğitim...

Merak ettiğim bir diğer konu da aşı olmak istemeyenlerin oranıydı...

Bursa’daki rakamlar, aşı olmak istemeyenlerin azınlıkta olduğunu gösteriyor...

Onların oranı, ülke ortalamasının da çok gerisinde…

Aslında, aşı yapılması zorunlu olmalı...

Yaptırım uygulanmalı...

Bazı kişilerin tercihleri, tedbir alan insanların ölümüne neden olmamalı...

Yasalar buna müsaade etmiyor...

O da ayrı bir konu...

Sonuç olarak Bursa, pandemiyle mücadeleyi bu zamana kadar en az zararla geçirmeyi başardı...

Salı gününden sonra, “Kontrollü normalleşme dönemi” başlıyor...

Sıkıntılı bir sürece giriyoruz...

Kesinlikle rehavete kapılmamak gerekiyor...

Aşılamayı dikkate alıp, COVID-19’u yok sayarsak, bedelini çok ağır öderiz...

Bu süreci gerçekten kontrollü bir şekilde sürdürürsek de pandemiden kurtulan ilk şehirler arasında yer alırız.

Bu kadar basit…

O yüzden, “Aman dikkat” diyorum...