Bursa var olan değerlerini bu kadar biliyor

Yokun yok olduğu bir kentte hayatımızı sürdürüyoruz.
Verimli toprakları, denizi, sanayisi, tarihi, kültürü, Uludağ’ı ilgi odağı oluyoruz.
İlginçtir; bu kadar güzelliklerimiz varken, değerlerini bilmiyoruz.
Her birini teker teker kaybediyoruz.
Günü birlik yaşadığımız için de, sessiz kalıyoruz.
Böylece, çocuklarımız ve torunlarımızın yaşayacağı bu güzelim şehre, bir şekilde zarar veriyoruz.
*
Örnek mi?
Mesela, Yenişehir Havalimanı.
Hani, “İlk olanlar başarılı olur” derler ya...
Siz, siz olun da, bu söyleme sakın inanmayın.
Yenişehir Havalimanı’nın açılışı ve sonrasında yaşananlara tanık olunca, “İlk olanlar değil, algıda başarılı olanlar kazanır” gerçeğini kabul etmek zorunda kaldım.
Nasıl mı?
Yenişehir’de 1944 yılında askeri üs olarak kurulan bölgenin, askeri havaalanına yapılan ilave tesislerle birlikte sivil hava ulaşımına açılması gündeme geldi.
Proje henüz konuşulup tartışılırken, “Bu havalimanı burada tutmaz” şeklinde konuşulmaya başlandı.
Söylemler kısa sürede algıya dönüştü.
Rahatsız eden bu algıya rağmen proje, 3 Kasım 2000 tarihinde, “Bursa Havalimanı” adıyla hizmete girdi.
Buraya kadar normal.
*
Şimdi gelelim işin bana göre anormal tarafına.
Yenişehir’de uçak seferleri yeni yeni başlarken, Sabiha Gökçen Havalimanı henüz açılmamıştı.
İnşaat ve hafriyat işleri devam ediyordu.
Bursa’daki havalimanında sistem ise bir türlü tam anlamıyla olmuyordu.
Daha sonra hizmete giren Sabiha Gökçen, sanki yılların havalimanı gibi problemsiz olarak seferleri başlattı.
Durum böyle olunca da, -devre dışı bırakılan!- Bursa Havalimanı, bahar ve yaz aylarında, haftanın belirli günlerinde bazı şehirlere karşılıklı olarak yapılan uçak seferleriyle açık tutulmaya çalışıldı...
“Buna da şükür” denildi.

RAKAMLAR VE GERÇEKLER

Yenişehir muhabirimiz Mine Ak’ın Yenişehir Havalimanı ile ilgili gönderdiği haber ilginçti.
Bu ilçemizdeki havalimanı, geçtiğimiz eylül ayında, iç ve dış hatlarda 8 bin 643 yolcuya hizmet vermiş.
Peki, Sabiha Gökçen’deki rakamlar ne kadar.
Yaptığım araştırmada, sadece bir günde 700’e yakın uçak ile 100 bine yakın yolcuya hizmet verilmiş.
Bizim bir yıldaki sayımız, onların günlük performansı.
Aslında, Sabiha Gökçen’de yaşanan o yoğunluk Bursa’da olması gerekiyordu.
Çünkü, Bursa Havalimanı açıldığı zaman onlar yoktu.
Hani, ilk açılanlar daha kazançlı oluyordu.
Demek ki, ilk olanlar değil algıyı başaranlar yol alıyormuş.
*
Adamlar, önümüze konulan havacılık sektörünün dev pastasını alıp gitti.
Abartmıyorum, o pasta İstanbul’a gitmeyip Bursa’da kalsaydı inanın bu şehri uçururdu.
Biz, bunu da başaramadık.
Şimdi de, havalimanımızın nasıl canlandırılacağının hesabını yapıyoruz.
Aslında, kendi kendimizi kandırıyoruz.
Geçmiş olsun.
Bursa’nın, var olan değerlerinin kıymetini bilmediğini işte bu yüzden söylüyorum.