Bu yüzden aşı vurulmuyorlar...

Yaz sonu, nasıl bir tabloyla karşılaşacağımızı şimdiden merak ediyorum...
Rehavete kapılıp, “Nasıl olsa aşı da oluyoruz” diyerek, alınması gereken önlemleri rafa kaldırırsak işimiz zor...
Geçen yılı ararız!...
O yüzden çok dikkatli olmalıyız...
Pandemi döneminde Bursa, büyükşehirler arasında örnek gösterilecek şehirler arasında yer alıyor..
Bursa Valisi Yakup Canpolat, İl Sağlık Müdürü Fevzi Yavuzyılmaz ve sağlık çalışanlarıyla bu süreci başarıyla yönetti...
Yönetmeye de devam ediyor...
Öyle ki...
Ekim ve kasım aylarında 5 bin, Nisan ayında ise 2 bin 500’e çıkan günlük vaka sayısını, perşembe günü itibarıyla 180’e kadar düşürdüler...
Ölenlerin sayısı da bir elin parmakları kadar azaldı...
Son bir haftada içersinde, COVİD-19 tanısı konularak yaşamını yitirenlerin sayısı da 3’e düştü...
Hastanelerdeki sinir bozan o yoğunluk azaldı.
En önemlisi...
Yoğun bakım hastaları yatak olmadığı için başka şehirlere sevk edilmiyor...
Dolaysıyla, yolda yaşamlarını yitirmiyor...
Bu arada, ölümü göze alarak çalışırken, ailelerini ihmal eden sağlık çalışanlarıda rahat bir nefes aldı...
Bunların yanı sıra istenmeyen olaylarda yaşanıyor...
Maalesef...
Bunlardan biri, sırası gelen vatandaşların kendi düşüncelerine göre aşı vurulmamakta ısrarcı olması...
İlginçtir...
Bu sorun, 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlarda fazla yaşanmıyor...
Onlar, zamanı gelince gidip aşılarını oluyorlar...
Sıkıntı, bu yaş grubunun altındakilerde...
Onlar arasında, vurulacakları aşının markasını beğenmeyenlerde var...
Mesela...

Kendisine Sinovac aşısı vurulacaksa, “Hayır ben Biontech istiyorum” diyerek aşısını vurulmuyorlar…
Veya, tersini tercih ediyorlar..
Doğal olarak, yaşanan bu sorun dengeleri bozuyor...
Ve üzüyor...
Özellikle, “Hangi aşıyı değil bulduğunuz aşıyı vurulun” diyen İl Sağlık Müdürü Fevzi Yavuzyılmaz’ı...
Her zaman söylemişimdir...
Bu gibi dönemlerde, çıkartılacak yasalarla aşı vurulması zorunlu olmalı...
Tercih, vatandaşa bırakılmamalı...
Birilerinin tercihlerinin bedelini, masum insanlar canlarıyla ödememeli...
İnsan yaşamı bu kadar ucuz olmamalı...
Doğrusu da bu değil mi?

TÜRKYILMAZ, SEÇİM KAZANMANIN SIRRINI VERDİ

Hafta başında, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın 7 yılda gerçekleştirdiği icraatlarını anlatacağı basın toplantısına katıldım...
Toplantıyla ilgili birçok haberler yazılıp yorumlar yapıldı...
Ben olaya farklı bir açıdan bakmak istiyorum...
Hayri Türkyılmaz, belediye başkanlığı yaptığı iki dönemi, “7 yıl 7 dakika gibi geçti” şeklinde yorumlasa da, yaptığı önemli çalışmaları, detaylarına girmeden 21 dakikada anlattı...
Bunlar arasında en fazla dikkatimi, belediye başkanının, alacağını unutan vatandaşı yolda görüp, ‘Paranı neden almıyorsun’ diyerek uyarması çekti..
Bir diğeri ise, oluşturdukları özel ekiplerle yardım ve bakıma muhtaç olan kişilerin evlerine gidilip, bulaşık ve çamaşırlarının yıkanıp, banyoları yaptırıldıktan sonra isterlerse altlarının dahi değiştirilmesi…

Bunları yaparken, güler yüzlü davranmaları…
Hayri Türkyılmaz’ın 102 bin nüfuslu ilçede, 40 bin ev ziyareti yapıp, 80 bin seçmenin 70 bini ile konuşması çok ilginç…
Demek ki seçim kazanmak sadece güzel çalışmalar yapmak yetmiyor…
Vatandaş ile arkadaş olup alacaklarını da takip etmek gerekiyor…
Hayri Türkyılmaz’ın, ilk seçimde yüzde 41 olan oy oranını ikinci seçimde yüzde 54’e çıkarmasının sırrı böylece ortaya çıkmış oldu...
Seçilen belediye başkanlarına duyurulur…