Paylaş
Bunun için de vesayet savaşını model olarak seçti. Artık karıştırmak istedikleri ülkeleri, içlerinde oluşturdukları vesayet odakları vasıtasıyla kendilerine ram ediyorlar.
Zira ‘barış ve ittifak’ adı altında, kendilerine uydu yaptıkları ülkelere istedikleri kadar Truva atı yerleştirerek zaman kolluyorlar. Çizgiden çıkmak isteyen ülkelerdeki mahut odakları harekete geçirerek emellerine kavuşuyorlar.
Yeni dünya düzeninde güçlünün yanında yer al, onun emrinden çıkma; işlemekte olduğun suçların bir kıymeti yok.
İşte Suudi Arabistan veliahtı, dünyanın gözleri önünde bir gazeteciyi hunharca öldürttü, Türkiye’nin dışında tüm dünya sessiz kaldı. Ama görmezden gelinen bu olaydan sonra Suudi Arabistan devleti, ABD’nin sadık bir köpeği oldu.
O veliaht görevde olduğu müddetçe bu sadakat devam edecektir, etmek zorundadır.
BAE’nin başındaki kişi de Batı’nın maşası olarak Orta Doğu’daki terör örgütlerini finanse ediyor. Kimsenin çıtı çıkmıyor.
Mısır’ın başındaki modern(!) Firavun, sivil halkın üzerine bombalar yağdırarak üç bin masum insanı katlediyor; yetmiyor, önceki seçilmiş başkanı tıktığı hapishanede çürütüp öldürüyor. Yine çıt yok.
Suriye devletinin başındaki cani, sivil halkını varil bomlarıyla katlediyor; ülke insanının yarıya yakın nüfusu (on milyon) sığınmacı olarak perişanlığı yaşıyor. Bu insanlar Türkiye’nin dışında kimsenin umurunda değil.
ABD, Suriye’de kurmak istediği terör devletinin ve onun elemanlarına bekçiliğini yaptırdığı petrolün peşinde.
Rusya ise sıcak denizlere inmenin rahatlığı içinde, Suriye’deki üslerini tahkim etmenin derdinde.
İran, mezhep taassubuyla hareket ederek Körfez ülkelerini perişan etmenin derdinde.
Yunanistan, elindeki adaları anlaşmalara aykırı olarak silahlandırdı ve namlularını Türkiye’ye doğrulttu. Bununla yetinmeyip Akdeniz’de provokasyon peşinde koşuyor, Türkiye’nin yetki alanı içinde NAVTEX ilan ediyor.
İşte son bu Azerbaycan-Ermenistan savaşında, Ermenistan sivil halka füzeler yağdırıyor; masum insanlar şehit olup yaralanıyor. Evler barklar yıkılıp sokaklar viraneye dönüyor.
Bu denli aşağılık provokasyonlarla istiyor ki Azerbaycan da aynı hatayı işlesin ve haklı iken haksız duruma düşsün.
Tüm bu kepazelikleri, dünya aval aval seyrediyor.
Değil kınanmak, bilakis himaye ve destek görüyorlar.
İnsanlık tarihleri boyunca tüm zalimler, mazlumların kanında boğulmuştur.
Günümüz zalimlerinin de son çırpınışlarıdır; akıttıkları kanda boğulmaları yakındır.
Paylaş