Paylaş
Dünyada nerede bir kan, gözyaşı, elem, baskı, işkence, zulüm varsa, bunların hemen hepsinde bu iki ülkenin kirli ve kanlı eli vardır.
ABD, 2. Büyük Savaş’tan sonra emperyalizm bayrağını İngiltere’nin elinden aldı. O gün bugündür, sözde dünyanın jandarmalığına soyundu lakin bu jandarmalık, korumakta olduğunu iddia ettiği ülkeleri bizzat kendisi soyup soğana çevirmek içindi.
Bu her iki ülkenin yöneticilerine göre özellikle Müslümanlar insan sayılmazlar. Bu vahşetlerini, tarih boyu sergiledikleri gibi bugün de aynı anlayışla sürdürmektedirler.
Üstelik bu kepaze hallerini dillendirmekten zevk alırlar.
Dün, Mısır’da esir ettikleri Osmanlı askerlerini ilaçlı su dolu havuza sokup hepsini kör etmişlerdi. Yine aynı savaşta (Birinci Dünya Savaşı) Türk askerine karşı zehirli hardal gazı ve biyolojik silah kullanan İngiliz Başbakanı Winston Churchill, “Neden insanlık suçu işledin?” diyen hâkime, şu cevabı vermiştir: “Ben insana yapmadım ki, Türklere yaptım, Türkler insan değildi ki.”
İşte bugün de onların torunu olan Prens Harry, Afganistan’a gittiğinde oradaki savaşçılardan 25’ini öldürdüğünü, bu rakamın çok düşük olmasından rahatsızlık duyduğunu ve onları insan olarak kabul etmediğini söyleyebilecek kadar alçalabiliyor.
Emperyalizmin bayraktarlığını bugün ABD yapmaktadır. Aynı ABD, NATO’yu kendi silahlı gücü addetmekte ve başta Türkiye olmak üzere diğer NATO ülkelerini de kendisinin ‘uydu’su olarak görmektedir.
Batılı emperyalistler, 2. Büyük Savaş’tan sonra ortak karar aldılar. Buna göre; kendi aralarında savaş yapmayacaklar, terör örgütlerini kurup destekleyecekler, vesayet savaşlarını körükleyecek ve ülkeler arası savaşları, kendilerinden olmayan ülkeler arasında sürdüreceklerdi.
Evet, o gün bugündür, özellikle İslam ülkeleri hedef tahtasına oturtulmuş; bu ülkeler ya terör örgüleriyle örselenmekte ya da kendi aralarında savaştırılarak güç ve kuvvetten büsbütün düşürülmektedir.
Türkiye’miz ise emperyalizmin öncelikli hedefleri arasındadır. Başta PKK, YPG, FETÖ olmak üzere, envaiçeşit terör örgütlerini kurup, eğitip, donatıp üzerimize saldırtmaktalar.
Türkiye, müttefiklerinden (!) yardım yerine düşmanlık görünce kendi göbeğini kesmek zorunda kaldı ve bu cümleden olarak geliştirdiği yerli ve milli 5. nesil silahlarla terör örgütlerine dünyayı dar etti, ediyor.
Ülkemizi savunmamızı bize çok gören sözde müttefiklerimiz (başta ABD), “Türkiye’nin NATO’da ne iş var?” demeye başladılar.
Baskın hırsız ev sahibini bastırır misali, utanmadan Türkiye’nin NATO’ya düşmanlık ettiğini ileri sürebiliyorlar.
Halbuki asıl NATO (ABD) Türkiye’ye düşmanlık ediyor; parasını verdiğimiz ortak F-35 savaş uçağı projesinden çıkarıyor, silah ambargosu uyguluyor ve savaşmakta olduğumuz terör örgütlerine ise silah ve mühimmatı yığarak üzerimize salıyor.
Sözde olan bu denli dost ve müttefikliğin ne kadar süreceğini ve kurulmakta olan yeni dünya düzeninde, emperyalistlerin kahrolmuş, perişan hallerini hep birlikte göreceğiz.
Zira zulüm payidar olmaz.
Paylaş