Paylaş
Bizim milletimiz, dünya üzerindeki hiçbir millete benzemiyor; ne zaman, nerede, ne yapacağı belli olmuyor. Darda kalınca, Hızır gibi yetişen ve verdiği kararlarla tüm zorlukları aşan, basiretli bir millete mensup olmanın bahtiyarlığı içindeyiz.
Zehirli aşı almış, yine içimizden birileri, bu milleti tanımamakta ısrar ediyor; ona üstten bakmakla, onu horlamakla ve ona dayatmakla bir şeyler yapabileceğini zannedenler var.
Vehimlerinde ne kadar yanıldıklarını bu tarihi seçimde bir kere daha gördüler. İşin tuhafı şu ki, onlarca kez, görmelerine rağmen, aynı hatada ısrarı sürdürmekteler.
Bakınız; neredeyse tüm dünya bir araya geldi ve sahip oldukları tüm imkânlarını seferber ederek Sayın Erdoğan’ın karşısına dikildiler. Gökteki yıldızları vadederek, milletimizi kandırmaya çalıştılar.
Zamanın çarkları, neredeyse tüm olumsuzlukları beraberinde getirmişti. Dünyayı kasıp kavuran pandemi, hemen burnumuzun dibindeki savaşlar, ekonomik darboğazlar, müttefiklerimizin (!) güney sınırımızda kurmak istediği terör devletçiğine karşı yürütülen amansız mücadele ve peş peşe gelen asrın depremleri; kurdun beklediği dumanlı havayı oluşturmuştu.
Canını dişine takan milletimiz, vermekte olduğu beka mücadelesinin yanında, yekvücut olup yaralarını sarmaya çalışırken; daha açık ifadesiyle var oluş mücadelesi verirken, birileri akılları sıra, soğan-patates hesabıyla, onu, cambaza baktıracaktı!
Böylece Türkiye’yi, bölgesel ve küresel oyunların dışına itip yeniden edilgen (uydu) ülke haline getireceklerdi.
Emperyalizmin taşeronları kazanacaklarından o kadar emindiler ki; seçim öncesi, cumhurbaşkanı yardımcılıklarını ve bakanlıkları bol keseden dağıtıyordu, bir kısmı, bakanlığı garanti görüp milletvekili seçilmekten bile imtina etmişti. Her zamanki kibir halleri, galibiyeti garanti gördükleri bu sefer pik yapmıştı. Akılları öylesine örtüldü ki, seçimin birinci turunda Cumhur İttifakı’na oy veren depremzede vatandaşlara alçakça hakaret etmekten sakınmadılar.
Şair bozuntusu, kibir budalası, kifayetsiz muhteris kişiliğiyle öne çıkan birinin, sosyal medyadaki mesajına bakar mısınız?
“Aydınlanmanın ulaşamadığı köylü, çıkarcı-tutucu kasabalı, yoksul-bilinçsiz varoş, bugün işi tıkırında Euro sahibi yurtdışındaki Türk, piyon olarak kullanılan mülteci ve parayla TC vatandaşlığı alan zengin-gerici Arap oyları Erdoğan’a; aydınlanmış bilinçli kent oyları bize, bakalım!”
Milletin aynasında kendini gören ve tarif eden bu yaratık, milletimize has olan ‘Osmanlı tokadı-şamarı’ özelliğini yine unutmuş. Onlar, sözde ‘bilinçli kent oylarını’ sayadursunlar, milletimiz Osmanlı tokadını indirdi bile.
Ayıldıklarında, Hanya’yı da Konya’yı da görürler!
Baksınlar bakalım; ne görecekler?
Sayın Erdoğan’la ve Cumhur İttifakı’yla ‘Durmak yok, yola devam!’
Paylaş