Paylaş
Ben İmam-Hatipler bütünüyle kapatılsın demedim, ihtiyaç fazlası olanlar kapatılsın dedim. Dinselleştirilmiş bir eğitimle bin yıl beklersiniz. CHP içindeki bozuk düzenin ortadan kaldırılması için devrimci bir süreçle düzeltmek istiyoruz. CHP’de başta laiklik olmak üzere birçok şey ihmal edildi. Her yerde teokratik düzen var. Eğitim dinselleşmiş, devlet kadroları dinselleşmiş; biz burada ses çıkarmak için aday olduk’.
Bu kişi kendini aydın ve memleket meselelerini dert edinmiş olarak görüyor (CHP’ye genel başkan adayı olduğuna göre) ama belli ki dünyadan haberi yok.
Ne eğitimi biliyor ne İmam-Hatiplerin kuruluş kanununu ve müfredatını biliyor ve ne de halkından ve halkının özlem ve beklentilerinden haberi var.
Ve bu kafayla milletten oy alıp iktidar olabileceğini zannediyor. En ufak bir araştırma yapmıyor ve demiyor ki, yahu biz neden sittin senedir iktidar yüzü göremiyoruz?
Belli ki bu kişi, İslamiyet’ten de bihaber; boşuna dememişler, ‘insan bilmediğinin düşmanıdır’ diye.
İslam dinini bilse; ‘iki günü eşit olan aldanmıştır’, ‘bilim (gerçek) müminin yitiğidir nerede bulursa alır’, ‘hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’, ‘en üstün rütbe ilim rütbesidir’ dediğini bilir ve dine bu denli alçak iftiraları atmaz.
Ne demek dinsel eğitimle bin yıl bekleriz; bakınız, uçak ve helikopter motorlarımızı yapan mühendislerin başında Kadıköy İmam-Hatip Lisesi mezunu olan Prof. Dr. Mahmut Akşit var.
İmam-Hatiplerin müfredatında, lisenin derslerinin yanında fazladan dini dersler de var.
Pek özendiğini iddia edip de kıyısından bile geçemediğiniz Batılı bilim adamlarına bakın, hemen hepsi en az bir kasaba papazı kadar dini dersi (teoloji) bilir. Onlarda bu durum noksanlık olmuyor da konu İslam dini olunca mı problem oluyor?
İmam-Hatip liselerinin bir gayesi de (kuruluş kanunu) yüksek öğretime öğrenci yetiştirmektir. Dinini bilen bir avukat, bir mühendis, bir doktor, bir iktisatçı, bir asker sizi neden rahatsız ediyor ki?
Biz de bir İmam-Hatipliyiz; ki, bizim dönemimizde, üniversiteler İmam-Hatiplere kapalıydı. Biz de İmam-Hatip lisesinin yanında, normal liselerin de sınavlarına girerek diploma aldık ve böylece çeşitli fakültelere girdik.
Normal liseliler bir yabancı dil biliyor, biz ise (İmam-Hatipliler), bir batı lisanın yanında, Arapça, ve Farsça da biliyoruz.
Bunun neresi kötü?
Bu kafa eski Yunan kafası kadar bile olamıyor. Zira onlar, üniversitelerinin kapısına ‘geometri bilmeyen giremez’ yazarlardı; bunlar ise, İstanbul Üniversitesi’nin ana kapısının üzerindeki yazıları okuyabilenleri içeri almıyorlardı!
Yani bilenleri içeri almıyorlardı.
Doğru; hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?!
Paylaş