Bir gece ansızın...

İçeride FETÖ ve PKK’yı örgütleyip üzerimize salan kim ya da kimler? Elbette başta ABD olmak üzere, NATO’daki Batılı müttefiklerimiz(!).

Dışarıdaki PKK’yı ve onun Suriye’deki uzantıları olan PYD, YPG ve SDG’yi binlerce TIR dolusu silahla donatıp üzerimize salan da aynı ülkeler.

Türkiye başından beri söylüyor: Suriye ve Irak’taki iç istikrarsızlıklar ve hatta savaşlar, Türkiye’nin sınır güvenliğini tehdit ediyor. Bu tehditleri ortadan kaldırmak (bertaraf etmek) için, sınırımızdan derinliğine 30 kilometrelik alanı, terör örgütlerinden arındırmamız lazım.

Bu amaçla birkaç harekât düzenlendi, sınırlarımızın güvenliği kısmen sağlandı lakin tam manasıyla sağlanamadı. Bunun için yeni bir sınır ötesi harekâta ihtiyaç var.

Dikkat edilirse, Türkiye, bu alanlarda yalnızca terör örgütleriyle değil, onların arkalarındaki ağababaları olan ABD, Rusya ve Batılı ülkelerle de örtülü bir savaş veriyor.

Bu demde Türkiye çok iyi bir fırsat yakaladı; hem ABD ve yandaşı olan Batılı (NATO) ülkeler ve hem de Rusya Türkiye’nin gözünün içine bakıyor.

Rusya, çekildiği Ukrayna savaşı yüzünden bataklığa saplanmış durumda; ABD ve diğer NATO ülkeleri de İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka dâhil edilmesi için Türkiye’den ‘Olur’ bekliyor.

Türkiye, aynı delikten bir kere sokuldu; Kenan Evren’e darbe yaptırılıp Yunanistan’ın NATO’ya girişine yeşil ışık yaktırıldı. NATO’ya dahil ettiğimiz Yunanistan, o gün bugün başımıza beladır.

Kendi belası yetmezmiş gibi bir de Kıbrıs’ı püsküllü bela olarak başımıza sardı. Bütün bu kepazelikler, Kenan Evren’in askeri yönetiminde yapıldı (yaptırıldı).

Üstelik en ufak bir karşılık almadan. ‘Ankara’da bizim çocukların başardığı iş’ bu idi; bugün bile bunun sıkıntılarını çekmekteyiz.

Hâlâ birileri, Kıbrıs’ı ve Ege adalarını, Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan’a peşkeş çektiğini utanmadan ileri sürebiliyorlar. Kendi pisliklerini temizlemeye çalışanlara teşekkür edecekleri yerde, iftira atmayı maharet biliyorlar.

Türkiye, kendi sınırlarını emniyete alabilmek ve vaki olabilecek her türlü terör tehditlerine karşı, Irak sınırında yaptığı gibi, Suriye sınırını da güvence altına almak zorundadır..

Şu halde, bu harekât kaçınılmazdır.

Bu harekât aynı zamanda içerideki ve dışarıdaki Türkiye düşmanlarını da ortaya çıkaracaktır. Biz biliyoruz ama onlar, milletin gözünde bir kez daha tescillenecek!

Bakalım CHP ve İYİ Parti yine HDP’nin kayığına binip bu harekâta da karşı çıkacaklar mı?

ABD ve Rusya verdikleri sözlerde dursalardı, 30 kilometrelik güvenlik alanı çoktan temin edilmiş olacaktı. Ama her iki ülke de sözlerinde durmadılar ve terör örgütlerinin, sınırlarımızın hemen dibinde konuşlanmalarına göz yumdular.

Akılları sıra gözdağı verip Türkiye’yi istedikleri hizaya getirecekler.

El mi yaman bey mi yaman, göreceğiz!