Paylaş
Halbuki daha dün, 2. Dünya Savaşı’nda Almanya, Yahudilere karşı soykırım uygulamış, onları öldürme merkezlerinde ve hem mobilize ve hem de sabit gaz odalarında, sistematik ölümlerle boğarak (karbon monoksit gazıyla) öldürmüştü.
Geçen 80 sene zarfında, Yahudi sermayesinin oluşturduğu dünya sinema endüstrisi, bu denli vahşi katliamları konu alan filmler üretti ve bunlar tüm ülkelerde gösterime sokuldu.
Hitler ve bir avuç avenesi günah keçisi ilan edildi ama Alman ordusu ve Almanya halkının çoğunluğu da bu şebekesinin yanındaydı. Hepsinden önemlisi mahut soykırımın baş mimarı olan Hitler de bir Alman’dı.
Aynı Almanya’nın bugünkü yöneticisi, aynı soykırımı yapan İsrail’in yanında, onun zulmüne destek oluyor, silah ve mühimmat veriyor. Aklı sıra Almanya günah çıkarmaya çalışıyor lakin bilmiyor ki, onun o gün işlediği ve bugün İsrail’in sergilediği günahları dünyada çıkarmanın imkân ve ihtimali yoktur.
Zira onların hakkından ancak ebedi olan cehennem ateşi gelir!
Dünyaya nizam verdiğini iddia eden ABD’nin Başkanı ‘Ben Siyonistim’, Dışişleri Bakanı da ‘Ben Yahudi’yim’ diyerek ufunetlerini kustular. Bu zihniyetteki insanların yönettiği dünyanın ne halde olduğunu varın siz hesap edin!
AB ülkeleri ise, tarihlerinin en zavallı halini yaşıyorlar. ABD’nin uydusu, Yahudi’nin esiri, acınacak bir halleri var.
Bu ülkeler sözde medeni ve hatta medeniyetin beşiği, fikir ve ifade hürriyetinin kâmil manada sergilendiği ülkeler. Halbuki bütün bu ülkelerde Filistinlileri savunmak ve onlara yapılan zulümleri dillendirmek büyük suç.
Filistin Dışişleri Bakanı’nı, ABD’deki oturumlarda tek kelime etmemesi şartıyla davet ettiler.
Seksen sene boyunca tüm ülkelerde izlettirdikleri filmler sonucunda Yahudi’yi mağdur gösterdiler. Uğradıkları zulümlerle kendilerini acındırdılar. Hemen tüm ülkeleri hem acındırdılar ve hem de kuzu postuna bürünerek uyuttular.
Muharref (bozulmuş) Tevrat’ta anlatılan gerçek yüzlerini (kendilerinden olmayan insanları insan bile görmeme ve onları hayvanları ile birlikte topyekûn imha etmek) hep sakladılar.
Dikkat edilirse İsrail, onca silah ve mühimmatı ile ve başta ABD olmak üzere AB’yi de yanına alarak giriştiği bu savaşta batağa saplandı. Tek yapabildiği şey sivil yerleşim alanları havadan ve karadan bombalamak, binaları yıkmak ve çoğu çocuk ve kadın olan masum sivilleri hunharca öldürmek.
Bugüne kadar ne bir HAMAS’ın Kassam Tugaylarının askerlerinin canlısını esir alabildi ve ne de ölüsünü gösterebildi.
İsrail askerinin tek yapabildiği şey kümelenip, silahsız basın mensubunu dipçikle dövmek ve yere serip tekmelemek.
Tüm dünya İsrail askerinin ve avenelerinin rezil hallerini gördü; kimlerin insan olup olmadığını da gördü.
Bütün bu vahşetin, İsrailliler adına en vahim sonucu ise, artık bundan böyle hiçbir Yahudi’nin dünya üzerinde emniyeti kalmamıştır ve hemen hepsi tehdit altındadır.
Bunu da Yahudi, Yahudi’ye yaptı.
Ne diyelim, kendi düşen ağlamaz!
Paylaş