Kıbrıs'ta aldığımız ders

CENEVRE’de devam eden Kıbrıs görüşmelerinde birçok konuda uzlaşma sağlandığı haberleri geliyor.

Haberin Devamı

Garantör ülkeler olarak Türkiye, İngiltere ve Yunanistan dışişleri bakanları da sürece dahil oldular. Belki bir sonraki aşama başbakanların da sürece katılması.

KKTC ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin hazırladığı yeni haritalar Birleşmiş Milletler nezdinde çelik kasalara koyuldu. Haritalarda ne öneriler olduğunu sadece 5 kişi biliyor.

Müzakere süreci uzlaşma yönünde seyrederse, haritalarda neler olduğunu görebileceğiz.


YOĞURDU ÜFLEMEK
Türkiye ve KKTC, 2004’te uğradığı haksızlıktan ders aldı. Annan Planı’nı kabul ettiğinde Türkiye’nin de Avrupa Birliği üyeliğinin garanti olacağını düşünen Ankara ve KKTC bu planı desteklemişti. Kıbrıs Türkleri Annan Planı’na ‘Evet’ dediler. Ama Rum tarafı ‘Hayır’ dedi.

ABD ve AB, Kıbrıs Türkleri’ne ve Ankara’ya ‘Evet’ dedirtmek için kırk dereden su getirmesine karşın, ‘Hayır’ diyen Rumlara hiç tepki vermedi. Hatta ödül verdiler. Güney Kıbrıs’ı AB’ye tam üye yaptılar. KKTC’ye uygulanan ambargolar da esas itibariyle devam etti.

Annan Planı’na ‘Evet’ demenin KKTC’ye de Türkiye’ye de bir faydası olmadı.

Türk tarafının sütten ağzı yandı.

KKTC ve Türkiye, ne AB’ye ne BM temsilcisine ne Rum Yönetimi’ne ne de Yunanistan’a güvenmelidir.

KKTC, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını sağlam şekilde garanti altına almadan hareket etmemelidir.


TOPRAK VE ASKER
Kıbrıs Rum tarafı KKTC’den toprak istiyor. Annan Planı’nda talep ettiği topraklara ek olarak Dipkarpaz’ı, Maraş’ı ve Geçitköy Barajı’nı talep ettiği yolunda haberler var.

Tabii, Türk askerinin adadan çekilmesi ve Türkiye’nin garantörlüğünün sonlandırılması da taleplerinin başında yer alıyor.

Daha önce de belirttiğim diğer garantör devletler, İngiltere ve Yunanistan’ın Kıbrıs’taki askerleri ve üslerinden söz eden yok. İngiltere iki askeri üssünü tartıştırmıyor bile.

Keza Baf bölgesinde Yunanistan’ın 1998’de kurduğu hava üssünden ve askerlerinden söz eden de yok.

Sağlam garantiler alınmadan, İngiltere ve Yunanistan’ın askeri üsleri varlığını korurken, Türk askerinin adadan çekilmesi Kıbrıs Türk’ünün sonunu getireceği gibi Kıbrıs’ın da ‘Girit gibi’ gitmesine yol açar.


GÜVENLİK VE HAKLAR
Kıbrıs sorunu sadece iki toplumun birleşmesinden ve Kıbrıs Türk’ünün AB’de serbest dolaşımından ibaret değildir. Kıbrıs, Türkiye’nin güvenliği ve Akdeniz’de ekonomik hakların korunması bakımından da stratejik önemdedir.

Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de gaz ve petrol kaynaklarının peşinde olduğu açıktır. Kıbrıs Rum Yönetimi, 2003’te Mısır’la imzaladığı bir antlaşma ile Türkiye’nin kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesine tecavüz ettirmişler ve bunu BM’ye de tescil ettirmişlerdir. Türkiye’nin petrol ve doğalgaz çıkarabileceği alan sınırlandırılmıştır.

Bu nedenlerle Türk tarafı, Annan Planı’ndan aldığı dersi unutmamalı, yoğurdu yemeden mutlaka üflemelidir.

Yazarın Tüm Yazıları