Paylaş
Başlangıç yıllarında komşularımız Sovyetler, Suriye ve Yunanistan’dan gördüğü silahlı ve siyasi destek, giderek Avrupa ülkelerine ve ABD’ye kadar yayıldı. Birinci Körfez Savaşı ve Çekiç Güç süresince ABD’nin verdiği üstü örtülü destek 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi ve Irak’ın işgali sonrası süreçte daha gözle görülür bir hale geldi. Washington, Suriye iç savaşı sürecinde ise PKK ve ona bağlı PYD-YPG’yi meşrulaştırdı, modern silahlarla donatılmış ve eğitilmiş bir orduya dönüştürme çabasına girdi. Bu çaba devam ediyor.
ABD, askeri yardıma ve işbirliğine paralel olarak, PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde siyasi inşasına da destek oluyor. PKK-PYD-YPG cephesinin, siyasi, idari ve yargı otoritesi olması için de elinden gelen çabayı gösteriyor. Köy komünlerinden başlayarak, ilçe ve il meclisleri eliyle yerel yönetimleri PKK’nın yeniden inşa etmesine ve bölgede bir devlet yapısı ortaya çıkarmasına uygun ve güvenceli bir ortam yaratıyor. ABD’nin bu işbirliğini “DEAŞ’la mücadele” diye açıklaması ve inandırıcı olması mümkün değildir. ABD’nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK ve Suriye’deki uzantıları PYD-YPG ile dayanışmasını, onlara sağladığı askeri ve siyasi desteği, resmi ve açık bir şekilde yürütüyor olması Washington’ı tarihinde olmadığı kadar yanlış bir konuma sürükledi. ABD’nin bu konumu, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere NATO ve tarafı olduğu birçok uluslararası kurumdaki varlığıyla ve terörle uluslararası mücadele teziyle bağdaşmaz durumdadır.
Aldığı bu açık ve güçlü ABD desteğiyle, amacına en hızlı ve en kalıcı şekilde ulaşabileceği hesabını yapan PKK’nın sınır boyunca Kuzey Suriye’ye yerleşmesi ve Akdeniz’e uzanacak bir koridor oluşturma planı Türkiye’nin müdahalesiyle çökmüştür. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı, PKK’nın ABD destekli bir projesini durdurmuş durumdadır.
Bu gerçeği gören PKK bu hedefine ulaşamayacağını görmüş ve taktik değiştirerek Türkiye’yi yıpratma amacına kilitlenmiştir. PKK, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı Afrin’de veya başka bir bölgede silahlı bir çatışmayı kazanamayacağını bir kez daha anladı. Kobani koşullarından çıkardığı propaganda gücüyle Güneydoğu’da hendek ve silahlı sokak mücadelesine giren PKK bu mücadeleyi kaybetti. Aynı denemeyi Afrin’de de sahneye koymak istedi.
Afrin’de, önce kırsal kesimde Türk Silahlı Kuvvetleri’ni durdurmak hatta geriletmek için yıllardır yaptığı hendek, tünel, yığınaktan oluşan hatlarda bir başarı elde edemedi. Bu kez Afrin merkezine Suriye’nin diğer yerlerindeki teröristlerini getirdi ve TSK’yı kent merkezinde şehir savaşına zorlayarak büyük kayıp verdirmeyi ve imaj açısından yıpratmayı hedefledi. Bu amaçla Afrin’de sivilleri kalkan olarak kullanmaya, kentten çıkışlarını engellemeye yöneldi. İHA’ların çektiği görüntülerde PKK’lı teröristlerin, kenti terkeden sivilleri nasıl durdurmaya çalıştığı, yollara nasıl el yapımı patlayıcılar yerleştirdiklerini bütün dünya görmüş oldu.
PKK aynı zamanda yalanla propaganda yapmaya, zaten inanmaya hazır Batı kamuoyunu etkilemeye çalıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, sivilleri ve çocukları öldürdüğü, Afrin hastanesini bombaladığı yalanı bunlardan birisiydi. Aynı anda ABD’deki Türk karşıtı lobilerin gazetelere verdikleri ilanların zamanlaması dikkat çekiciydi. Ancak, İHA’ların aldığı görüntüler bu yalana dayalı balonu anında söndürmeye yetti. Afrin hastanesinin sağlam olduğu ve hiçbir yerinde en küçük bir hasar bulunmadığı dünya kamuoyuna gösterilmiştir.
PKK, ABD’nin tüm desteğine ve bütün silahlı hazırlığına karşın, TSK karşısında Afrin’i boşaltmak zorunda kaldı. Türkiye ve TSK aleyhine dünya kamuoyunda yaratmaya çalıştığı algıyı oluşturamadı. PKK’nın,
Goebbles’i kıskandıracak yalanları şimdiden boşa çıktı. TSK, ÖSO ile birlikte Afrin’i kontrolü altına aldı ve görüntüler gerçeği ortaya çıkardı.
PKK ve uzantısı terör örgütlerinin ne olduğu ve neyi amaçladığı biliniyor. Bu Türkiye açısından çok açık ve yeni değil. Bu süreçte üzerinde durulması gereken ABD’nin tavrıdır. ABD’nin PKK’ya verdiği destekle, onun Türkiye’ye karşıtı hedeflerine ortak olmaktadır. Bundan bir an önce vazgeçmelidir.
HÜRRİYET KALİTESİ
“Arkadaşlarım FETÖ’cü, tutuklanırsam mallarımıza el koyarlar” diyerek kandırdığı eşinden tazminatsız boşanıp, sevgilisiyle evlenen tekstilcinin ilginç hikayesini Dinçer Gökçe haberleştirdi.
Fevzi Kızılkoyun, DEAŞ üyesi anne ve babaları savaşta öldüğü için Irak’taki yetimhanelerde tutulan 17 Türk çocuğun öyküsünü yazdı.
11 GENÇ KADIN
Dubai’ye bekârlığa veda gezisi için giden 8 genç kadınla 3 mürettebatı taşıyan özel jetin İran’da düşmesi geçen haftanın en çok konuşulan haberiydi. Uğur Cebeci kaza anında kokpitte yaşananlarla ilgili olası senaryoları yazarak büyük fark yarattı.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Washington Temsilcimiz Cansu Çamlıbel’e açıklamaları büyük yankı yarattı. Başbuğ, ABD’nin, zamanında Öcalan’ı Türkiye’ye teslim ederek örgüt üzerinde kendi hâkimiyetini kurduğunu söylüyordu.
İstanbul’da EDS’nin devreye girmesinin üzerinden 1 ay geçince, Çetin Aydın iyi bir Hürriyet Takipte haberi yaptı ve 50 bin sürücüye 11 milyon TL ceza yazıldığını duyurdu.
Teknoloji muhabirimiz Ahmet Can, ABD’de Amazon’un kasasız marketinden alışveriş yaparak izlenimlerini Hürriyet okurlarına aktardı.
Brüksel Temsilcimiz Güven Özalp AB ile ilişkilerle ilgili önemli haberlere imza attı. Artık kurallara uyanlara kolay Schengen verileceğini, AB’nin Türkiye’ye 3 milyar dolarlık mülteci yardımını onayladığını onun imzasıyla okuduk.
Veterinerlerin artık ilaç bulundurmamasına ilişkin düzenleme büyük tartışma yarattı. Hayvan tedavisinde ciddi sorun yaratabileceğini savunanlar var. Cansu Şimşek bu tartışmayı haberleştirdi.
Nuran Çakmakçı ALES’te sıfır çeken üniversiteleri ve orada yaşanan sorunları detaylı şekilde analiz etti.
TOM HANKS RÖPORTAJI
İnternetten yasadışı şekilde satışa çıkarılan tarihi eserler haberinde Ömer Erbil imzası vardı.
Barbaros Tapan’ın, Hollywood’un efsanevi ismi Tom Hanks ile röportajı fark yarattı. Müthiş oyuncu; kariyerini, Hollywood’daki kadın- erkek ayrımını ve kitabı “Uncommon Type”ı anlattı.
PAZAR KLASİĞİ
Hürriyet Pazar, bu hafta da dopdoluydu. Doğu Ekspresi, Uber ve Stephen Hawking dosyaları, Dr. Öz’ün sağlık tavsiyeleri, gurmelere layık sofralar Pazar klasikleri arasındaki yerini aldı.
Gezginlerin vazgeçilmezi Hürriyet Seyahat, baharın yaklaştığı bu günlerde yol tutkunlarına “baharın en güzel adresleri”ni derleyerek rota koleksiyonerlerinin arşivine girdi bile.
ERİŞİM REKORU
Hürriyet.com.tr geçen hafta tarihinin en yüksek erişim oranına ulaştı. 26.3 milyon okurumuz hürriyet.com.tr’yi 58.2 milyon kez ziyaret edip 374 milyonu aşkın sayfa görüntüledi.
Videolarımız Hürriyet TV’de 12 milyon kez izlendi.
Sosyal medyadan paylaşılan haberlerimiz yaklaşık 15 milyon etkileşim yarattı.
Tüm Türkiye’yi yasa boğan, İran’da düşen jette hayatını kaybeden gençlerimizle ilgili ilk haberi hürriyet.com.tr duyurarak son dakika haberciliğinde yine fark attı. Yazarımız Uğur Cebeci’den muhabirimiz Özgür Altuncu’ya Hürriyet ekibi olarak hafta boyunca hazırladığımız özel haberlerimiz bir milyonu aşkın kez okundu.
Ankara büromuzdan Fevzi Kızılkoyun’un “çakar” lambalı aracı durdurduğu için açığa alınan polisle ilgili haberi de en çok okunanlar listesine yerleşti.
Hürriyet Ekonomi muhabirlerinin Çiftlik Bank skandalıyla ilgili haberleri ve Kardelen Koldaş’ın e-sporcuları ele aldığı haber, geçen hafta en çok okunan araştırma dosyalarımızdı.
En çok okunan haber-analize, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın görevden alınmasını “Derin Bakış” dizisinde ele alan Washington temsilcimiz Cansu Çamlıbel imza attı.
Geçen hafta Kelebek’in en çok okunan haberi ise Arda Turan ve Aslıhan Doğan’ın evlendiğini duyuran Sayit Durmaz ve Deniz Boy imzalı haber oldu.
KANAL D
Cem Tekel ve kameraman İsmail Özmeral, Afrin’e girdi, cepheden sıcak anları ekrana getirdi.
Merve Kılıçoğlu Toprak ve Fulya Soybaş, İstiklal Marşı polemiğini haberleştirdi.
Merve Görgün, İstanbul’daki taksici-Uber kavgasının ayrıntılarını seyirciye aktardı.
Ertan Büyükahısha, İstanbul’da polisin drone ile EDS denetimini haberleştirdi.
Ziver Sargınalp, “Bil oğlum” türküsünü Afrin’e uyarlayan Esat Kabaklı ile konuştu.
DAILY NEWS
İran’da düşen özel Türk uçağında 11 kişinin hayatını kaybettiği kaza Hürriyet Daily News okurlarının en çok okuduğu haber oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Parlamentosu’nun Afrin harekâtına tepkisine karşı sözleri de ilgi gördü. Liranın değer kaybı ve çocuk istismarcısının 51 yıl ceza alması çok okundu.
CNN TÜRK
Leyla Ataman, Teksas Üniversitesinin nişasta bazlı şekerlerin farelerde kanser riskini % 60 artırdığına dair yaptığı araştırmayı haberleştirdi.
Büşra Cin, İstanbul Beylikdüzü’nde yapımı tamamlanamamış villalara yerleşen ve burada adeta köy kuran Suriyelilere mikrofon uzattı.
Fulya Öztürk, binlerce kişiyi dolandıran Çiftlikbank’ın siparişi olan ambalaj makinesini kime teslim edeceğini bilemeyen imalatçıyla konuştu.
Büsra Arslantaş, CHP’nin maskotu kedi Şero’nun tedavi sürecini ekrana taşıdı.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş