Sedef Bozok çift yanlı ayna gibi uzaktan bakanlar için başka

Ona uzun yıllar uzaktan baktım. Şimdilerde değilse de o zamanlar, magazin sayfalarının değişmez simalarındandı. Okuduklarımdan, Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’un torunu olduğunu, solaryum denilen icadı Türkiye’ye getirdiğini, Nişantaşı yörelerinde bir dükkan açtığını, biraz da o dükkanın reklamını yapmak için olsa gerek, yaz-kış yanık tenle dolaştığını biliyordum. Kural kaide tanımayan, deli fişek, gümrah saçlı sarışın. Ona reva görülen, buydu. MAGAZİNİN BEDELİ ÖLÇÜLEBİLİR MİHavada yedi perende de atsa, ağzıyla kuş tutup önünüze de koysa fark etmezdi. İçinde yer aldığı magazin ona böyle bir gömlek biçmişti. Eğer kuzini yakın arkadaşım olmasa, muhtemelen ben de pek çokları gibi Sedef’in bundan ibaret olduğunu düşünürdüm. Oysa onu yakından tanıyanlar başka bir kadından söz ediyorlardı. Hayatını kazanmak zorunda olan, sabahın köründe kalkıp işinin başına koşan, doğru bildiğinden şaşmayan, titiz mi titiz bir kadından. Yalansız, dolansız, sözünün eri. Yel yepelek bir kelebek olarak tanıtılması canını sıkıyor muydu? Önceleri üzülmüş sonra aldırmamıştır. Magazin denilen bu meretin iki yanı keskin bir bıçak olduğunu çabuk kavramıştır. Onlar seni, sen onları kullanırsın, bedeli de buysa, aldırmazsın.Bir işle, tek dükkanla kalmadı. Oradan oraya atladı. Dışarıdan gel keyfim gel görünse de hep aynı gaile: Para kazanacak, ayaklarının üzerinde duracaksın. Kimseye minnet etmeyecek, boyun eğmeyeceksin. Bir ara Cihangir’deki Susam’ı çalıştırdı. İşletmeciliğe orada başladığını sanıyorum. Sonra sesi soluğu çıkmaz oldu. İşleri devretti, bir süreliğine buralardan gitti.MERIDIAN ICE TARİFİ ZOR BIR MEKANKısa bir süre önce Meridian Ice’ta çalışmaya başlamış. Daha doğrusu orayı ele almış. Dediğim gibi, lokanta Pera Palas’ın karşısındaki apartmanın üst katında. Cahide On Beş’i geçip yukarı çıkıyorsunuz. Benim gibi merdiven çıkmaktan hazzetmeyenler için asansör de var. Meridian Ice, 50 kişilik küçük bir yer. Oraya sadece lokanta demek doğru mu bilmiyorum. Tarifi zor mekanlardan. Hani yemek yerken eğlendiğiniz yerler vardır ya, Meridian de onlardan. Köşede büyük bir bar ve haftanın iki gecesi canlı müzik var. Ece’nin Kuruçeşme’deki barına ve Moda Deniz Kulübü’ne gidenlerin yakından tanıdığı bir ikili, Pınar’la Cihat çarşamba ve cumartesi geceleri çalıyor, söylüyorlar.Mekanın ortaklarından Cem Öztimur hep aşçı olmak istermiş. İstermiş ama hayat da buna izin vermezmiş. Aile şirketi, sorumluluklar derken bu güne kadar gelmiş. Bir gün yolu buraya düşüyor. Haliç manzarasını ve yaz aylarında püfür püfür esen rüya gibi 120 kişilik terası görür görmez kararını veriyor. ‘Aşçı olamadım ama pekala lokanta sahibi olurum’ diyor. Tamam manzara şahane ama daire virane. İki arkadaşı ile birlikte kolları sıvıyor, yenileme çalışmaları, dekorasyon, mutfak altyapısı, ekip, ruhsat, izin derken; canları dişlerinde, yaz sonu Meridian’i açıyorlar. Kısa bir süre önce de Sedef’le birlikte çalışmaya başlıyorlar. ÖDÜLLÜ AŞÇIDAN DANA MEDALYONAşçıbaşı ise benim bu güne dek tanıdığım en genç aşçı. İlker Çifçi daha 20 yaşında. Dokuz yaşında Mengen’deki ünlü okula girmiş ve orayı dereceyle bitirmiş. Bitirir bitirmez de, Türk yemeklerini yurtdışında tanıtacak milli takıma seçilmiş. İki ödülü var. Pazartesi akşamı, niyetim erken bir saatte Meridian’e gitmek, Sedef’le buluşup bir içki içtikten sonra gene erken bir saatte eve dönmekti. Kar serpiştiriyor. Soğuk, puslu bir hava. Niyetim gerçekten de bu. Peki ne oldu? Kendimi önce Changa’da buldum. Orada arkadaşlarımla buluştum, içki içtik. Sonra hep beraber gidip Meridian’de yemek yedik. O kadarla da kalmadık, kara pusa aldırmadan Tophane-i-Amire’deki Kırmızı Ödül Töreni’ne yollandık. Sadece Burhan Öçal’ı kaçırdık. Böyle geceleri seviyorum. Oradan oraya seğirttiğim için değil. Her şey kendiliğinden geliştiği için. Bu arada, Paris yolcusuyum... Bavulu indirdiler bile. Sözü uzatmadan yazıyı bitirmeliyim. Ama bir tavsiye: Meridien’e gidecek olursanız, mutlaka dana medalyon yiyin. Çift yanlı aynalar vardır hani.Hangi yanına bakacağınızı, neyi görmek istediğiniz belirler. Dev olanına bakanlar ayrıntıları görür, bütünü ıskalarlar. Diğer yana bakanlar bütünü görseler de ayrıntıları kaçırırlar. Oysa suret aynı surettir, değişmez. Ama iki görüntü zerre kadar birbirine benzemez. Geçen akşam, Pera Palas’ın karşısındaki apartmanın üçüncü katında, Cahide On Beş’in üstünde yeni açılan Meridian İce’dan çıkarken o aynaları düşündüm; Sedef’ten ötürü. Benim için Sedef Bozok da tıpkı o aynalar gibi. Uzaktan bakanlar için biri, yakından tanıyanlar için başka biri.Peki Sedef hangisi?Meridian İce, Asmalı Mescid Mahallesi, Meşrutiyet Caddesi 193-4 Beyoğlu. Tel: 0212 243 33 75-76. Fiyatlar kişi başı 65-75 YTL. Hafta sonları ve canlı müzik olan geceler başta olmak üzere rezervasyon yaptırtmakta fayda var.
Yazarın Tüm Yazıları