ŞİLİ’nin İspanya karşısındaki futbolunu görünce Brezilya’nın işi zor sandık.
Ancak maçta gördükki Şilili futbolcuların İspanya karşısındaki istek, hırs ve arzularından eser yok. Sanıyorum La Liga’da oynama sevdası Şilili oyunculara doping etkisi yapmış. Gerçi ikisi stoper olmak üzere, 3 önemli oyuncusunun olmaması da büyük handikap. Ama bir takım 3 günde nasıl bu kadar değişebilir?
Rotasyon düşmanı
DUNGA’nın Brezilyası emin adımlarla ilerliyor. Futbolu her ne kadar göze hoş gözükmese de neticeye gitmeyi başarıyorlar. Rotasyon düşmanı Dunga’nın yedek oyuncuları ilk 11 fırsatı bulunca kapasitelerini aşıyorlar. Çünkü Brezilya forması tarihinde hiç olmadığı kadar değerli. Kendi takımında yıldız olmak yetmiyor, bir de Dunga’nın oyun anlayışına uymak lazım. Hakem faciaları devam ediyor, Lucio’ya ceza sahasında yapılan makas; ara makası değil! Lucio’nun ayağını tamamen yerden kestiler. Bu penaltıyı görmemek, İngiliz hakeme yakışmadı. Başka ülkelerin hakemlerini suçlayan İngilizler, kendi hakemlerine de bir öz eleştiri yapsınlar.
En çalışkanı Alves
ELANO’nun yokluğuyla ilk 11 şansı yakalayan Alves’in tekrar kulübeye dönmeye niyeti yok. Alves, orta sahanın en çalışkan oyuncusuydu; G.Silva ve Ramires’le birlikte muhteşem bir orta saha üçlüsü oldular. Brezilya’nın defans oyuncuları öne çıktıklarında çok etkililer. Sambacılar’ın attığı her korner ve frikik, rakip için büyük tehlike. Brezilya’da gol-toto oynamak çok zor. Kimin gol atacağı belli değil. Kaleci Cesar dışında herkes gole yakın.
Golcünün kralı
FABİANO’nun temiz golleri devam ediyor. Tam bir golcü. Arkasında Kaka gibi bir virtüöz olması da büyük avantaj. Bu tempo Fabiano’yu gol kralı, Sambacılar’ı da 6. kez dünya şampiyonu yapabilir. Ama öyle bir Dünya Kupası yaşıyoruz ki, favoriyi kestirmek enseyi uzatmaktan daha zor.