Mersin İdmanyurdu kalecisi Eser tutması gereken topları tuttu. Boşa çıkmadı. Elinden topu kaçırmadı. Dolayısıyla maçın skoru 0-0. Uzatmada yediği gollere yapacak fazla bir şeyi yoktu. Beşiktaş’ın kalecilerinden de beklentilerimiz budur. Basit hata yapmasınlar yeter. Kartal’ın kalecilerinin son maçlardaki performansları sezon başını aratır oldu.
Beşiktaş gol atmakta da çok zorlanıyor. Çünkü oyunu kanatlara yayıp rakibin müdahale şansını azaltmayı düşünmüyorlar. Bireysel yetenek ve ara paslarına bel bağlamışlar. Hilbert ve İsmail’in ortaları da hem sayı, hem de nitelik açısından yetersiz.
Maçın kaderini Hasan belirledi
Yusuf top ayağındayken etkili. Kolay adam eksiltiyor. Son paslardaki başarısızlığın sebebi maç eksiği. Ancak top rakipteyken Beşiktaş’ı eksik bırakıyor. Tabata ve Guti’nin de defansif anlamda Beşiktaş’a katkı yaptıklarını söyleyemeyiz. Bobo ve Fatih Tekke’nin de orta sahalarına pek yardım etmediklerini göz önünde bulundurursak orta sahanın bütün yükü Fink’in sırtında. Bu kadar ofansif oyuncuyla gol atma başarısını gösterememek oldukça düşündürücü. Maçın kaderini Hasan Üçüncü belirledi. Takımını eksik bırakarak uzatmaya giden maçta arkadaşlarının mücadelesine çomak soktu. Beşiktaş’ın bu temposu golleri geciktirmeye devam edecek. Daha çook 90 + bekleyeceğiz..
BEĞENDİM
Mersin İdmanyurdu oyuncularının mücadelesini
BEĞENMEDİM
Beşiktaş’ın temposunu beğenmedim.
Rüştü, Hakan’ı hatırlattı
Rüştü’nün kaleciliğine diyeceğimiz yok ama sakatlıktan sonra ilk görev alması gereken maç bu mu tartışılır. Rüştü’nün boşa çıkışları, Hakan’ın performansını hatırlattı. Kalesini başarıyla koruyan Cenk’e sıra ne zaman gelecek?
Nihat biçare
Hilbert sağbekte eskisi kadar istekli değil. Rakipler de artık uyandılar, ona önlem alıyorlar. Ofanstaki katkısı her geçen gün azalıyor. Beşiktaş’ın kalabalık orta sahası yaratıcılıktan uzak. Ernst bitirici ara paslarını her maçta atamıyor. Bu pasları zaten ilk maçında Onur’dan ve teknik kapasitesiyle Fink’ten beklemek hata olur. Nihat, Bobo’nun yalnızlığına çare değil. Biçare futboluyla yüreğimizi yakıyor. Hadi artık Nihat eski günlerini özledik.
Moritz çabuk alıştı
Mehmet Eren’in şut gibi ortasını Furkan’ın tribünlere yollaması Kayserispor adına büyük bir şanssızlıktı. Amisulashvili’nin direkten dönen topuna ne demeli? 6 pasın üstünde bomboş kafa vuruyor, nerede adam markajı? Moritz, Kayserispor’a çabuk adepte oldu. Teknik becerisi oyunun akışını hızlandırıyor. Cangele’nin yokluğuna çözüm olabilir. Selim, defansif anlamdaki katkısını oyun kuruluşundaki becerisini de eklemiş. Kayseispor’un pas alış verişinde sıkıntı yok. Tek eksik son vuruşlar. Makukula’nın eksikliği hissediliyor.
Görüntü kayboldu
Sadece milyon dolarlar harcayıp oyuncu almak değildir transfer. On liraya alıp yüz liraya satmak da transferdir. Hatta daha hayırlıdır. Kulübünüzü borç batağına sürüklemez. Sonradan dilimize yerleşen yabancı kelimeleri hep işimize geldiği şekilde kullanmayalım. Komik olmayalım..
Topla en çok Hakan oynadı
Maçın başlarında topla en çok oynayan Beşiktaşlı oyuncu kaleci Hakan. O kadar çok geri pası yapılıyor ki, topla en çok oynayan oyuncu kaleci oluyor. Sebebi basit. Yüzü kendi kalesine dönük olan orta saha ve bek oyuncuları pas verecek arkadaş bulamayınca, topu mecburen kaleci Hakan’a veriyorlar. Hakan’ın da bu pasları pek sevmediği her halinden belli. Doğrusu stoperlerin derinlik vererek top alması ve oyuna sokmasıdır. Bu şekilde topa sahip olma şansınız yükselir ve oyunun hakimi olursunuz. Beşiktaş’ın defansta oyun kuruluşunu çalışması lazım. Yoksa bu maçta da olduğu gibi bir sürü gereksiz geri pası ve pas hatası olur.
Misafirperver Zapo
İlk yarıda karşılıklı gol pozisyonları var. En etkili pozisyonumuzda Nihat, Nobre ve Bobo topu içeri atamıyorlar. Çünkü rakip defans top kaleye girene kadar müdafayı elden bırakmıyor. Gol ikram etmiyor. Biz misafirperveriz ya ikram bol. Hakan boşa çıkarak Portolulara, “Hoşgeldiniz” diyor. Diğer kaleciler formdayken bu Hakan ısrarını anlayamıyorum. Zapo’da misafirperverliğimizi öğrenmiş olacak ki skor 0-2 oluveriyor.
Rakip kırmızı kart görüp eksilince mecburi değişiklikten dolayı Falcao’dan kurtulduk. Ama rakipte Hulk diye bir oyuncu var. Cüssesinden beklenemeyecek hareketlilik ve sürat var. Biraz Avrupa futbolunu takip edenler bu oyuncuyu iyi bilir. “Beşiktaş’ta transfer bitmez” diyenlerin dikkatine. Robinhood peşinde koşmayın. Hulk’ta bir kahraman. Üstelik Beşiktaş’a daha uygun.
Rijkaard, Galatasaray’a ilk geldiğinde alternatifli kadrosuyla iyi işler başarmıştı. Ancak sakatlıkların çoğalmasıyla yaşanan kadro sıkıntısında gördük ki Rijkaard kriz değil pahalı takım hocası. Aynı senaryoyu Beşiktaş’ta da mı göreceğiz. Maazallah..
BEĞENDiM
Onlar dünyanın en büyük futbol organizasyona yedek ağırlıklı bir kadro ile çıkabiliyorlar. Bizimse derdimiz, “O oynar mıydı. Bu niye ilk 11’de yok. Şu niye kadro dışı?” Futbolda geldiğimiz son nokta budur. Takım oyunu oynamadıkça da futbolda yol kat etmemiz mümkün değil. Günlük başarılarla teselli bulacağız.
Henüz 7. dakikada Svensson kolay bir çalım yiyip, Stepanov da topa sırtını dönünce Nani meşin yuvarlağı Bursaspor’un uzak direğinin dibine nişanladı. Avrupa da bizi başarıya götürecekler diye transfer edilen yabancı oyuncuların bu hataları yapması düşündürücü. Yabancılar nedense ülkemize geldiklerinde eski performanslarından uzaklaşıyorlar.
Bu erken gole rağmen Bursasporlu oyuncular defansı o kadar geride kuruyorlar ki Bursaspor yardımcı hocası Mutlu Topçu takımı sık sık uyarmak zorunda kalıyor. Günümüz futbolunda defansını kendi ceza sahasının üzerinde kuran takım kalmadı ki.
Pozisyon ve şut yok
Futbolcularımızdaki bu özgüvensizliği ve taktik anlayışındaki bu yanlışı acilen gidermemiz lazım. Çünkü rakibe oynayabileceği koskoca bir alan bırakıyoruz. Onlarda yeteneklerini ortaya koyunca sonuç hüsran oluyor.
Bursasporlu futbolcular ikili mücadelelerin çoğunu kaybettiler. Rakibin alanı daraltmadıkları ve basit pas hataları yaptıkları için de oyunun hakimiyeti tamamen Manchester’daydı.
Ertuğrul Sağlam’ın hamleleri de oyunun akışını çok değiştirmedi. Pozisyona girmeden, şut atmadan maçı bitirdik. Bursaspor’un Şampiyonlar Ligi’nde yola devam etmesi artık hayal. Bu futbolla UEFA Avrupa Ligi de düşük ihtimal.
BEĞENDiM
Stoperlerden biri önde basarsa diğerinin kademe yapması lazım. Aksi takdirde araya atılan her top gol pozisyonu. Bekler de kademeye geç kalıp, ofsaytı bozarlarsa Isaac affetmez. Makukula’nın pozisyonlarda cömert davranması Kartal için büyük şans.
Peki defansta oyun kurarken yapılan hatalara ne demeli. Sakat çokluğunda dondurucudan çıkarılan Fink’in maç eksiği başa bela. Stoperlerden pas almıyor, alınca da topu eziyor. İbrahim Toraman da mecbur kalıyor uzun vurmaya. Bobo ve Nobre bu toplarda başarılı olamayınca Manisaspor stoperlerinin keyfi yerinde.
Beşiktaş’ın gecikmeyen beraberlik golü çift forvet oynamanın lütfu. Ortalarda ön ve arka direklerde adam bulundurma şansını yakalıyorsun. Kaleciden ve direklerden seken toplarda da topun düştüğü yerlerde olma şansında yüksek. Forvetlerin birbirine yaptığı asistler de cabası. Tabata’nın yakalayamadığı topu çeviren Nobre’nin, Bobo’ya asistinin sonucu gol. Bu kadar basit.
Hepsi mi ele çarptı?
Manisaspor beş yıldır İstanbul’a tatile geliyordu. Galibiyete hasrettiler. Hikmet Hoca bu makus talihi değiştirmek için ofans ağırlıklı bir ilk onbir kurmuş. Beşiktaş’ın defans zaaflarını da göz ardı etmemiştir. Makukula’nın sağında Isaac solunda da Simpson var. Gezgin Murat Erdoğan bu üçlüye pozisyon hazırlama çabasında. Çalışkan Yiğit İncedemir sahanın her yerine koşuyor. Mehmet’in top kullanmadaki başarısı Manisaspor için büyük avantaj. Dixon’ın müdahaleleri tam isabet. Hem defansta hem de ofansta. Eren ve Ömer Aysan kademelerde çok başarılı. Ne de olsa çakma bek değiller..
Hakemin Manisasporlu oyuncuların elle müdahalelerinin hepsini ele çarpma olarak değerlendirmesi enterasandı. Mesafe yakındı ama bazı pozisyonlarda elle oynama vardı.
Hikmet Karaman eksilen Kartal’a karşı bitirici hamlesini yaptı. Süratli Yiğit Gökoğlan’ı sahaya sürdü. O da hocasını mahcup etmeyince Manisaspor bu sefer İstanbul’dan üç puanla dönüyor. Tabata ve kaleci Hakan’ın katkılarıyla.. Hiçbir maçın 90+sı bu kadar keyifli olmamıştı. Bu ablukayı Porto maçında da bekliyoruz. Haydi Beşiktaş..
BEĞENDiM