- Türkiye’nin Avrupa Birliğine girişini desteklediklerini göstermek için Alman parlamentosunda “Türksüz Avrupa, balkonsuz eve benzer” sloganıyla nasyonal sosyalist alman işçi partisi lideri Adolf Hitler ve arkadaşları bir kampanya başlatmışlar, ne düşünüyorsunuz?
¡ ¡ ¡ Bir üniversite öğrencisinin bu soruya verdiği aşağıdaki yanıt sizi güldürüyor mu? - Valla geç de olsa bunu anlamaları çok önemli. Kendilerini tebrik ediyorum. Onlar bile anladı biz anlayamadık, toplum olarak hala karşı olanlar var. Eğitim çok önemli... Evet, güldünüz mü bu yanıta, yoksa içiniz mi yandı benim gibi? Gülemedim ben, acıdan beynim uyuştu... Birçok genç insanın temel bilgilerden habersiz üniversitede okuması komedi değil trajedidir. Hepimizin eseri olan bir trajedi... Bu trajedinin adı düpedüz; yalnızca günah keçisi olan üniversite öğrencisini değil, o ülkeyi, o ülkenin varlığını, sosyal ve kültürel yapısını, tüm insanlarını tehdit eden cehalettir. Bir televizyon programında şöyle bir soru sorulmuştu bir teyzeye: - Cehalet nedir? - Bilmiyorum... Cevapsız kalmış gibi görünen bir sorunun yanıtı bundan daha güzel ve net ifade edilemezdi. Bilmemenin suçlusu öğretmeyen ya da öğrenmeye engel olandır... Yani aile, öğretmenler, toplum, çevre, ülke... Bu yüzden bir insanın cehaleti aslında herkesin suçudur. Bu yüzden aslında cehalet biraz da insanlık suçudur. Doğumdan itibaren hayata, insanlığa, evrene bir şeyler katmak ve kendisinden önce katılanları kullanmak üzere mükemmel bir donanımla doğan bir insanın, yetişkin hale geldiğinde böylesi cevaplarla karşımıza çıkması onun değil yaşadığı toplumun suçudur. Bu ülkede eğitim alamayan her çocuktan, kötü ya da yanlış eğitilen, yetersiz beslenen, özensiz büyütülen her çocuktan herkes sorumludur. Bu ülkede annesiz ya da babasız ya da tamamen bir başına büyüyen her çocuk yarımdır ve herkes payına düşen bir yarımı tamamlamak zorundadır. Bunun için büyük paralara ihtiyaç yoktur. Sadece sevgi yeterlidir, inanın sadece sevgi hem sizi hem bir insanı derin karanlık bir kuyudan çıkaracaktır. ¡ ¡ ¡ Ne kendi çocuğunun ne de bu ülkedeki herhangi bir çocuğun diğer yarısını tamamlamayan, evlatlarına hak ettikleri eğitimi veremeyeceğini, ilgiyi, özeni gösteremeyeceğini bilen ama sadece içgüdülerini tatmin etmek için ebeveyn olanlar kutuplara gidip, oradan bir kutup ayısı evlat edinerek de bu duygularını tatmin edebilirler... En azından insanlığa karşı borçlarını ödeyemeseler de kutup ayılarının neslinin korunmasına yardımcı olurlar...