Paylaş
Parmaklarımı o diri, ipeksi tenin üstünde gezdirmeye başladım.
“Öyle değil. Biraz daha sert dokunmalısın”.
Daha sert dokundum, parmaklarımın ucunda, bütün kıvrımları, iniş çıkışları, sertlikleri hissedebiliyordum.
Ürperdiğini hissettim...
“İşte orası” dedi Süreyya, “Orada dur”.
Durdum... Ürperdim...
* * *
Değerli okuyucu...
Yazıma böyle bir başlık ve girişle başladığım için sizden özür diliyorum.
Genel toplum ve aile ahlakına çok uygun olmadığının farkındayım.
Fakat anlatacağım konuya farklı bir başlık atsaydım ne kadarınızın ilgisini çekerdim bilmiyorum.
Muhtemelen sadece konuyla ilgisi olan kişiler okuyacaktı. Oysa bu yazıyı sadece konuyla ilgisi olan kişilerin değil, konuyla ilgisiz olduğunu sanan insanların da okumasını istedim.
Peki neden böyle bir yola başvurdum.
Anlatacağım...
Bir yandan da hevesle! yukardaki dialoğun devamını bekleyenleri de hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Aralarda devam edecek konuşma...
“Evet hissediyorum, hissediyorum!”
Konuyla ilgisi olan kişiler, mesela kadınlar...
“Canını acıtmıyorum değil mi?”
Hayır lezbiyen kadınlar değil...
“Yok, acı falan hissetmiyorum...”
Ya da böyle bir kadının hayatını paylaşan erkekler... Bütün erkekler aslında..
“Harikasın sen, çok iyi bir iş başardın, gurur duymalısın kendinle”.
* * *
Meme...
İnternete bu kelimeyi yazdığımda yaklaşık 180 milyon sayfa çıktı.
İlk çıkan sayfalarda aklımda kalanlar özetle şöyle; süper memeler, sex, tombul memeler, o nasıl meme öyle –artık nasıl bir görüntüyle karşılaşmış er kişi bilemem-
“Evet, doktor da aynı şeyi söyledi” -bak sen fantazide doktor da var-
“Ne olacak peki?”
Arama sayfasına meme kanseri yazdığımda çıkan sayfa sayısı ise 600 bin. E tabii, ölümü çağrıştıran, aklınızda cinselliğe dair ne varsa bitiren, öldüren bir kelime. Mümkünse hiç olmasın, o sayfalar silinsin değil mi...
“Galiba biri alınacak” -Burada kadın adamı terk edeceği için düştüğü duruma alınacak bir erkek var ortada–
Geçen yıllarda meme kanseriyle ilgili yapılan bilgilendirme çalışmalarında bütün toplumun dikkati çekildi sonunda.
“Desene amazon kadınlarına* katılıyorsun, çok karizmatik bence”
Nasıl çekildi... Türkiye’nin ünlülerine çıplak poz verdirerek…
“Yok daha neler, amazon kadınıymış, okla yay da alırım...”
“E tabii. Okunu olmayan göğsün üstüne yerleştirirsin, hedefe doğru vınnn!”
Gerçi Meme Vakfı, kampanyayla ilgimiz yok deyince, soyunan ünlüler “Biz şimdi mi boşuna mı soyunduk” demişlerdi ama boşuna soyunmadılar bence... Hiç olmadığı kadar dikkat çektiler bu konuya tebrik ediyorum onları.
“Korkuyor musun
“Korkmuyorum, başında yakalamışsın dedi doktor”
“Neden sen ama, neden”
“Bu soruyu sordum kendime. Neden ben diye. Doğa kullanmadığım şeyi alıyor aslında olay bu...”
“Ne demek kullanmadığım saçmalama”
“Eh baktı çocuk doğurup emzirmeyecek, alayım bari yer işgal etmesin dedi”.
Böyle bir durumda kendisiyle alay edebilen arkadaşımın önünde eğiliyorum...
* * *
Sırf başlık ve dialoglar yüzünden beni okuyan sevgili okuyucu daha fazla seni kandıramam ama yazı da bitmek üzere. Kalan 2 cümleyi de hatırım için oku bir zahmet.
Türkiye ‘de her yıl 30 bin kadın meme kanserine yakalanıyor. Çevrenizdeki her 10 kadından biri.
Hastalık, nedenleri, süreç hakkında bilgi vermeyeceğim, uzman değilim çünkü.
Sadece şunu bilin..
Hasta, karınız da olabilir , kardeşiniz de hatta siz de –çünkü kadına has bir şey değil-
Kanserde en önemli ilaç moral, motivasyon ve iyi enerji... Bu acıyı çeken insanların farkında olun, destek olun, “Acını hissediyorum” diyebilin.
Yanınızdan geçen kadın, yayını germiş sizi avlamak üzere olan bir amazon olabilir ...Dikkatli olun….
Ne iki cümleyi geçti mi! Çok pardon... Çok...
NOT: * Amazon kadınları daha iyi ok atmak için bir göğsünü kesen Ordu yakınlarında yaşamış oldukları rivayet edilen savaşçı kadınlardır, bilmeyenler için.
Paylaş