Bugüne kadar hep mağdur edildin, suçlandın, küçük düşürüldün: “Utanmıyor musun taciz etmeye kadını?” “Taciz diyemeyiz sayın komserim, olaya konsantre olsa onun da hoşuna gidecekti eminim yani...” Ya reddettin yaptığın şeyi, ya gizlendin. Şöyle bir ağız tadıyla “Evet yaptım” diyemedin. Oysa yapmaya çalıştığın şey belki de sadece iletişim kurmaktı, moral vermek ya da motive etmek, seni anlıyorum. “Yani inanmayacaksınız ama ben tamamen iyi niyetliyim hakim bey... Çok çirkindi bu hanım, dedim ki, şimdi bu kesin taciz edilmemiştir. Dolayısıyla bunalıma girme olasılığı yüksek. Bir çimdik atayım moral olsun dedim.” ¡ ¡ ¡ Seni anlayan sadece ben değilim. Yaptığın şeyin ardında ne denli büyük bir toplumsal destek; “Şehirde herkesin bildiği ama kimsenin konuşmadığı taciz olayında düğümü mağdur kız öğrencilerin ifadeleri çözecek” Kurumsal güç; “Tacize uğrayan kadın öğretmen, şikayetinin ardından sürüldü” Medya desteği olduğunun farkında değil misin; “Haberin yanına şöyle erotik bir fotoğraf koyalım arkadaşlar, manşet şu: O da istiyordu” Mağduriyetini gider, gerekirse taciz ettiğin kadına dava aç. Bakalım kadın oldu da küfrettiyse, hakaretten hele üstüne de yanlışlıkla el kaldırıp iki tane çaktıysa, kasten yaralamadan ne kadar alır biliyormusun sen? Senin tacizden alacağın cezadan daha fazlasını alır emin ol. ¡ ¡ ¡ Taciz çabaların tecavüze dönüşmediyse ya da sonuçsuz kaldıysa karşılığında hiç olmazsa para iste, emeğe saygı değil mi, utanma örnekler var valla: “30 TL karşılığı tacizden vazgeçti” Ama sözünü yeme, sana yakışmaz: “Parayı aldıktan sonra sözünden vazgeçti” Tüm bu motivasyon kaynaklarının üstünde başlıbaşına bir tahrik unsuru olan kadınlar olarak herkesin hayatında en az bir kez taciz edildiği bu ülkede, belediye hizmetleri bile evde ayağımıza kadar gelmemiştir. “Hırsızlık için eve giren adam yatak odasında eşiyle uyuyan kadını taciz etti, bacaklarını öptü, göğüslerinin ellenmesiyle uyanan kadın çığlığı bastı...” Belki de sayende kaybolmaya yüz tutan el sanatlarımızdan biri olarak özellikle her sene başında ünümüzü yurt dışına taşırıp ülkemizin reklamını az mı yaptın? Taksim’deki yılbaşı tacizlerini gelenekselleştirsek mesela fena mı olur? Artık korkma... Taciz ettiğin genellikle susuyor zaten, “Suskunluğum sağır edicidir” gibi tuhaf içsel cümleler kuruyor. Yalnız kendisi değil, kendisiyle birlikte sağır ve hatta kör olanın içinde yaşadığı toplum olduğunu bilmeden... Susmazsa kendi bilir ne de olsa dokuz köyden kovuluyor...