Kelepçe

LEOPAR kumaş kaplı, tüylü kelepçe, pembe kılıflı peluş cop ve yanında şık torbasıyla bir fantezi kelepçe...
Biraz pahalı ama şişme kadın alırsanız kamçı veriyorlarmış yanında hediye.
Peki ya elektronik kelepçe?
Haberiniz yok belki ama o da yeni bir şey değil ki.
Amerika’da Jack Love adında bir savcı Örümcek Adam’dan esinlenip bu sistemi uygulamadan önce de bizde zaten vardı, çoktan kullanılıyordu.
Hem de daha suç işlenmeden, elektronik değil üstelik, daha etkili, direkt beyine monte.
Elektronik kelepçeymiş, oldukça fantastik dedim manşeti gördüğümde.
“Bu sistemle, şu anda kontrolsüz bir şekilde ceza infaz kurumlarından tahliye edilen kişilerin kontrol altına alınmasını, toplumun ve mağdurların korunmasını amaçlamaktayız.”
Kontrolsüz?
Huylandım doğrusu.
Kontrolsüz salıverilenleri konuşmayalım uzun, çetrefilli konu.
Bir de kontrollü kelepçe takılan kişiler var ki kasten, taammüden, bile bile, kameralar önünde.
Bu da değil konumuz.
Konumuz takılmış kelepçe nasıl çıkarılır;
Şunu yap!
Bunu yapma!
Yaptığın ayıp, utanmalısın!
Gerekeni yapmalısın!
Böyle davranmamalısın!
Bak şu haline, ne derler!
Sen bu değilsin, böyle olmamalısın!
Her yerimize vurulmuş kelepçe.
Zihnimize, cinselliğimize, yaratıcı fikre, özgür düşünceye, cinsel kimliğimize, isteklerimize...
Nasıl oluşuyor bu hasta zihniyetler sanıyorsunuz?
Kocasını terk etti diye Ceylan Soysal’ı öldüren kardeşe...
Öldüren kardeşin temiz iş çıkardığından emin olmak için kapıda bekleyen babaya...
Babanın kapıda bekleme emrini veren üç amcaya ve bir yakına...
Kutsal aile yapımızın kendi içinde aile meclisi diye adlandırdığı çöplüğü ve daha nicesini oluşturacak bir milletin zihnine takılmış kelepçe nasıl çıkarılır?
Kadının bedenine dayalı cinayetlerin bütününe töre diyen ahlaksız zihniyeti oluşturan...
Kapalı kapılar ardında çocuklara aşılanan aşağılık, değersizlik duygusuyla nefret, kin tohumunun daha küçücükken beyinlere taktığı kelepçe...
Nasıl çıkarılır?
Suçun oluşumunu hazırlayacak şartları ortadan kaldırmayı düşünmüyoruz da, elektronik kelepçeyle cezaevlerini boşaltalım diyoruz.
Kadın erkek rollerini ezberleten cinsiyetçi eğitim veriyoruz, kadına dayağı bir şekilde hak ettiğini öğretiyoruz ve suçluya elektronik kelepçe takıyoruz.
Kelepçe takınca bu suçların hiçbiri işlenmeyecek ya da azalacakmış gibi seviniyoruz.
Nette soyunarak var olmaya çalışan bir zavallı kadını, yüz binlerce kişi açlıkla takip ediyoruz ki -bu nasıl cinsel bir kelepçedir ki yüz binlerin aklına geçirilmiş- düşünün artık ağzımız açık, akvaryumun tepesindeki balık gibi kendisinden “ucundan azıcık” bir fotoğraf bekliyoruz.
Ne anlam ifade eder ki suçluyu takip etmek için taksak elektronik bir kelepçe...
Kadın’ı kaldırılmış –keşke kalkmasaydı- Aile Bakanlığı, sorsak söyler mi, mesela elektronik kelepçe önler mi bir kadının yüzünü asitle yakmayı, suçu önler mi?
Hiçbir anlam ifade etmez, akıldakini çıkarmadan ayağa takılan kelepçe...
Ve işte bu yüzden, gülün isterseniz ama çok daha işlevsel, gerçek ve manalıdır leopar kumaş kaplı tüylü kelepçe, pembe kılıflı peluş cop ve yanında şık torbasıyla bir fantezi kelepçe...
Biraz pahalı ama şişme kadın alırsanız kamçı veriyorlarmış yanında hediye...