Hayvanlık bende kalsın

Zeki ve güzelim.

Bu yüzden tehlikeliyim
Ama kendi ayaklarımla gittim O’nun yanına . göre göre.. . bile bile .
O’nun olmamı istediğini biliyordum.
Ama bunu hiç beklemiyordum.
Kendim gittim üstelik.
Bacaklarım uzundur, güzeldir, tahmin edeceğiniz gibi, bileklerim ince.
Tek kusurum özgürlüğüme düşkünlüğüm.
“ Ama yeneceğim bunu “ dedim. “ belki bu kadar yalnız ve gizemli görüneceğime daha yakın olabilirim birine, daha evcil. “ ... evet evet bunu istiyorum galiba. “ diğerleri yaptıysa ben de yapabilirim “ dedim.
Gözlerime bakabilir misiniz ?
Sanmıyorum . Tam içine. İridir gözlerim
Işıl ışıl parlar. belki ürperirsiniz belki seversiniz beni bilmem ki. ben bakamam size . itiraf edeyim utangacım görüntümün aksi
Dokunsanız bana ellerinizi gezdirseniz boynumda, sırtımda - ki cesaret edemezsiniz biliyorum ama neden cesaret edemezsiniz- heyecan duyarsınız, hatta mutluluk, tamamımı elde etmek istersiniz, sizin olsun istersiniz ..
Ama ben bunu hiç hak etmedim .
Ayaklarına kadar gidip, almasını bekledim beni. Çaba harcamadan, zahmetsiz.
Bana yaklaştığında beni yakaladığını sanıyordu.
Öyle sansın istedim. Ama beni yakalayan O değildi, ben gittim onun ayaklarına.
Bacaklarıma dokunduğunda merakım acımın önüne geçti. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki ben bile şaşırdım. Burnumda yemeğimi yerken her zaman aldığım bir koku.. ama bu kez benden geliyor. sıcak sıcak bacaklarımın arasından sızan kan.
Sonrası.
Buradayım.
Sadece biraz evcilleşmek istedim. Bunu ben istedim
Yanımda diğerleri . kırmızı kurdelelerle süslenmiş tavşanlar, ördekler, domuzlar..
Ve ben.
Peki neden ?
Ben O’na yakın olmam karşılığında öldürülmeyi hiç hak etmedim.
Bedenimin bu şekilde sergilenmesini hiç hak etmedim.
Edirne’nin düşmanlarından kurtulduğu günün 88. Yıldönümünde, o düşmanlardan birinin ben olduğumu burada öğrendim.
Ben .. .
Bir tilkiyim ben.
Ne işim vardı burada.
İnsan cinsinin yanında..
Geride bıraktığım bir koca orman dolusu dünya.
İnsanlıkla işim yok.
Hayvanlık bende kalsın.

Bir hayvanın yok yere öldürülmesini okumaktansa bir kadının fantezilerini okumayı tercih edenleri hayal kırıklığına uğrattıysam özür dilerim.
Hayvanlık bende kalsın.

Not: Bu yazı 26.11.2010 ‘da Edirne’nin kurtuluş yıldönümü geçit töreninde avladıkları tavşan, domuz, tilki ve kuşları ellerinde sallayarak ve arabalarının üzerine koyarak geçit törenine katılan avcılara ve arabanın üstüne serilmiş tilkiye ithaf edilmiştir.
Yazarın Tüm Yazıları