KANUNİ’nin bir cinsel hayatı varmış gibi gösterilen diziyi izlediniz mi?
Ben izlemedim ama ayıpladım elbette. Bir de kadehte içtiği gül suyu şerbetinin içki gibi gösterilmesi hele çok talihsiz bir sahneydi. Mahidevran’la “güya” birlikte olduktan sonra gusül almadan oturmaya devam etmesine ne diyeceksiniz peki? İzleyenler anlattı, o da ayrı bir rezalet. Bakalım gelecek bölümde Mahidevran mı girecek Aleksandra mı adamın odasına, yani padişahımızın tabii. Bakın bu diziler ahlakı bozuyor, üstelik inanmayacaksınız ama bu ülkede cinsellikten hoşlanan insanlar varken böyle imalarda bulunmak genel aile yapımıza ve ahlak anlayışımıza uygun mu sizce? Mesela padişahımız kadınları aazından öpüyor gibi geldi ki inşallah ben yanlış görmüşümdür. Şikayet etmeye karar vermiştim ama Allah’tan izlemeyen yüzbin kişi şikayet etmiş de diziyi uyarmış RTÜK. Gerçi diyeceksiniz ki beğenmeyen izlemez, yok efendim ben izlemiyorsam kimse izlemesin. “Bu ülkede demokrasi var” diyeceksiniz biliyorum Demokrasi var elbette, çok şükür -padişahımız çok yaşa- ama bir kontrol gerekmiyor mu sizce de? Herkes benim, sizin gibi bilinçli değil ki olayları sağlıklı algılasın. Misal bu ülkede bunca sorun varken sen tut iki hafta bu dizideki yanlışları konuşmak zorunda bırak bizi. Akşam gelen benzin zammını, okulda çocukların 45 santimden fazla yaklaşmama yasağını, ucube heykelleri, trafik kazalarını, düşen uçakları konuşuruz tabii ama sorarım size bundan daha önemli bir mesele var mı bu memlekette yüzbinlerce kişinin aynı anda kafaya taktığı? Bunu konuşalım biz de o halde, dünya da bunu konuşuyordur yatıp kalkıp, gülüyorlardır bu rezalete. Hürrem hapse atıldığında taşa oturdu. Düşünün mesela o soğuk taşa oturan kadın üşütmez mi, çocuğu olmaz ki mantık hataları var işte. Viyana kuşatmasını da Allah bilir başarısız olmuş gibi gösterirler. Osmanlı’nın duraklama dönemine gireceğini ima ediyorlar gibi geldi ama du bakali n’olcek? Yapmayın, yoksa Osmanlı yıkıldı mı diyeceksiniz siz de? İşte görüyorsunuz demiştim bu diziler adamı zehirliyor, cehalet artık yüzülen bir deniz oldu, dalga dalga kapılarımızı aşındırıyor...