Beyin bedava ya ruh?

YENİ yılın ilk haftasında yeni yıl mesajları veren, biten yılı değerlendiren köşe yazıları klasiğinden uzak durmaya çalışsam da pek çok değerli okuyucu gönderdiği maillerde ısrarla yeni yıla dair beklentilerimi sormuş ilginç bir tesadüfle.

Hemen yanıtlayayım; Yeni yılda hepinize önce ruh ve sonra beden sağlığı diliyorum. Neden mi?
Elimizdeki kaybetmeden değerini bilmeyiz ya, işte size insan bedeninin ekonomik değeri.
Bir insan vücudunun kullanabilir parçaları satıldığı zaman değeri toplam 42,5 trilyon lira ediyor. En pahalı parçamız ise kemik iliği.
Her hücrede bulunan DNA’ların gramı 1,3 milyon dolardan (1 milyon 95 bin lira) işlem görüyor. Ancak DNA’ların vücuttan çıkarılması mümkün değil.
Vücuttan alınabildiği takdirde antikorlar 7,3 milyon dolar (10 milyon 95 lira) ediyor.
Vücudun kullanılabilen en pahalı kısmı kemik iliği. Kemik iliğinin gramı 23 bin dolar (34 bin 590 bin lira). Kilosu ise 23 milyon dolar (34 milyon 590 bin lira).
Bir akciğerin fiyatı 116 bin 400 dolar (174 bin 600 lira).
Tek böbreğin fiyatı 91 bin 400 dolar. (136 bin 500 lira).
Kalp 57 bin dolara (85 bin 500 lira).
Kadınların yumurtalık hücresinin tanesini 7 bin dolar (10 milyon 500 bin lira) erkeklerin sperm hücresinin fiyatı ise 77 dolar(115 bin 50 lira)... (Erkekler üzgünüm sürümden kazanıyorsunuz.)
Ne olursa olsun insan denen varlığın bu kadar pahalı olabileceği aklınıza gelmiş miydi? Sanmıyorum.
Ve beyin...
Tüm bu değerli organlara komut veren beynin fiyatı belirtilmemiş ama en değerli organ olabilir mi ne dersiniz?
Tabii bu fiyatlar coğrafyaya göre farklılıklar gösterebilir.
Kimi yerde karaborsaya düşer, pahalıdır, kimi yerde çok ucuz.
Ülkemizde ise bedavadır mesela beyin.
Ya ruh?
Beyinin bedava olduğu yerde ruhunu satmayı tercih edenler çoğalır.
Peki onun değeri nedir?
Paha biçilmez bence ama yine de çok ucuza kapatılabilir.
Herkeste var olan ama sizi başkalarından ayıran en önemli iki şey...
Birine “Beş para etmez” dediğiniz zaman aslında kastettiğiniz şey ruh ve beyinden ibaret.
Satabileceği en önemli şeyi, ruhunu satmış, satabilen insanları düşündükçe ve gördükçe siz de dehşete düşüyor musunuz?
Ya da yaşadığı sefalete rağmen insanlığını kaybetmemiş, satılık olmayan ruhlar, güzel beyinlere hayran kalmıyor musunuz?
Her iki tür de kendini belli ediyor üstelik, siz bunu anlarsınız kolayca, taze ve kokmuş meyveler gibi.
Sağlıklı bir beden, düşünen beyinler ve satın alınamayacak ruhlar üzerine inşa edilmiş bir toplum diliyorum yeni yılda özetle.
Gerisi...
Kendiliğinden gelir.
Yazarın Tüm Yazıları