TUTARLI olması gerekmedikçe bir kadının zekası sınır tanımaz. Elinde terlikle çocuğuna süt içirmeye çalışan bir anne gibi...
Ki bence düşünen insanın tutarsızlıklarının olması da doğaldır. Türk kadının zekası ise artık coğrafyadan mı, zorlu yaşam koşullarında türünün yok olmaması için evrildiğinden mi bilinmez, gezegende yaşayan hemcinslerinden azıcık farklı işler. Zaman içinde uygulanan kadını sindirme politikası da olabilir, ders kitaplarına kadar kayda geçirilen kadın tanımı da olabilir, bilmiyorum. Gerçek anlamda eşitliği mitolojik çağda yaşamış kadınımız; bu kitaplarda karılık ve annelik yapar. Başka da bir işe yaramaz...
Mutfak mühendisiyle “koltuk entelektüeli”
1935 yılında Meclis’teki kadın siyasetçi oranı yüzde 4.5 iken yıllar boyunca yüzde 0.07’lere kadar düşmüş. - Hanımefendi bugün seçim olsa kime oy verirsiniz? - Kim varsa orada veririm. - Hanımefendi birini seçmek zorundasınız. - Ben bilmem beyim bilir... Yine bu kitaplarda kadın ya mutfaktadır, ya da ev işi yapmakta ve sürekli gülümsemektedir, bunu yaparken. Asla avukat, mühendis, hele ki bilimadamı değildir. Bu durumda her şeyi, koltuğunda gazete okurken resmedilen babanın yani erkeğin bilmesi doğaldır. - Hanımefendi ikslarc doğumkontrol yöntemleri pazarlama adına araştırma yapıyoruz Cinsel yaşamınızda korunuyor musunuz? - Ben bilmem beyim bilir. - Anladım, peki menopoza girdiniz mi acaba? - Ben bilmem beyim bilir...
Yüzde 14: Dayak yemem gayet normal
Her 10 kadından 6’sı kocası ya da sevgilisi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete uğramakta (vurma, tekmeleme, boğazını sıkma daha yaratıcı olanları yazmayayım olur da uygulanırsa). Eğitim düzeyi ve refah seviyesi arttıkça bu şiddet azalıyor. Yani ters orantı. Ama tuhaf olan ülke genelinde kadınların yüzde 14’ünün bu şiddeti haklı görmesi. - Evet tutanağa yazalım şimdi. Tekrar soruyorum. Kocanız kafanıza ütü fırlatmış... - Ben bilmem beyim bilir. - Ütü fırlatılırken siz orada değil miydiniz? - Ben bilmem beyim bilir... Cinsel kimliğini asla bulamamış ve bundan utanç duymuş kadınlardır... - Jartiyer kullanıyor musunuz? - Ben bilmem beyim bilir... - Neden jartiyeri o mu kullanıyor? - Ben bilmem..
Hakkı olsa olsa erkek adıdır...
Frederic Beidbeger’in “Romantik Egoist” kitabında “Her biri adeta Monica Bellucci” diye tanımladığı -abartmış olabilir kabul- kadınlar, Türk kadınları... - Hanımefendi hiç aldatıldınız mı? - Ben bilmem beyim bilir. - Evet, eee, şey... Haklısınız valla beyiniz bilir... Haklarını aramaktan yorulmuş ve aslında belki de hiç aramayan kadınlardır... Çünkü kadın hakkı yoktur. Hakkı olsa olsa erkek adıdır... Türk kadınları aslında olmayan kadınlardır. Neyse şimdi kızacaksınız bana, uzatmayayım daha fazla, yarın yazacağım konuyu düşüneyim. Ne mi yazacağım ? Valla ben bilmem beyim bilir...