FENERBAHÇE Kulübü’nde bugün Olağan Mali Genel Kurul var...
Kongre öncesi kulübün üyelere gönderdiği gene kurul gündeminin 13.ncü sırasında yer alan gündem maddesi bazı üyelerin kafalarında soru işareti bırakmıştı. Üyelerin bir kısmı bu maddenin istişare edilmeden aceleye getirilip onaylanmasının yanlış olduğunu, bu maddenin ileride kulübe zarar verebileceğini söylüyordu. Bu şekilde düşünen üyelerin düşüncelerini dün yine bu sütunlarda ifade etmiştik. Bugün ise, diğer tarafların görüşlerini aktaracağız... Önce hukukçulardan başlayalım... Türkiye Futbol Federasyonu’nda (TFF) konunun uzmanı olan hukukçular, tartışmalara yol açan 13. maddenin kendi standart metinleri olduğunu; Galatasaray’ın da, Trabzonspor’un da, Göztepe’nin de, İstanbulspor’un da aynı metin ile futbol şubesini, dernekten anonim şirkete geçirdiğini ifade ettiler.
13. maddeyi tartışanların en çok üzerinde durduğu soru ise şu; futbol faaliyetinin bir anonim şirkete devri ileride kulübe zarar verebilir mi?
180 derece döndüler!
Şimdi F.Bahçe Yönetim Kurulu üyeleri bir yandan akıllarında bu soru olan kulüp üyelerini ikna etmeye çalışırken, diğer yandan da bu yanlış anlamaya neyin sebep olabileceğini çözmeye çalışıyorlar.“Bu 13. maddeye neden takıldıklarını anlayamıyoruz” diyorlar ve ekliyorlar: “Bu madde kabul edilmezse Fenerbahçe büyük zarar görür. Buna karşı gelmek kulüp için harakiri yapmak demektir. Daha düne kadar kulübümüzün şirketleşme modelinin yanlış olduğunu, en doğru modelin Beşiktaş’ınki olduğu eleştirisi yapılırken. Bugün ne oldu da bu eleştiriyi yapanlar 180 derece döndüler! Futbol şubesinin faaliyetlerinin giderlerinin Beşiktaş’ta olduğu gibi, anonim şirkette birleşmesinin istenmemesi, gerçekten akıl almaz bir tutum.
Kulüp niye satılsın?
Şunu açıkça şöyle söyleyebiliriz ki; kulüp şirketin sahibidir. Yani şirket kulübündür. Şirketin büyük hissedarı kulüptür. Kulübün her hangi bir kişiye ya da şirkete satılması ise zaten tüzüğe göre mümkün değildir. Daha evvel futbol faaliyetinin gelirleri anonim şirkete devir edilmişti. Şu an da yapılan ise futbol faaliyetinin giderlerinin şirkete devri. Şu anki modelde futbolun tüm gelirleri şirkete ait olduğundan şirket sadece kar ediyor ve bunun büyük bölümünü temettü olarak dağıtıyordu. Bu da kulübe büyük getirmekteydi. Ama bu devirden sonra futbolun giderleri de şirkete ait olacak.”
Hüsnü Güreli’nin eseri
Yaptığımız araştırmadan ortaya çıkan sonuç halka açılmada esas alınması gereken en başarılı model Beşiktaş’ınki. O da siyah beyazlı kulübün eski yöneticisi Hüsnü Güreli’nin eseri. Güreli bu konunun uzmanı; en iyi o biliyor. Anlaşılan o ki, ilk başta farklı bir modelle halka açılan Fenerbahçe, G.Saray ve Trabzon’un piyasa değerleri bugün başlangıç değerlerinin 10 katına ulaştı. Ama bunu sağlayabilmek için her yıl büyük oranda temettü dağıtıldı. Şimdi bu şirketler için en yüksek fayda noktasına gelindi. Bu da Beşiktaş modeline geçiş için iyi bir fırsat. Onun için Galatasaray, Trabzonspor ve Fenerbahçe peş peşe şirketleri birleştirme sürecine girdi. Beşiktaş ise daha işin başlangıcında farklı bir model ile halka açıldığından değerinde anlamlı bir artış olmadı. Ama bugüne kadar da kimseye de temettü dağıtmadı. İşte bütün mesele bu.
Seçim kongresi gibi
Şimdi muhalefetin bir kısmı 13. maddenin tüzüğe aykırı olduğunu düşünüyor. Bu maddenin ibra edilip yetki verilmesi halinde, bu yetkiden hareketle ileride kulüp herhangi bir şirkete dahi satılabilir diyorlar. Dolayısıyla bu maddenin kulüp menfaatleri adına çok kritik olduğunu söyleyenler var. Biz iki gündür yazılarımızda iki tarafın da görüşlerini vermeye çalıştık ve şu izlenimi edindik; bugünkü mali kongre, olağan seçimli kongre gibi geçecek.
F.Bahçe iyi karar verdi
Biz, konuyla ilgili olarak Hüsnü Güreli’nin de görüşlerine başvurduk. Beşiktaş’ta şirketleşmeye giderken İngiltere Premier Ligi’ndeki kulüpleri örnek aldıklarını vurgulayan Güreli, şu ifadeleri kullandı: “G.Saray, Trabzon ve F.Bahçe şirketleşme modelleri yüzünden çok zarar ettiler. Keşke bize sorsalardı. Ya da bizim sistemimizi bugüne kadar uygulasalardı. Esasında Fenerbahçe ile Galatasaray’ın halka arzları şirket mantığına aykırıdır. Bir tarafta sürekli kar eden ve 3. şahıslara temettü dağıtan bir şirket var, diğer tarafta ise sürekli gideri olan... Çalışma hayatında sürekli zarar eden şirket zaten iflasını açıklar. Bu model ayrıca kulüplere de bir fayda sağlayamamaktadır. Temettü dağıtan şirketlerin gelirleri üzerinden %15 stopaj vergisi kesilir. Bu da kulüplerin zararıdır. Birleşmek kulüpleri büyük zararlardan korur. F.Bahçe çok iyi bir karar verdi.”w