"Çocuğum kural tanımıyor", "Kıpır kıpır, hiç durmuyor", "Beni duymuyor, dinlemiyor", "Arkadaşları ile ilişkilerinde zorluk çekiyor" gibi yakınmalar bazı anne babaların ağızlarından düşmüyor.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), uyum, kendini kontrol etme, kurallara uygun davranış ve problem çözme alanlarında erken yaşlarda görülen gelişimsel bir problemdir.
Çocukluk döneminde hareketlilik normaldir. Oyun sırasında koşma, bağırma, zıplama gibi eylemler çocuklardan beklenen normal davranışlardır. Fakat, DEHB’li çocuklarda bu hareketlilik gözle görülür bir biçimde diğer çocuklardan ayrılır. Yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında bu çocukların bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri aradaki farkın kolayca fark edilmesini sağlar. Genelde bu çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) "hiperaktif" olan kısmı öncelikle göze çarpar.
DEHB dikkat, uyum, kendini kontrol etme, kuralara uygun davranış ve problem çözme alanlarında erken yaşlarda görülen gelişimsel bir problemdir. Kısa süreli dikkat, yerinde duramama, huzursuzluk, zayıf akran ilişkileri, saldırganlık, yalan, sosyal problem çözme yetersizliği gibi problemler başlıca belirtileridir. Çocuklarda olduğu kadar yetişkinlerde de görülen önemli psikiyatrik sorunlarının başında gelir.
DEHB tanımı altındaki sorunlar 4 başlık altında toplanabilir:
1- Dikkatsizlik-dalgınlık
DEHB’li çocuklar bir işe başlayabilmek, o işi tamamlayıncaya kadar dikkatini sürdürebilmek,aynı anda iki uyarıcıya birden dikkatini odaklayabilmek ve tepkide bulunmaya hazırlıklı olabilmek gibi alanlarda zorluk çekerler.
2- Düşünmeden davranma
DEBH’li çocuklar davranışlarının sonuçlarını,gelecek tepkileri düşünmeden, ani ve kurallara uymayan davranışlar gösterme eğilimindedirler. Kuralların farkında olabilir ve sorulsa söyleyebilirler, bununla bereber kendilerini kontrol etmede güçlük çekebilirler.
3- Uzun süreli hedeflerde zorluk
Hedefe giden yolun uzun olması durumunde zorluk yaşarlar ve çoğunlukla görevi yarım bırakıp çekilirler. O nedenle hedefe giden yolda kısa aralıklı küçük hedeflerle teşvik edilmeye gereksinim duyarlar.
4- Aşırı uyarılmışlık durumu
DEHB’li çocukların büyük bir bölümünde aşırı duyarlılık ve hareketlilik vardır.Hareketlerini kontrol altına almakta zorlanırlar, sürekli bir kıpırdanış içindedir. Üzüntü ve sevinç gibi duygulanımları aşırı uçta ifade ederler.
Belirtiler erken yaşlarda görülüp geç fark edilebilir
DEHB belirtileri aslında 7 yaşının öncesinden itibaren görülür fakat fark edilemeyebilir. 1 yaşın altındaki bebeklerde DEHB’nin kolay sinirlenme, annenin memesine saldırma, hava yutma ve gaz problemi, gece sık uyanma, kolay rahatlamama ve gece yarısı oyun isteme, aşırı enerjik ve sürekli uyaran arayışı içinde olma gibi belirtileri olabilir.
Erken çocukluk döneminde DEHB’li çocuk aşırı hareketli, enerjik ve zor başa çıkılabilen bir çocuktur. Bu aşırı hareketlilik beklenmeyen kazalara veya yaralanmalara yol açabileceğinden çocuk her zaman denetim altında olmalıdır. Huysuzluk, uyku alışkanlığında bozukluk (her zaman görülmeyebilir), kardeşleri ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde saldırgan ve olgunlaşmamış davranış göstermeleri bu çocukların özellikleri arasındadır.
Orta çocukluk döneminde yukarıdaki özelliklere ek olarak yalan söyleme, sınıf içinde uygunsuz davranış, söz dinlememe ya da otoriteye karşı gelme dikkat çeker. Okul döneminin başlaması ile beraber dikkat eksikliğine aşırı hareketliliğe bağlı olarak öğrenme sorunlarının ortaya çıkması ve beklenenin altında akademik başarı eklenir. Sosyal ilişkilerde zayıflık devam eder; diğer çocuklara oyunda katılamaz ve genellikle de yaşıtlarına oranla ısrarcı, bencil ve olgunlaşmamıştır.
Son çocukluk döneminde ise ebeveynler ve öğretmenler erken ve orta çocukluk dönemindeki problemlerden yakınırken son çocuklukta görülen depresyon, düşük benlik saygısı, saldırganlık, çalma ve yıkıcılık da onları endişelendirir. Çocuk hareketlerinin sonuçlarını değerlendirme yeteneğini kaybetmiş görünür, aynı zamanda yaşıtları gelecekleri hakkında fikre sahipken o geleceğiyle çok ilgilenmez. Soytarılık, akılsızca davranma, yapması gereken iş dışındaki şeylerle uğraşma ve yıkıcı davranışlar sergiler. Arkadaş yokluğu da ailelerin sık şikayet ettiği bir konudur.
Anne babalara ipuçları
DEBH’li çocukların davranışlarını idare etmek diğer çocuklarınkinden çok daha zordur. DEHB’li bir çocuğa sahip anne-babaların etkili olabilmeleri ve davranış problemlerini en aza indirebilmeleri için bazı öneriler şunlardır:
Çocuğunuzun yumuşak geçişler yapabilmesi için önceden günün programını belirtin böylece daha kolay geçişler yapacaktır.
Çocuğunuzun aşırı uyarılmış olması, otururken problem çekmesi, kendini kontrol edememesi gibi durumlarının uyarıcı sinyallerini gözleyin ve önlemeye çalışın.
Sınırlı sayıda seçme şansı verin. Örneğin bütün oyuncakların arasından seçim yaptırmayın.
Verdiğiniz talimatlarda tek basamaklı, basit ve karışık olmamaya çalışın.
Limitlerinizi iyi belirleyin. "Yapma" yerine "Yap" cümlelerini kullanın.
Sonuçları verirken sakin bir ses tonuyla yapın. Sesinizi yükseltmektense alçaltmaya çalışın. Ders verir gibi konuşmayın. Direkt olarak sonuca ulaşın.
Kolay ve basit ödül/cezalar kullanın. Ceza verirken uygun olmayan davranışa odaklanın. Çocuğunuzu kötü olmakla suçlamayın ya da kişiliğini eleştirmeyin.
Sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirirken ona destek olun. Unutmayın ki organize olamamak ve unutkanlık dikkat eksikliğinden kaynaklanır. Başlamak için yardıma ya da hatırlatmalara ihtiyaç duyabilir.
Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirin. Mutlaka serbest ve yapılandırılmış olarak her gün oyun oynayın Yaptığınız aktiviteleri sonlandırırken onun eğlenmiş olmasına ve kendini başarılı hissetmesine önem verin.
Çocuğunuzu olabildiğince sosyalleştirmeye çalışın ve kendi kontrolünü sağlamasını zorlamayacak durumlar yaratarak arkadaşlarıyla oyun oynamasını sağlayın.
Fiziksel olarak enerjisini boşaltması için ona alan tanıyın.
Çocuğunuzun rahatlaması ve sinirini kontrol etmesi için stratejiler öğretin.
Kardeş kıskançlığıyla başa çıkmanın yolları
Yeni doğan kardeşini kabullenemeyen, gelişiyle ikinci plana atıldığını düşünen çocuk ilgi çekmek için çeşitli yaramazlıklar yapabilir. Ya da diğer kardeşini kıskandığı için durup dururken ona vurup bağırabilir. Uzman Psikolog Eylem Ayrancı bu tip durumlarda, sakin olunması gerektiğini belirtiyor, çocuklar arasında ayrım yapmadan, her birine eşit sevgi, ilgi gösterilmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor:
"Çocuklarınızı birbirleriyle kıyaslamamaya özen gösterin. Çocuklarınızdan biri kardeşine aksi şeklinde davrandığında ona kardeşini yermeyin veya övmeyin. Bu davranış uzun vadede kardeşler arası gerginliğe neden olabilir. Çocuklar okulda yaptıklarını, sınav sonuçlarını ve karnelerini kıyaslayabilirler; ama siz çocuklarınızın derslerdeki başarısını asla birbirleriyle kıyaslamayın. Çocuklarınızın terbiyesini ayrı ayrı verin. Çünkü kardeş olmalarına rağmen her birinin kendi haysiyeti ve farklı karakteri vardır."
Tırnak yeme sorunu
Çoğunlukla herhangi bir sebepten dolayı anne-babasına kızan, onlara karşı öfke duyan, okulda arkadaşlarına kendini doğru biçimde ifade edemeyen çocuklar kaygılanıyor ve bu sıkıntısını tırnak yiyerek ifade ediyor. Tırnak yeme alışkanlığı o kadar yaygın ki, her üç çocuktan, her iki ergenden biri tırnaklarını yiyor.
Uzmanlar sorunun ortaya çıkmasına sebep olan faktörleri bulup, onları ortadan kaldırmanın en kalıcı ve doğru çözümü sağladığına inanıyor. Anne-babalara, uzun süren tırnak yeme davranışıyla karşılaştıklarında, bunun altında yatan psikolojik faktörlerin neler olabileceğini öğrenmek ve gerekli önlemleri alabilmek için bir psikologdan yardım almalarını öneriyorlar.
Kaygılı çocuk için ne yapmalı
Uzmanlar kaygıyı iç ve dış dünyadan kaynaklanan bir tehlike olasılığı ya da tehdit karşısında yaşanan bir duygu olarak tanımlıyor. Çocuğun kaygılı bir birey haline gelmemesi için ise şu önerilerde bulunuyor:
Çocuk doğduğu andan itibaren güven duygusu içinde yetiştirilmeye çalışılmalıdır.
Çocuk, anne-baba ve öğretmeni tarafından iyi bir şekilde tanınmalı, yaşıtlarıyla karşılaştırılıp, yapabileceğinin üstünde bir performans için zorlanmamalıdır.
Çocuk yeni kardeşinin doğumu, yeni eve taşınma, okula başlama veya yeni bir okula geçiş yapma gibi yeni durumlara hazırlanmalıdır. Açıklamalar kaygıyı azaltacaktır.
Kaygı düzeyi yüksek olan çocuklar belirlenmeli ve hem bu çocuklar hem de aileleri rehberlik hizmetinden yararlanmalıdır. Bu çocukların ilerideki davranışları ve başarı durumları incelenmelidir.
Çocuklar hangi nedenlerle asabileşir
Bazı çocuklar neden daha asabidir? Bu sorunun yanıtını İstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi doktorlarından Uzman Psikolog Aynur Sayım verdi.
Psikiyatrik sorunlarda: Çocukluk döneminde birtakım psikiyatrik rahatsızlıklar devrede olduğu zaman (Hiperaktivite, dikkat eksikliği, davranış bozuklukları).
Dürtü kontrolü problemlerinde.
Davranış bozukluklarında: Çocukta davranış bozukluğu olması durumunda yine aynı sorunlar yaşanabiliyor.
Tutum farklılıklarında: Ailedeki tutum farklılıkları da çocukların asabi olmalarında faktördür.
Kardeş kıskançlığı sebebiyle: Kardeş etkeni varsa işin içinde, çocuğun asabiyeti artabiliyor.