Erken dönemde anne-babaların okuma gelişimine yapacakları en büyük katkı, "okumaya model" olmaktır. Çocukları okumanın eğlenceli olduğuna ikna edebilecek en etkili davranış ebeveyninin kendisinin okur olmasıdır.
Toplumda, okuma konusunda "Okumayı erken öğrenen çocuklar üstün yeteneklidir" şeklinde yaygın bir inanç vardır. Oysa ki, erken okuma öğrenmenin her zaman üstün zeka ile ilişkisi olmayabilir. Toplumsal gelişim ve iletişim becerileri konusunda çok ciddi sorunlar yaşamalarına rağmen, okumayı anlamla ilişkilendirmeden öğrenebilen pek çok çocuk olduğunu unutmayalım.
Okumayı mekanik olarak çözmekten daha önemli olan "okuduğunu anlamlandırmak"tır. Erken dönemde çocukların okumaya zorlanması, onların ileride iyi okuyucu olmalarını engelleyebilecek yanlış başlangıçlardan biridir. Çocuklar okumayı, sadece harfleri bir araya getirmek için değil, anlamını çözmek, öğrenmek için istemelidirler. Bu noktada anne-baba ve öğretmenlerin okul öncesinde hedefleri, çocukları "şifre çözmeye" değil "anlam çıkarmaya" odaklanmak olmalıdır.
İyi bir dil yeteneği ve düşünme becerisi oluşmamış çocuklar, okuduklarını anlamada zorlanırlar. Oysa iyi okuma; anlam çıkarma, anlamı düşünce ile birleştirme ve bundan deneyim çıkarma demektir. Erken dönemde okumaya zorlanan çocuklar sadece şifre çözme olarak öğrenip anlam üzerine odaklanamayan, bir süre sonra da bu işten sıkılma riski olan çocuklardır.
Az sayıda çocuk ise gerçekten kendiliğinden okumayı çözmeye motive olurlar. Bu çocuklar kendi kendilerine okumayı sökerler. Bu durumda engel koymak da doğru değildir. Ancak yine de bu çocukları anlamaya yönlendirmek doğru olacaktır.
Erken dönemde anne-babaların okuma gelişimine yapacakları en büyük katkı, "okumaya model" olmaktır. Çocukları okumanın eğlenceli olduğuna ikna edebilecek en etkili davranış ebeveyninin kendisinin okur olmasıdır.
Ayrıca oyun, sohbet, cisimleri iyi yönlendirme, yön bilgisi kazandırma gibi uğraşlar, çocuğu ileride "iyi okuyucu" kılacak en etkili uğraşlardır.
Zengin dil kazanımı, iyi okumayı destekleyen en önemli temeldir. Adını okuduğu nesnenin ne olduğunu bilen çocuklar, okuma ve anlamada daha hızlı ve başarılı olurlar. Çocuğunuza okuduğunuz öyküler, yaptığınız sohbetler, oynadığınız oyunlar, onun dil gelişimini zenginleştirir.
Neler yapmalısınız
İlkokula hazırlık döneminde çocuğunuzun okumayı sökmesi için yönerge vermek yerine, temel dil becerisini ve kavrayışını destekleyin.
Bol resimli kitaplar okuyun. Resimler ve öyküler arasındaki ilişkiden bahsedin, ayrıntılara girmesini sağlayın.
Yukarıdan aşağıya ve soldan sağa doğru okuduğunuzu görmesini sağlayın.
Çocuğunuzun iyi bir dinleyici olmasını sağlamak için ilgisini çeken kitapları, ilgisini canlı tutacak şekilde okuyun.
Okumayı öğrense bile, ona istediği sürece bu şekilde kitap okumaya devam edeceğiniz güvencesini verin.
Kendiniz de iyi bir okuyucu olmaya çalışın.
Okumaya hazır olduklarında harflerle ilgili soru sormaya başlarlar; meraklarını gidermekten çekinmeyin.
İlkokul döneminde çocuğunuz, okumayı sökmede sınıftaki arkadaşlarından daha geride olabilir. Bu nedenle gerginlik ortamı oluşturmaktan uzak durun. Her çocuğun öğrenme hızının farklı olduğunu ve çabuk okuyanların daha zeki oldukları anlamına gelmediğini onunla açıkça paylaşın.
Ona harfleri birleştirmek için baskı yapmak yerine, bol kitap okumaya devam edin. Okumayı öğretmek için değil, iyi okuma alışkanlığını oturtmak için çaba gösterin. Okuduğunuz öyküyü kısaca anlatması için yüreklendirin.
Okumada yaptığı hatalara acele yardım etmeyin; bırakın anlamın bozulduğunu kendisi fark etsin ya da düzeltmek yerine anlam üzerine dikkatini çekin. Sıra ile okumaktan çekinmeyin. Anlamı yakaladıkça hevesi de artacaktır.
Okuma egzersizlerini reddediyorsa
Çocuğunuz okuma egzersizlerini reddediyorsa hemen kendinizi gözden geçirin:
Çok baskı yapıyor olabilir misiniz?
Okumayı sökmesi için gereğinden fazla zaman mı ayırıyorsunuz?
Yüksek beklentiler içinde bir gerginlik ortamı yaratmış olabilir misiniz?
Bilgisayar oyunları ve televizyon gereğinden fazla zamanını alıyor olabilir mi?
Çocuklar her zaman başarılı olmak isterler ve hataları da bilerek yapmazlar. Öğrenme adına oluşturulan gerginlik ortamı beynin işleyişini bozarak durumu daha da güçleştirecektir. Çocuğunuzu başarıya inandırmanın ve yüreklendirmenin öğrenmesine daima katkı sağlayacağını unutmayın. Satranç şampiyonası başlıyor
Türkiye İş Bankası’nın ana sponsoru olduğu, Türkiye Satranç Federasyonu’nun düzenlediği, "2008 Türkiye Yaş Grupları Satranç Seçme Şampiyonası" 26 Ocak’ta başlıyor. Antalya Limra Otel’de, 26 Ocak-2 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek şampiyonaya, il yarışmalarına katılmış ve yarışmaları tamamlamış 7-18 yaş arası sporcular katılabilecek. Şampiyona sonunda sporcular, aldıkları derecelere göre Dünya ve Avrupa Şampiyonası’nda oynamaya hak kazanacak. Ayrıca her yaş grubunda üst sıralarda yer alan sporcular, Milli Takım havuzuna alınacak. Bilgi için adres: www.tsf.org.tr
Çocuklarınıza şiiri sevdirin
Fatma Küçüktaş’ın "Cıvıl Cıvıl Şiirler" adlı çocuk şiirleri kitabı, Büyülü Fener Yayınları’ndan çıktı. 14 şiirin yer aldığı kitabın çizimleri ise Deniz Üçbaşaran’a ait... Küçüktaş, yalın ve çocuksu anlatımı sayesinde okuyucuları ile şiirlerindeki "kahramanlar" arasında bir köprü kuruyor. Renkler ve çizgiler aracılığıyla şiirlerin daha da anlaşılır kılındığı kitap, çocukların görsel zevkini geliştirmeyi ve onlara şiiri sevdirmeyi amaçlıyor.
Winx Club hayranları İstinye’de buluşacak
Hem hikayeleri, hem de lisanslı ürünleri ile kızların en beğendiği çizgi kahraman olan Winx Club, 25-31 Ocak tarihleri arasında İstinye Park’ta gerçekleşecek birbirinden eğlenceli aktivitelerle hayranlarıyla buluşuyor. Peri makyajı, takı tasarımı ve dans uygulamaları, oynatılacak Winx Playstation oyunları ile çocuklar keyifli bir sömestr geçirebilecekler.