Rusya’dan sevgilerle…

Paris’e yolu düşenler geçmişten bir Rus sanatseverin amatör çabayla başlayıp bugün arşiv değerini kazanan koleksiyonunu görmeye zaman ayırmalı.

Haberin Devamı

Fondation Lous Vuitton, adından da anladığınız gibi dünyanın en büyük lüks markası tarafından kurulmuş bir sanat mekanı. Markalaşma adına yaptıkları en önemli faaliyetlerin başında kültür sanata yatırım yapmak geliyor.


Louis Vuitton bu projeyle Frank Gehry gibi mimari eserleri bulunduğu şehre mana katan bir yıldız mimarın eserini de Paris’e kazandırmış. Burası neredeyse bir müze; müthiş  içerikli sergileri her kesimden insana iyi vakit geçirirken iki çift şey öğrenme imkanı da sunuyor. Marka bağlılığı yaratmak böyle bir şey; sadece banka kartlarına yapılan taksit sayısını artırarak kazanılmıyor. Belli başlı kurumların tüketicisiyle ticaret bağlamı dışında buluşması, 21. Yüzyılda markalaşma faaliyetlerinin en verimli hali. Sanat üzerinden gerçekleşiyor.

Haberin Devamı

Rusya’dan sevgilerle…
Paul Cezanne

Fondation Louis Vuitton’da şu sıralar (FLV) bir Rus sanatseverin koleksiyonu sergileniyor ama kendisi Post- Gorbaçov döneminin yarattığı  ve çağdaş sanat dünyasının bugün en has oyuncuları olan Rus zenginlerden biri değil.  


Sergei İvanovich Shchukin 1854 doğumlu. Tüccarlık yaparak edindiği servetini büyük bir keyifle çoğunluğu Fransız Empresyonist sanatçıların eserlerini toplamada kullanmış. İlk ciddi koleksiyonerlik adımını 1897’de Monet’den bir eser  alarak atmış; sanatçının şu an Moskova’daki saray-müzenin duvarlarında tam 258 eseri var. Fransa’da popüler olmayan, Louvre’un reddettiği eserleri toplayarak yola çıkıyor.

Rusya’dan sevgilerle…
Claude Monet

Sergide Renoir, Cezanne, Van Gogh, Picasso ve daha nice ismi gördükçe ‘sanatçılar daha yolun başındayken Shchukin her şeyi almış’ diye düşünüyor, favori sanatçısını anlamakta da gecikmiyorsunuz. Matisse kendisinin evini dekore edip orada yaşayıp üstüne meşhur ‘La Danse’ resmini de Shchukin’e ithaf etmiş.


Bu çok etkileyici sergiyi gezerken aklıma neden bizde de köklü bir tarihe dayalı ciddi sermaye gücünün, büyük ailelerin varlığına rağmen resim biriktirme geleneği neden yok sorusu geliyor. İslam geleneğinden girip istese de başkasının ne diyeceğini her şeyin üstünde tutan kişilik yapımız, Müslüman olmayan halkın farkedilmeden yaşama isteği, gammazcılardan topluca çok korkmamız gibi şıklar sıralıyorum kendimce ve konuyu bir sanat tarihçi uzmanla konuşmak lazım diyerek Shckukin’in evini fotoğraflarına dönüp bir daha bakıyorum.

Rusya’dan sevgilerle…
Henri Matisse

Yazarın Tüm Yazıları