Paylaş
Geçtiğimiz gün organize ettiği gezilerin kalitesi herkesin dilinde olan deneyimli bir turizmci ile bir araya geldik. Son birkaç aydır yurt dışı gezilerle ilgili değişen bir trendden bahsetti. Kendi profilleri diye tanımlayabileceğim, seyahati hayatının bir parçası yapma şansına sahip olan grup seyahatlere yeniden para harcar olmuş. Turizmcimiz bu değişen yaklaşımı insanların tamamen farklı bir ortamda rahatlayabilmelerine, yaşama savaşına bir süre ara verebilmenin cazibesine bağlıyor. Bu kopuşu tam manasıyla yaşamak için tercih edilen, yurt dışı destinasyonlar imiş. Bu amaçla seyahat meraklıları maddi kaynaklarını kıyafet alışverişinden, dışarıda yeme içmeden seyahate kaydırmış.
Buradan yola çıkarak 2017’nin seyyahlarının tercihlerinin ne olduğuna kafa yormaya başladım. Araştırma yaptığım belli başlı turizm kaynakçalarının ve de deneyimli turizmcimizin yorumlarını aşağıda bulabilirsiniz. Yazının sonunda bir de en sevilen seyahat instagram hesaplarından birinin (@travelmodus) yaratıcısı Özlem Avcıoğlu’nun konuya dair yorumlarını da bulacaksınız.
*Lüks kelimesinin giderek yorulduğu konuşuluyor. 4-5 yıldızlı otellerde standart olması gereken servislerin bile ‘lüks’ sıfatıyla sunulmasına itiraz var. Sofistike seyyahların artık şatafatlı dekorasyon unsurlarıyla yaratılan sözde lüks ortamlara karnı tok. İnsanlar kendi lükslerini tanımlayıp onun peşine düşüyor; bir haftalık yoga kampına katılan Nişantaşı kadınlarının ortak duş kullanımına hiç de itiraz etmemeleri gibi…
* Sofistike seyahatçiler için deneyimi daha da kişiye özel kılmanın yolları araştırılıyor. Kalacağınız otel odası için önceden sevdiğiniz kokuyu seçebilmeniz, gerekli banyo ürünlerini sipariş edebilmeniz akla gelen ilk ömeklerden.
* Seyahat programlarına lokal uzmanları katmanın farklı biçimleri de 2017’nin yeni seyahat trendlerinden. Bağlarıyla ünlü bir beldede kendi şarabınızı uzman desteğiyle üretebilmeniz, bisiklet tutkunlarına eşlik için profesyonel bisikletçi rehberlerin seçilmesi gibi…
Profesyoneller ve seyahat tutkunları, tüm süslü ifadeler bir yana gerçek lüksün yavaşlayabilmekten geçtiğinde hemfikir. Güzel bir yemeğin tadını çıkarıp manzarayı uzun uzun izleyebilmek gibi… Aile işletmeleri lokal deneyimi pekiştirmesi adına giderek daha çok tercih ediliyor. Küçük otellerden ise ultra-özgün deneyimler bekleniyor. Doğu Avrupa ülkeleri ucuz fiyatları ve keşfedilmemiş yanlarıyla 2017’nin yeni destinasyonlarından; Küba’nın modası da hala geçmiş değil.
Özlem Avcıoğlu (Travel Modus’un kurucusu) 2017 seyahat trendlerini yorumluyor
“Lüks seyahatler tüm ekonomik sıkıntıya rağmen bütçelerden daha fazla pay almaya başladı. Bunda insanların alışveriş yapmayı değil deneyim yaşamayı önemsemesinin payı büyük. ‘Yeni lüks’ün tanımı mutlu anılar ve anlar… Zamanı giderek daha kısıtlı olan günümüz insanı için kısa mesafe seyahatlerin cazibesi artıyor, çünkü gidecekleri yere hızla ulaşabilmenin konforuna alışıyorlar. Lüks kategoride özel jet kiralamak giderek daha çok tercih ediliyor, yine iki-üç aktarmalı seyahatler için ne zaman ne de sabır olduğu için… Konulu seyahatler yani şarap, yemek, sanat, tasarım, Afrika’da çocuklara eğitim vermek gibi temalarda artış var. Bir ilginç başlık da gemi seyahatleri. Eskiden sadece yaşlıların tercih ettiği bir seyahat biçimi olarak görülürdü. Şimdi eklenen Asya, Galapagos adası gibi destinasyonlar sayesinde gençlerin de ilgisini çekiyor. Bu yeni durumda gemilerin ufalmasının ve daha lüksleşmesinin de payı var. Örnek olarak Aqua Tours’un Mekong nehrinde yaptığ nehir turunu sayabilirim. Elbette sosyal medyanın yeni destinasyonlar keşfetmeye de katkısı oluyor. Bu sayede hem her yere dair fikir sahibi olup hem de gitme isteği körükleniyor. Ben de en son Bled diye bir yeri instagramda keşfedip geldim.”
Paylaş