Paylaş
KOSKOCA bir yüzyıl geçti. Ama hálá bir önceki gibi, bu yüzyılın başında da geçen yüzyıldan taşıdığımız sorunlarla başlıyoruz yola.
Demek bize yüz yıl bile yetmemiş geçmişten ders çıkartmak için.
Bir yandan, insanların insan gibi yaşadığı, eğitim gördüğü, sağlık güvencesine sahip olduğu, yaşamına özel ilgi alanlarıyla anlam katabildiği çağdaş bir ekonomik altyapıyı hazırlama yükümlülüğü, diğer yandan teknoloji ve bilgi çağını yakalama sorumluluğu.
Ama artık geçen seferki gibi bir yüzyıl daha bekleme şansımız yok.
Patinaj yapa yapa, bir yüzyılı daha iyi kötü idare etme lüksü tükendi.
Yeni bir yüzyılın başında bir yolağzındayız.
'Bizim koşullarımız farklı' gerekçeleri ve yüzyıllık korkular doğru seçimden uzaklaştıracak bizi.
Aslında iki yol da meçhul değil.
Hangi yola girilirse nereye varılacağı belli.
Biri, demokratik laik cumhuriyet projesini geliştirerek devam ettirme yolu, diğeri ise Türkiye'yi büyük risklerle karşı karşıya bırakacak olan ters yol.
Seçim bizim.
* * *
BU yıl, birbirini tamamlayan çok önemli iki değişim programı duruyor önümüzde.
Avrupa Birliği ve IMF'li ekonomik restorasyon.
Avrupa Birliği'nin Katılım Ortaklığı Belgesi'nde yer alan kısa vadeli öncelikleri gündemimizin en önemli konusu.
Hükümet, önümüzdeki günlerde bu adımları nasıl atacağına dair bir plan verecek Brüksel'e.
Bu program çok ciddi hazırlanmalı. Nelerin nasıl yapılacağını söylemek zorunda Türkiye.
Neleri niçin yapamayacağını değil.
Bu, yüzyılın değil, bin yılın seçimi olacak Türkiye için.
Aynı, IMF'ye verilen niyet mektubu gibi.
Unutmayalım ki Avrupa treni, genişleme istasyonunda sonsuza kadar beklemeyecek.
IMF'li ekonomik restorasyon yolunda da aylak kaçamakların faturaları hemen kesilecek.
* * *
HELSİNKİ'den sonra bir yıl boşu boşuna harcandı. Bu kaybın telafisi, bir tek şeyle mümkün. Bugünden itibaren toplumsal bir seferberlik dönemi başlatmalıyız.
Buna karşı çıkacak kimse görmüyorum ben.
MHP, ya da askerin itirazları, kolları sıvama kararlılığı gösteremeyenlerin bahanesi.
Eksik olan tek şey siyasi irade.
Birileri çıkıp halka anlatmalı.
Her ikisi de zor süreçler bunların.
Avrupa Birliği ile uyum da IMF'li sürecin zorlukları da halka çok iyi anlatılmalı.
Ucunda ışık görünen o tüneli geçerken zorlukların eşit dağılacağı güvencesi verilmeli.
'Ulusal bütünlük' formülleri buna dayandırılmalı.
Yeni bin yılı yakalamak için, seferberlik ruhu böyle canlandırılmalı.
Paylaş