BİN Ladin'in kasetini dikkatle birkaç kez izledim. Hiç şüphem yok. O kasette tanıdık öyle çok şey vardı ki. Suudi Şeyh Süleyman El Hamdi'nin gözleri örneğin. O gözleri, hepimiz iyi tanırız. Sahibinin sözleriyle taban tabana zıt, velfecri okuyan gözleri.
Bizim hayatımızda hep vardır onlar. Bazen üfürükçü bir hoca, bazen bir politikacı, bazen ideolojik bir ajitasyon ustasında çıkarlar karşımıza.
Kurnazlığın cahil pırıltıları.
Gözler bir kenara, Bin Ladin'in sağında oturan kişinin sürekli ayağıyla, bacağıyla oynaması bile tanıdıktı.
Ama en tanıdık olanı kasetin kendisi, yani amacı.
Cemaat içinde dağıtılmak üzere hazırlanan propaganda kasetleri de yabancımız değildir bizim.
Kimi zaman ağlayan bir şeyhi, kimi zaman laik kafirlere sövenlerini izlemiştik yakın geçmişte.
* * *
TÜYLER ürpertici bu kasedin, El Kaide örgütünün Afganistan, Ortadoğu ve dünyanın başka yerlerindeki üyeleri için hazırlandığı anlaşılıyor.
Bir propaganda kaseti. Amacı ise, Afganistan için gönüllü toplama.
Muhtemelen operasyon öncesi ya da ilk günlerinde çekilen bu kasetin bazı yerlerinde Suudi Şeyh Süleyman El Hamid, Bin Ladin ile konuşmasını kesiyor ve kameraya bakarak bazı mesajlar veriyor.
1. 11 Eylül, amacına ulaşmıştır. İnsanlar akın akın İslamiyete gelmektedir. Hollanda'da din değiştirenlerin sayısı patlama yapmıştır.
2. Bu hareketin sonuçlarını sonuna kadar savunmak lazımdır. Allah, zaten rüyalarda da saldırıların kutsal olduğunu birçoklarına malum etmiştir. Şimdi müminler bu cihada katılmalı, Afganistan'a gelmelidir.
3. Amerika ininden çıktı. Onu bir kere vurduk. Gelecek sefer inananların kolları ile yine vuracağız...Allah bizi şereflendirdi. Bu ramazan ayında daha başka zaferler bağışlasın Allah bize.
Bu mesajlar verilirken, bir yandan da Suudi Şeyh, Bin Ladin'i Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Osman, Hazreti Ali'ye benzeterek ona halifelik atfediyor.
* * *
KASEDİN Müslüman ülkelerdeki tepkilerini dikkatle izlemek gerekiyor. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri kasedin gerçek olduğunu açıkladılar. Mısır devlet televizyonu da aynı kanıyı paylaştı. Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi ‘‘Video, kendi dininin ilkelerine saygı göstermeyen bir caninin insanlık dışı ve vahşi yüzünü sergiliyor’’ derken, Birleşik Arap Emirlikleri, ‘‘Bin Ladin'in sorumluluğunun kanıtı’’ açıklamasını yapıyor.
Bazı İslamcı örgütler ve sokaktaki muhalefetin görüşleri farklı. Onlar kasetin, CIA yapımı olduğuna inanmak istiyor. Ama resmi açıklamalar önemli. İslam dünyasının önde gelen devletleri, bu şeyhlerle kendi aralarına mesafe koyuyor.
Düne kadar, irtica örgütleri ile dirsek temasında olan ve onları kendi amaçları için ellerinin altında tutmayı yeğleyen iktidarlar zorlanıyor.
Bu yüzleşme, dinde reform sürecine yol açacak dinamikleri taşıyor.
BİR ANI
On yıl önceydi, Tokyo'da bir tapınağı gezerken, kocaman bir tütsü kazanı önünde insanların ellerini başlarına, kalplerine götürdüklerini gördüm. Rehberime ne yaptıklarını sordum. ‘‘Dilekte bulunuyorlar.’’ Ben de tütsünün üzerinde elimi gezdirip sağıma soluma sürdüm. Sonra rehberime dönüp, ‘‘Bak cebime de sürüyorum’’ dedim. ''Neden?'', '' Allah para versin diye.'' Adamın halini görmeliydiniz. Kızgınlıktan kendisinden geçti. ‘‘Nasıl yapabilirsin? Manevi bir dünyada, nasıl maddi bir şey istersin. Akıl iste, sağlık iste, şans iste. Sonra her şey olur.’’
Bu sözler aklımdan hiç çıkmadı. Bayramınızı kutluyorum size sağlık, şans ve akıl diliyorum. Velfecri okuyan gözler, manevi dünyanızı gölgelemesin.