Sevgililer Günü’nde altın almayın, çünkü...

BUGÜN Sevgililer Günü, istediğiniz her şekilde sevginizi ifade edin ama altını araya sokmayın. Çünkü altın öldürüyor.

Güney Afrika’nın Johannesburg kenti, geçen yüzyıldan kalan altın madenleri yüzünden önümüzdeki günlerde çok büyük bir çevre felaketiyle karşı karşıya.
Altını çıkartırken kullanılan siyanür ve diğer ağır madenlerin atıklarının doldurulduğu havuzlardan gelen sızıntılar su kaynaklarına ulaştı.
Derhal önlem alınması gerekiyor yoksa, ülkenin en önemli kentlerinden olan Johannesburg, bir zamanlar altınla ceplerini dolduran sömürgecilerin geride bıraktıkları enkazın altına kalacak.
Hükümet önlem alacağını açıkladı ama bu iş o kadar pahalı ki, bir türlü net bir şey söyleyemiyor. Zarar raporunu bile yayınlamakta tereddüt ediyor.
“Keşke elde bir iki maden ocağı kalsaydı, temizleme masrafını yeni gelen şirkete yüklerdik” diye hayıflanıyor uzmanlar.
Ama elde hiçbir şey yok. Altın madeni öyle bir şey. Sömürgeciler gelip oradaki madeni alıyor ve gidiyorlar. Sonra her şey bitiyor.
Geriye nesilleri tehdit eden bir çevre felaketi kalıyor.

BEN, Johannesburg’a üzülüyorum tabii ama bugün içim Kazdağları için yanıyor.
Çünkü karar verildi. Maden İşleri Genel Müdürlüğü raporunu açıkladı.
26’sı işletme, 8’i arama olmak üzere Kazdağları’nda 34 nokta için altın madencilik şirketlerine ruhsatlar verildi.
Kanadalı başta olmak üzere yabancı şirketler yerli işbirlikçilerinin önüne birkaç kuruş bırakıp orada asırlardır yatan altını alıp götürecekler.
Bunun için bölge halkını ikna etme turları yapıldı. Karşı çıkanlar tehditlerle susturulmaya çalışıldı, evleri, iş yerleri kundaklandı. Köy köy kadınlar dolaştırıldı, köylü kadınları kafakola almak için. Altın madenlerinde kendilerine iş vaat edildi.
Kazdağları Kuzey Ege’nin akciğerleridir. Bölgenin esas geçim kaynağı tarım.
Dünyanın en kaliteli zeytini burada yetişir. Meyvecilik deseniz Türkiye’nin vitamin deposu olacak kadar zengin bu bölgede.
Hayvancılığın öldürülemediği ender bölgelerimizden, dünyaca tescilli beyaz peynirin mekanı orası. Ezine peynirinin lezzetini artık bilmeyen yok.
Kazdağları, su kaynakları bakımından da Türkiye’nin en zengin bölgelerinden. Bin pınarlar dağı boşuna dememişler.
Tarihi ve arkeolojik zenginliği açısından da Türkiye’nin belli başlı turizm merkezlerinden.
Gerçek bir hazine Kazdağları. İşte bu hazineyi şimdi bir avuç altın için talana hazırlanıyorlar.
Altın çıkartırken kullanılan siyanür ve bu sırada açığa çıkan ağır madenler bu doğayı tehdit ediyor. Arama çalışmaları da öyle.

ÇANAKKALE Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı, “Karılarımızın bileziklerini verelim def olsunlar” dedirtecek kadar isyan ettiren karar hayata geçerse, Kaz Dağları’nın birçok kritik bölgesinde altın çıkarma faaliyetleri başlayacak.
Herkes alacağını alıp gittikten sonra çocuklarımız kara kara bölgeyi nasıl kurtaracaklarını düşünecekler. Johannesburg’da olduğu gibi.
Şimdi orada eski altıncılardan kimse yok. Yapayalnızlar, asitli suların havuzlardan dışarı sızmasını izliyorlar.
Dünyada var olan altın miktarı 150 ile 200 bin ton. Geri dönüşümsüz 1600 yıl, geri dönüşümlü ise sonsuza kadar ihtiyaçlara yetecek bir miktar olduğunu söylüyor bilim adamları. Eskilerin verdiği zararı onaramıyor insanlık, yenilere gerek var mı?
Yazarın Tüm Yazıları