Brüksel güneş içinde. Gerçekten güneşli Brüksel günleri gidiş gelişlerimin en ender rastlanan manzarası. Brüksel’in ıslak gri havasının izi yok. Ama iki önemli toplantı yüzünden gazeteciler günlerini yine karanlık salonlarda geçiriyorlar. Avrupa Birliği Zirvesi, ekonomik krizi konuşuyor NATO karargahı 60’ıncı kuruluş yıldönümüne hazırlanıyor. Biz, NATO üyesi ülkelerden büyük bir grup gazeteci yeni yüzyılın ihtiyaçlarına göre NATO’nun nasıl hazırlandığını dinlemek için NATO merkezindeyiz.
Birkaç hafta önce Türkiye’yi ziyaret eden araştırmacı Friedman’ın "NATO çöküyor, Avrupa Birliği dağılıyor" kehanetine meydan okurcasına NATO yeni bir nefes alıyor.
Yirmi yıl önce, Sovyetler Birliği dağıldığında gerçekten de NATO’nun işi bitik görünüyordu. 1999’da hazırlanan strateji belgesinde NATO "Avrupa merkezli" bir vizyona kendisini odaklamıştı. Eski doğu bloku ülkelerinin güvenlik ihtiyaçlarına can simidi gibi sarılmıştı NATO.
FRANSA’NIN HAYAT ÖPÜCÜĞÜ
WASHINGTON anlaşmasının imzalandığı 60’ıncı yıldönümü, yani NATO’nun altmışıncı yaşında ise örgüt, son yirmi yıl hesaba katıldığında geleceğe en güvenle baktığı döneme adım attığına inanıyor.
NATO 60 yaşında emekli olmuyor buradaki yetkililerin ifadesiyle.
Fransa’nın, daha doğrusu Sarkozy’nin NATO’nun askeri kanadına dönüş kararı NATO’ya sembolik anlamda büyük bir destek sağlamış. "Batı ittifakının vazgeçilmez güvenlik gücü" konumuna döndürüyor NATO.
Her şeyden önce bir dönem kapanıyor, Irak Savaşı’nın ABD ve Avrupa arasında açtığı derin çatlak, Fransa’nın dönüşü ile tamamen onarılmış oluyor.
Obama dönemi, Bush zamanındaki hatalardan ders çıkartarak işbirliği ve kucaklayıcı olma kavramlarını öne çıkartırken, ABD’nin uzun süreden beri NATO’yu canlandırmak için verdiği mücadelenin bir yerlere gelmesini sağlıyor. Fransa’ının geri dönüşü ise NATO için bir "hayat öpücüğü".
NATO’nun önümüzdeki dönemde esas konusu Afganistan olacak.
Yeni yüzyılın yeni stratejik ihtiyaçlarını belirlerken büyük ölçüde Afganistan hedefleniyor.
İNCE DİPLOMASİ
FRANSA’nın geri dönüşü tartışılırken Yunanistan’ın dönüşüne darbe yönetiminin onay vermesi tabii herkesin aklını kurcalayan bir mesele. Acaba Avrupa Birliği’nde engel çıkartan Fransa’ya Türkiye NATO’da bir karşılık verebilir mi? Fransa’nın durumu farklı. Zaten NATO üyesi, kendi isteği ile ayrıldığı askeri kanada kendi isteği ile dönüyor. Tabii bu,. Türkiye’nin Fransa’dan nezaket icabı bu kararı NATO üyesi ülkelere danışması beklentisinde olmadığı anlamına gelmiyor. Yani Fransızlar bi danışsalardı, bu konu bi konuşulsaydı daha iyi olacaktı.
NATO koridorlarındaki koşuşturmadan anladığım kadarıyla bu konuda çok ince bir diplomasi dönüyor. Zaten Dışişleri Bakanı Babacan’ın açıklaması da net. "Fransa’nın dönüşü bizim açımızdan da siyasi bir karar olacak."
NATO Altmışıncı yıldönümü nedeniyle 13 gün sonra Fransa ile Almanya sınırında Strasbourg ve Kehl’de yapılacak zirveye geniş bir gündemle hazırlanıyor.