Ferai Tınç: Marka ve milliyetçilik

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Bosna savaşının ertesiydi ve baştan başa dolaştığım Yugoslavya'da Sırplardan hep aynı şeyi duymuştum, ‘‘Sırp olduğumuzu söylemeye utanıyoruz.’’

‘Sırp kasabı’ sözcüğü bir ulusal kimliğin tarifinde kullanılan temel unsurlardan biri haline gelmişti.

Kasap. Yani vahşi, çağdışı yaratık.

Kosova ise Sırp ulusuna ikinci ağır darbeyi vurdu.

Artık dünyanın hiçbir yerinde sıradan bir Sırp vatandaşının ulusal kimliğin rahatça telaffuz etmesi mümkün değil.

Yugoslav halkının içine düştüğü duruma bakıp sormak lazım. Bu ne biçim milliyetçilik?

Sırp imajı, ulusal çıkarları barışçı yöntemler ve uzlaşmalar ile korumayı beceremeyen haşin Slobo milliyetçiliğinin kurbanı oldu.

Miloseviç şimdi de, ‘‘Bu savaşı biz kazanırız. NATO kazanamaz çünkü biz ölmeye hazırız’’ diyor.

Oysa zafer için ölmek yetmiyor. Ölenler ölüyor, kalan sağlarla anlaşma masalarında hiç de gurur verici olmayan anlaşmalara imza atılmak zorunda kalınıyor.

Bosna için de yüzlerce ölü vermemiş miydi Miloşeviç?

Ama Dayton anlaşmasının altında onun da imzası var.

Çatışmaya sürükleyen dayatmacılık, hot zotla sınırlı milliyetçilik anlayışı dijital çağda yerini uluslararası kamuoyunu arkasına alanın güçlü olduğu anlayışa terk ediyor.

Slobo milliyetçiliği, ulusal çıkarlara Çernobil virüsünden daha fazla zarar veriyor.

Bir ulusun yurt dışındaki görüntüsü, yurt içindeki böbürlenmelerden çok daha önem taşıyor ve değerini arttırıyor.

* * *

TANITIM Sektörü Eşgüdüm ve Araştırma Derneği TASEAD geçen hafta Türkiye'nin tanıtımı için yapılması gerekenlerin tartışıldığı bir toplantı düzenledi.

Çok ilginç konuşma ve önerilerin sıralandığı toplantıda Dış Ticaret Bakanlığı temsilcisinin yaptığı bir açıklama dikkat çekiciydi.

Bakanlığın yaptırdığı araştırmaya göre, Türkiye'de 170 bin tescilli marka vardı ama bir tek dünya markası yoktu.

Oysa bir ülkenin tanıtımı için en önemli unsurlardan biri de geniş kitlelerin onayını almak anlamına gelen uluslararası markalara sahip olmak değil midir?

Yaratıcılık, üretim ve kalite. Ve dünya markası olabilmek.

Bu değerlerin baskıcı, dayatmacı, rekabetten uzak demokrasi düşmanı ortamlarda gelişmeleri ise hiç mümkün değil.

Slobo milliyetçiliği ile çağdaş milliyetçilik arasındaki fark da burada.

Slobo milliyetçiliği halkına yıkım getiriyor, çağdaş milliyetçilik ise fırsat kapılarını aralıyor.



Yazarın Tüm Yazıları