UZAY savaşları ile başlayıp zaman içinde savunma kalkanı adını alan “made in USA “ patentli füze savunma kalkanı için geri sayım başladı.
Proje on gün sonra, ayın 19-20 Lizbon’daki NATO Zirvesi’nde onaya açılacak. ABD ve NATO üyesi Avrupa ülkelerinin prensipte kabul edecekleri anlaşılan proje ile ilgili Türkiye de yanıtını verdi. Lizbon’da Türkiye’nin projeye “hayır” oyu kullanmayacağı açıklandı. Sanıyorum özellikle ABD derin bir nefes aldı. Çünkü Washington için şimdilik esas önemli olan bu projeyi NATO çerçevesine taşımak. Başka türlü bunu Avrupa’ya kabul ettirmenin zor olacağı son iki yıllık denemelerde ortaya çıktı. Rusya’nın kesin karşı çıkışını yumuşatmak mümkün olmadı. Üstelik, NATO bu projeyi benimserse Amerikan bütçesi de rahatlayacak. Projenin mali yükü paylaşılacak. TÜRKİYE’NİN KOŞULLARI Türkiye projeyi kabul edeceğini açıklarken bazı koşullar da öne sürüldü. Türkiye, bu projenin İran’a karşı olmasını istemiyor. Hedef ülke olarak NATO belgelerinde İran’ın adının geçmesine karşı. Bu istek karşılanıyor. Füze Savunma Kalkanı’nın İran’a karşı geliştirildiği, daha önceki yıllarda yayınlanan belgelerde bulunmasına rağmen, NATO’nun son belgelerinde herhangi bir ülke hedef gösterilmekten kaçınıldı. Hatta NATO çevrelerinin, Lizbon Zirvesi’nde ele alınacak olan 21. Yüzyıl Stratejik Belgesi hazırlanırken “düşman” ismi telaffuz etmekte zorlandığını anlıyoruz. NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in füze kalkanı projesini savunurken, “ Dünyada 30’dan fazla ülke nükleer teknolojiye sahip. Onlardan bazıları ittifak topraklarını hedef alabilir” demekle yetindiği gözden kaçmıyor. Türkiye ayrıca soğuk savaş konseptinde olduğu gibi yeniden kanat ülke olmak istemiyor ve füze kalkanının bütün ülkeyi kapsaması isteniyor. Projeye onay verdikten sonra bu taleplerin karşılanmasında sorun ortaya çıkacağını sanmıyorum. Çünkü zaten projenin ayrıntıları henüz netleşmiş değil. ABD’nin ittifak ile birlikte hareket etmesini istediği Moskova da bu konuda çok dikkatli. RUSYA EŞİTLİK İSTİYOR NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in geçtiğimiz hafta Moskova’yı ziyareti sırasında, Rusya Devlet Başkanı Medvedev, NATO’nun Lizbon davetini kabul etti. Ayrıca Moskova, NATO ile ortak savunmaya ilke olarak “evet” dedi. Rusya Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarına bakarsak, Rusya füze kalkanına katılmak için, projeyi “eşit temelde” birlikte geliştirmek koşulunu öne sürüyor. Füze sistemleri arasında karşılıklı veri değişimi de dahil, “ortak bir güvenlik çatısı” kurulabileceği açıklandı. Rusya’nın NATO ile işbirliği pazarlıkları bir yandan devam ederken, füze kalkanı için ortak çalışma platformunun Lizbon Zirvesi’nden sonra hareketlenmesi bekleniyor. Türkiye’den bakınca füze savunma sistemi şimdilik, ‘hassas radarlar’ın konuşlandırılması gibi dursa da, güvenlik açısından yanıtlanması gereken çok soru var. ZİRVEYE HAZIRLANDIK MI Başbakan Erdoğan bir ay önce, füze kalkanı tartışmasının Türkiye’yi ilgilendirmediğini, bu konuda da bir talepte bulunulmadığını söylemişti ve “Lizbon Zirvesi’nde böyle bir emrivakiyle karşı karşıya gelmemiz söz konusu değil” demişti. Aradan geçen bir ay gibi kısa bir zaman, bunun böyle olmadığını gösterdi. Şimdi bir emrivakiyle mi karşı karşıyayız? Yoksa ciddi biçimde hazırlanıp mı gidiyoruz Lizbon Zirvesi’ne?