Paylaş
Demokratik siyaset, eşit rekabet ortamında ve saptanmış kurallar çerçevesinde mücadeleyi gerektirir.
Darbelere, darbecilere neden karşı çıkıyoruz? Bu kuralları bozmaya kalktıkları için, halkın eşit rekabet içinde kendisine en yakın geleni seçme iradesinin önüne geçtiği için değil mi?
Amaca ulaşmak için her yolu mubah gören “yönetici”lerle gerçek demokrasiye ulaşılamaz.
MHP’nin karşı karşıya kaldığı bu “operasyon” ile ilgili çeşitli söylentiler var. Kimileri parti içi muhalefet diyor, kimilerine göre AKP-Cemaat ortak yapımı.
Ne olursa olsun, bu operasyon seçim ortamını zehirleyen ciddi bir tehdit.
Üstelik siyasi ahlak anlayışını çarpıtıyor, ülkenin ciddi sorunlarını ve ahlaksızlıkları gölgeliyor.
* * *
BİR siyasetçinin ilişkileri tabii ki önemlidir. Ama esas önemli olan halka karşı dürüst olup olmadığı. Yalan söyleyip söylemediğidir...
Bill Clinton’ın Monica Lewinsky ile ilişkisi meydana çıktığında eski Başkan, yalan söylediği için olay tırmanmıştı, Mitterrand’ın ilişkisini gizlemesi esas eleştiri konusu oldu.
Adnan Menderes’in ilişkileri herkes tarafından bilinse de darbe mahkemesinde ortalıklara saçılmıştı. Onu aşağılamak için bu ilişkiler cıvık cıvık kullanıldı.
* * *
BAYKAL ile başlayan kaset siyasetinin MHP ile devam etmesine el ovuşturup, alkış tutmak siyaset adabında şantajı meşrulaştırmak, siyaseti mafyalaştırmaktır.
O çok iyi bildiğimiz, halkın iradesini kendi kontrolleri altında tutmak isteyen bunun için de her yolu mubah gören derin devlet araçlarından hiçbir farkı yoktur.
Aksine yapılması gereken, bu operasyonun arkasındakileri ortaya çıkartmak ve hesap sormak olmalıdır.
Nasıl, Bakan Yazıcı’nın adına yazılmış bir e-postayı gönderdiği iddia edilen kişi hemen ortaya çıkartılmışsa, MHP’ye yönelik kaset operasyonunun failleri de hemen ortaya çıkartılmalıdır.
Başbakan Erdoğan, ahlak çerçevesinde olayı siyaseten sömürmekten hoşlanabilir ama ona bunun ne kadar tehlikeli bir oyun olduğunu anlatan birilerinin çıkacağını umuyorum.
AKP bu noktadan sonra MHP’nin Parlamento’ya girmesi için dua etsin.
MHP Parlamento dışında kalacak olursa yeni parlamentonun meşruiyeti de tartışmaya açılacaktır.
Hele, şantaj çetelerinin biçimlendirdiği şaibesini taşıyacak olan bir Meclis, ne önümüze dağ gibi dikilen ciddi sorunların çözümünde ne de yeni bir anayasanın yapımında başarılı olabilir.
Umuyorum, parmak izleri ortada olan bu çete seçimlerden önce ortaya çıkartılır,
Paylaş