İskoçya’dan habere bakış

EDİNBURGH
"BİZ yerel hareket eden ama dünyayı düşünen bir toplumuz" diyen George Reid, 11 Eylül 1997’de yapılan referandum ile kurulan İskoçya Parlamentosu’nun sözcüsü.

Dün sabah yerel gazeteler, İskoç Başbakanı Jack McConnel’in, "Dünya kupasında İngiltere’yi destekleyeceğime İsveç’i desteklerim daha iyi" açıklamasına yer veriyordu.

Haberlerde ilginç bir şey daha dikkatimi çekti. Bu açıklamayı yapan İskoç Başbakanı’nın damarlarındaki kanın bilmem kaçta kaçının İsveçli olduğu o nedenle böyle söylediği belirtiliyor ardından da ufak bir soy ağacı dökümü yer alıyordu.

Demek ki Meclis Başkanı’nın sözlerinin aksine, yerelliğe ağırlık veren yaşam tarzında dünyayı düşünmek, yani geniş bir vizyona sahip olmak pek kolay bir şey değil. Aşırı yerelleşme damarlarındaki kanın oran hesaplarına sürükleyebiliyor insanları.

Bu durum, Uluslararası Basın Konseyi IPI’nin dün Edinburgh’da başlayan 55. Kongresi’ndeki tartışmalarda da kendini gösterdi.

* * *

ULUSLARARASI
basın kuruluşlarının 2005 yılıyla ilgili raporlarına bakıldığında, basın özgürlüğünün çok ciddi bir tehdit altında olduğu görülüyor. 2005, görev başında yaşamlarını yitiren gazeteci sayısının en yüksek olduğu yıl. Son beş yılda yazdıkları nedeniyle hapse giren gazeteci sayısı 700, dünyadaki 120 haber ajansından sadece 22’sinin bağımsızlığından söz edilebiliyor.

Basın özgürlüğü özellikle 11 Eylül’den sonra ciddi risklerle karşı karşıya. Kamuoyunu belli bir hedefe varmak için etkilemek amacıyla siyasetçiler ya da çıkar çevreleri tarafından sızdırılan bilgiler, andıçlar vesaire basın özgürlüğünü yok ediyor.

IPI direktörü Avusturyalı gazeteci Johan Fritz, "İfade özgürlüğünün olmadığı yerde, uzlaşma dolayısıyla değişim sağlanamaz" diyor. Basın özgürlüğü demokrasinin en temel ilkesi.

Fritz, "basının sorumluluğu" adı altında medyaya müdahale etme girişimlerinin giderek arttığına da dikkat çektiği konuşmasında karikatür krizi sırasında sık sık tartışılan bu kavramın basın özgürlüğü önünde bir engel haline gelebileceği uyarısını da dile getiriyor.

* * *

IPI
’nin Başkanı Kenyalı Wilfred Kiboro ise basın özgürlüğünün günümüzde yeni boyutlar kazandığına dikkat çekti konuşmasında. Batılı bir gazeteciden sonra bir Afrikalı gazetecinin bakış açısı arasındaki farklılık dikkat çekiciydi.

Kiboro, "Eskiden medyanın mücadele alanı iç kamuoyu idi. Yazdıklarımız ya da söylediklerimiz nedeniyle ülkemizdeki siyaset sınıfı ile çatışırdık. Ama yeni teknolojiler yazıp çizdiklerimizi sınırlar ötesine taşıyor ve bizi kendi ülke sınırlarımız dışındaki toplumlarla çatışma içine sürükleyebiliyor. Bu yeni koşullarda sorumluluklarımızın arttığını kabul etmek zorundayız" dedi.

Karikatür krizi atlatıldı ama bu tartışma henüz noktalanabilmiş değil.

Ürdünlü IPI üyesi gazetecinin, "Biz ülkemizde, Da Vinci şifresine de karşı kampanya açtık. Kendi inançlarımıza olduğu gibi Hıristiyanlara da saygı duyduğumuzu göstermek için" demesi bu tartışmanın devam edeceğinin göstergesi.

* * *

ÖZGÜRLÜK
ve sorumluluk tartışmalarına günümüzün gerçekleri açısından da bakmak gerekiyor. İnternet medya endüstrisini değiştiriyor. Herkesin kendi gazetesini yaratma olanağına teknolojik olarak sahip olduğu günümüzde gerçek gazetecilik, sorumlu gazetecilik tanımını nasıl yapacağız?

Gazetecilik can tehlikesi en yüksek mesleklerden biri haline gelirken, haber alma özgürlüğümüzü korumak mümkün mü? Terörizme karşı mücadele gerekçesiyle ifade ve basın özgürlüğü kısıtlanırken gerçekleri nasıl öğreneceğiz?

İşte bunlar, değişen dünyanın karşımıza çıkardığı yeni sorular. Bu değişime, demokrasi ve özgürlükleri yeniden yorumlayarak koruyacak ve güçlendirecek yeni yanıtlar bulmak hepimizin işi.
Yazarın Tüm Yazıları