BİR yandan yeni kurulacak hükümetle ilgili pazarlıklar, öte yandan benzin krizi ile zaten var olan terör ve belirsizlik ortamının iyice derinleştiği Irak, artık Türkiye gündeminin en önemli konuları arasında. Öyle değil miydi? Öyle idi ama istikrarsızlık ne kadar devam ederse Irak ile kader yollarımız da o kadar kesişiyor.
Bu yıldan itibaren Dışişleri Bakanlığı’nın Irak ile ilgili tüm çalışmaları bir tek birimde toplanıyor. Yeni kurulacak Irak masasının başına, Öcalan’ın Suriye’den çıkartıldığı dönemde Şam Büyükelçimiz olan Oğuz Çelikkol geliyor. Dışişleri Bakanlığı’nın Ortadoğu konusunda en deneyimli diplomatlarından olan Büyükelçi Çelikkol, Paris’e giden Büyükelçi Osman Korutürk’ten Irak özel temsilciliği görevini de devralıyor.
Önümüzdeki dönemde Irak ile ilişkiler, PKK ve Iraklı Kürtlerin bağımsızlık tartışmalarının ipoteğinden çıkartılıyor.
Bunun anlamı ne olabilir? Yoksa Türkiye, Kürt meselesi konusunda bir adım atmaya mı hazırlanıyor?
Hayır. Görebildiğim kadarıyla Ankara’nın bu konuda toplumsal uzlaşma temelinde geliştirilmiş bir politikası yok.
Ama Kürt politikalarını Irak’taki belirsizliğe, Irak ile ilgili politikaları da Kürt meselesinin dar çerçevesine tabi kılmamak gibi bir hassasiyet var.
Bunun da nedeni Irak’taki belirsizlik. Bu bütün siyaset modellerini, taslakları, girişimleri bir anda içine çekip sıfırlayacak bir kara delik niteliğinde.
KÜRT-Şİİ İTTİFAK ARAYIŞI
IRAK’ta ilginç gelişmeler oluyor. Şiilerle Kürtler yeni hükümet kuruluşu için Kuzey Irak’ta buluşarak pazarlıklara başladılar. Ulusalcı Şii lider Mukteda El Sadr ise Sünnilerin biri İslamcı, diğeri laik iki siyasi partisi katılmadığı gerekçesiyle geçen hafta Süleymaniye’de başlayan görüşmelerden çekildi.
Irak’ın bütünlüğü konusunda ısrarlı olan Sadr, Şii-Kürt ittifakına karşı. Kürtlerin yerine Sünnilerle ittifaktan yana.
Süleymaniye’deki pazarlıklardan sızan haberlere göre Kürt-Şii ittifakı, Sünnilerin anayasada yapmak istedikleri değişiklikleri engellemenin formülünü arıyor.
Seçimlere katılma koşulu olarak Anayasa’daki bazı maddelerin değiştirilmesi tavizini kopartan Sünnileri rahatsız eden maddelerin başında Kerkük’ün geleceği ve petrol gelirlerinin paylaşımı ile ilgili maddeler var.
Kürtler ise bu konularda geri adım atılmasını istemiyorlar. Şiiler de güvenlik güçlerinin yönetimini ellerinde tutmakta ısrar ediyor. Kerkük’e karşı İçişleri Bakanlığı. Sızan haberlere göre, pazarlıklar bu noktada yoğunlaşıyor.
BOSNA ÇÖZÜMÜ MÜ
SÜNNİLERİN isteğine tamamen ters bir hükümet kurulma olasılığı Irak’ta yeni model arayışlarını ortaya çıkartıyor. Son günlerde Irak’ta Bosna modelinden söz edildiğini de duyuyorum. Bağdat Saraybosna olabilir mi?
Şimdilik mümkün değil. Sünniler, Irak’ın bütünlüğünden vazgeçip Boşnakların kaderine razı olamazlar. Irak’ta model tutturmak giderek zorlaşıyor.