'BİR gölden çıkıyorsun, bir göle giriyorsun, gözlerin siyah bir bantla örtülü, ama sen etrafı hala aydınlık sanıyorsun.'Henri Michaux GARİH cinayetinin soruşturmasıyla ilgili hiçbiri haberi dinlemiyor, okumuyorum artık. O çocuklar dışında. Çünkü gerçek olan tek şey onlar. Yüzümüze tutulan birer ayna gibi. Gazetelerde, televizyonlarda hoyratça deşifre ettiğimiz tinerci çocuklar, üç beş kuruşa önlerine çıkan adamlarla sevişen küçük kızlar, bu soruşturmanın tek gerçeklikleri. Hayatın kenarına tutunabilmek için kendilerine uzatılan can simitlerine ne kadar kirli, ne kadar tehlikeli diye bakmaksızın sarılan bu çocukları nasıl bu kadar rahatça harcayabiliyoruz?Onları televizyonlarda sorguya çekebiliyor, vücutlarını satarak geçinen küçük kadınları hoyratça ortalara saçabiliyoruz. Bununla da kalmıyor ailelerini, annelerini, teyzelerini, babalarını karşımıza oturtup anlattırıyoruz da anlattırıyoruz. 'İçeriden çıksın onu öldüreceğim' dedirtene kadar. Kendini başkasının yerine koyma, sakınma, üzülme, insanlık, sorumluluk... Nerede bıraktık reflekslerimizi? Deşip deşip bırakıyoruz, ya yapmamız gerekenler? Onları konuşmuyoruz. Dışişleri Bakanlığı'nın parlak genç diplomatlarından Engin Soysal'ın Türkçeye kazandırdığı 'Açı Direkleri' adlı aforizmalar kitabında Henri Michaux bu, kendini kendi içinde kaybetme durumu için söylüyor yazının girişine koyduğum alıntıyı. 'Bir gölden çıkıyorsun bir göle giriyorsun, gözlerin siyah bir bantla örtülü, ama sen etrafı hala aydınlık sanıyorsun.'* * *GLOBALLEŞMENİN en büyük sorunlarından biri insan ticareti. Özellikle de çocuk ve kadın ticareti. Bu konu, Güney Afrika'nın Durban kentinde Cuma günü başlayan 'Irkçılığa Karşı Dünya Konferansı'nda da ele alınıyor. Her ne kadar konferans, esir ticareti yapan ülkelerin Afrika'dan özür dileyip dilememesi, ya da İsrail'in Filistin'e karşı izlediği politikalar nedeniyle ırkçı ilan edilip edilmemesi noktalarında dikkat çektiyse de, insan ticareti, kadın ve çocuk fuhşu gündemde önemli yer tutuyor.İnsanların daha iyi yaşam koşulları umuduyla çıktıkları yolculuk, global suç şebekelerine ve bunların en kolay kurbanları kadın ve çocukların global biçimde sömürülmelerine fırsat tanıyor.Türkiye bu toplantıya, ABD ve İsrail gibi alt düzeyde katılıyor. Avrupa öyle değil, onlar ciddiye alıyor. Almanya yüzleşiyor. Dışişleri Bakanı Fischer, geçmişte yapılanlar için özür diliyor. * * *ULUSLARARASI Hukukçu Kadınlar Federasyonu'nu Cumartesi günü İstanbul'da İnsan Ticareti, özellikle de kadın ve genç kız ticareti konulu bir toplantı düzenledi. Cumhurbaşkanı Sezer ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü dinledik toplantıda. Her ikisi de konuyu insan hakları çerçevesinde ele aldılar.Bakan Türk, 'insan haklarını herkes için yaşanan bir kavram haline getirmek herkesin görevi' derken, dışarıda 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü kutlamak için izinsiz gösteri yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan HADEP'lilerin sayısı yüzlerle ifade ediliyordu.* * *BİR gölden çıkıyoruz bir göle giriyoruz. Gözlerimiz siyah bantla örtülü, ama biz etrafı hala aydınlık sanıyoruz.Mezarlarlıklarda vücutlarını satan genç kadınları, tinerci çocukları, bizden olmayanları, ötekileri bir çırpıda harcayabilecek kadar yok farz ederek. Bencilliğin karanlığını fark etmeden.