Paylaş
“Özgür bir toplumda gerçekleri bilmek durumunda olduğumuza inanırız.
Gerçekler vatan hainliği haline gelirse o zaman başımız büyük dertte demektir.
Ama şimdi bu gerçekleri açıklayan insanların başı derde giriyor.”
Son zamanlarda duyduğum en çarpıcı açıklama bu.
Amerikan Yönetimi Julian Assange’ı yargılayıp yargılayamayacağını araştırıyor, Türkiye gibi bazı hükümetler, yakışık almayan düşünce ve ifadeleri nedeniyle Amerikalı diplomatları mahkemeye vermek için hazırlık yapıyorlar.
Amerikan ordusu askerlere WikiLeaks’e girmeyi yasakladı. Üniversiteler öğrencilerini, “eğer bu dokümanları öğrenmeye kalkarsanız büyüdüğünüz zaman devlette iş bulamazsınız” diye tehdit ediyorlar.
Sadece Suriye, Suudi Arabistan gibi demokrasi konusunda iddiası olmayan ülkeler değil, demokrasinin beşiği ülkeler şimdi bu siteyi susturmanın peşinde.
Fransa da vatandaşlarının gerçekleri bilmesini engellemek istiyor. Sanayi Bakanı, iş ve teknoloji dünyasının liderlerine Cuma günü mektup yazarak bu siteye Fransa’dan ulaşımın engellenmesi ne yapılabileceğini sordu.
Dünya telaş içinde. NASA’nın flaş açıklaması, arsenik hayat bile gündemi değiştiremedi.
“BİZİM Merkez Bankası’na da bir Wikileaks lazım” diyor Ron Paul. “Son on yılda Merkez Bankası başkanlarının diğer başkanlarla kapalı kapılar ardındaki konuşmaları açıklansa neler olur acaba” diye sorduktan sonra, ABD ve Avrupa’yı sarsan krizde canı yanan halkın bu konuşmalara fena kızacaklarını söylüyor.
Bir gecede kapanan iş yerleri,
ödenemeyen borçlar, yarınlarını kaybeden insanlar, intiharlar o kutsal devlet sırlarının, ulusal menfaat adı altında verilen yanlış kararların sonucu.
GERÇEKLER ihanet haline geldiğinde onları açıklamak vatan hainliği sayılabilir mi?
Ne özel hayat zırhı ne devlet sırrı gerekçeleri gerçeklerin kalitesini değiştirmeye yetebilir. Geçek kalitesiz ise açıklanmasa da kendisini belli eder.
Ergenekon iddianamelerindeki, haksız iddialar bir yana, tüyler ürpertici gerçeklerin açıklanması mı vatan hainliği yoksa
gerçekler mi?
Adalet Bakanlığı ve Hükümet, basın yasalarında değişiklik üzerinde çalışıyor. Değişikliklere bu açıdan yaklaşmayacaksak hiçbir işe yaramaz.
Halkın gerçekleri bilme hakkı, seçilmişlerin ve atanmışların halk adına verdikleri kararları “erişilmez, dokunulmaz ve eleştirilemez” kılamaz.
İkiyüzlü, takiyeci, “şimdi önümde
seçim var sonra bu mevzuu konuşuruz” türü al takke ver külah anlaşmalara kimsenin saygı beklemeye hakkı yok.
Assange ve arkadaşları gerçeklerin üzerindeki şalı öyle bir çektiler ki altından çıkanlar feryat figan.
Paylaş