Paylaş
Diyarbekir elini
Sevdim bütün yerini
Küstinse gel barışağ
Naz etme ver elini
(Diyarbakır manisi)
DİYARBAKIR
Yağmura gebe havalar vardır ya onlardan birinde girdim Diyarbakır'a. Yine Nevruz ve ben yine Güneydoğu'dayım.
Temel sorunlarını akılcı yollardan çözemeyen toplumların, sembollere sarılarak haklılıklarını kanıtlamaya kalkıştıkları bir gün haline geldi bugün.
Bir bayram değil, bir didişme günü sanki.
Benim bayramım, senin bayramın. Benim rengim, senin rengin.
Oysa ortak mücadele zamanı artık, bölücülüğe, geri kalmışlığa, yoksulluğa ve de yolsuzluğa karşı.
Çağdaş ve zengin bir ülkede yaşamak için.
* * *
DİYARBAKIR'da olağanüstü önlemler alındığını duydum gelmeden önce.
Kentin gecekondu mahallelerini dolaşmaya çıktım ilk iş.
Şehitlik, Benuse, Ali Paşa...
Yollar çocuk dolu. Bir de çöp.
Kadınlar evlerinin önündeki tandırlarda ekmek pişiriyorlardı.
Gecekondu damlarında boy boy çanak antenler.
Bir panzer, bir zırhlı araç ve üç tane de motosikletli şahin gördüm.
İleri sürüldüğü gibi her yer kordon altında filan değil yani.
Medeni önlemlerle kuş uçurtmamak da mümkün. Emniyet Müdürlüğü'ne yerleştirilen kameralar gibi mesela.
Vatandaşı huzursuz etmeden asayişi sağlama yöntemi.
* * *
DEMOKRASİ ve Barış Partisi, Kürt sorununa barışçı çözümden yana olan ve şiddete karşı çıkan Kemal Burkay'ın çizgisinde yeni bir parti. Türkiye çapında örgütlü ve kendilerini ‘‘Bütün Türkiye'nin Partisi’’ olarak niteliyorlar.
‘‘Diyarbakırlı asırlardır bayramı kutladı, bugün de kutlayacağız’’ diyor Genel Başkan Refik Karakoç.
Hassas dönemlerde, provokasyona meydan vermemek için devletin sokak gösterilerini engellemesini doğal karşılıyor.
‘‘Ama’’ diyor ‘‘Kapalı salon kutlamalarına neden hayır denildiğini anlamıyorum.’’
Demokrasi ve Barış Partisi, izin verilmediği için bugün salon toplantısı düzenlemiyorsa da parti lokallerinde Nevruz'u kutlamaya hazırlanıyor.
‘‘Partimizin amblemi ve baharın ilk müjdecisi nergis çiçekleri dağıtacağız’’ diyor.
Çünkü, şiddeti lanetleyen, barışı ve diyalogu savunan birilerinin de Nevruz'un ‘‘özgürlük, yeniden yapılanma, yeniden doğuş’’ anlamına sahip çıkması gerektiğine inanıyor.
* * *
KÖR terör tehdidi bayramı yasaklattırıyor, Diyarbakır'ı küstürüyor.
Nevruz ya da Nevroz, 21 Mart'ı kışın karanlığından baharın aydınlığına çıkış ve kardeşlik günü olarak kutlamamız gerekiyor.
Paylaş