Paylaş
Bakü
Bağımsızlıktan bu yana Azerbaycan'da ilk kez bir cumhurbaşkanı, darbe ile indirilmeden ya da istifa zorunda bırakılmadan görev süresini tamamlıyor.
Ve ilk kez, Azerbaycan'da muhalefet adaylarının göstermelik olmadığı bir seçim gerçekleşiyor Azerbaycan'da.
Bugün demokrasiden söz etmek pek kolay olmasa da, demokrasi özlemi hem iktidar hem muhalefet kanadınca paylaşılıyor.
Ama Gürcistan ve Ermenistan yani diğer Kafkas ülkeleri dikkate alınacak olursa Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana bir tek Azerbaycan'ın bağımsızlık konusunda sağlam adımlarla mesafe aldığını teslim etmek gerekiyor.
Üstelik herkesin ağzını sulandıran petrolüne rağmen, büyük güçler arasındaki dengeleri ustaca kurarak, Azerbaycan bağımsızlığını tartışma konusu olmaktan çıkartıyor.
Bu başarının altında tüm Azerbaycan halkı ama en çok da Aliyev'in imzasının bulunduğunu teslim etmek gerekiyor.
Aliyev, bir dönem daha başkanlık istiyor. İlk döneminde istikrar ve bağımsızlık sorunlarını çözüme bağlayan Haydar Aliyev ikinci döneminde ülkenin demokratikleşmesinin üzerine eğileceği mesajını veriyor.
Seçimleri izlemeye gelen 300 yabancı gazeteci ve gözlemci gibi biz de Ümit Turpçu, İrfan Sapmaz ve ben Hürriyet ekibi olarak meydanlardan meydanlara koşturduk. Halkın nabzını tuttuk, başkan adaylarının adrenalinini ölçtük.
* * *
JAPON gazeteci, kaldırımın kenarına başlarını dayayıp derin bir uykuya dalmış görünen koyunlara hayretle baktı. Saydı, tam on tane. Sonra döndü etrafına sormaya başladı. ‘‘Aliyev'i dinlemeye gelenler bu koyunları neden getirdiler?’’ Ona kurban meselesini anlatırken Aliyev göründü.
Beni görünce sevindi. Sarıldık. Kolumdan tutarak ‘‘Bak’’dedi, ‘‘bunları hep ben yaptırdım.’’
Sovyet tipi toplu konutların pencere ve balkonlarından sarkanlar Aliyev'i alkışlıyordu. Tam bir yüzyıldır Azerbaycan ve dünya tarihinin dönüm noktalarına tanıklık etmiş olan Sabuncu'daydık. İlk Azerbaycan petrolü bu bölgeden ‘fortan’vurmuş, geçen yüzyılın sonunda petrol talanı buralarda yaşanmış, Sovyet ihtilalinin ilk tohumları burada petrol işçileri arasında atılmıştı. Ve Aliyev bu bölgeden seçilerek Sovyet parlamentosuna gitmiş, adım adım yükselerek Politbüro'ya giren ilk Türk olmuştu.
‘‘Buraları petrol talanından sonra oturulmayacak kadar kötüydü. Stalin'in bütçesinden paralar çıkartarak buraları ben yaptırdım. Toprak döktürdüm. Ağaçlar diktirdim. Ben ki Sovyet bürtçesinden halkım için para çıkartmıştım, şimdi kendi bütçemizden harcamaya neden çekineyim? (Halkın ekonomik durumuyla ilgili eleştirilere cevaptı bu söyledikleri aslında) Ama bütçe müsait değil.’’
* * *
BUGÜNKÜ seçimlerin en kuvvetli ikinci adayı İtibar Memedov. Azerbaycan Ulusal İstiklal Partisi Lideri İtibar Memedov'un, beni görür görmez ilk söylediği şu oldu: ‘‘Benimle konuşuyorsunuz, sonra gidip Heyder'i terifliyorsunuz.’’ Hayatlarındaki olumsuzluklardan hep gazetecileri sorumlu tutan liderlere duyduğum tepkiden olsa gerek, ‘‘O beni etkiliyor, siz etkileyici bir şeyler yapıyor musunuz?’’ deyiverdim. İtibar Memedov bunun üzerine cidden etkileyici hırsızlık hikayeleri anlatmaya başladı. Son bir yıl içinde ülkeye 30 milyon dolar insani yardım, 35 milyon da Kızılhaç yardımı gelmişti ve 65 milyon dolar buhar olmuştu. Yoktu. Kimin cebine gittiği de bilinmiyordu. Bu Memedov'un anlattıklarının sadece bir tanesi.
* * *
İTİBAR Memedov'un anlattıkları, aralarında Elçibey'in de bulunduğu 40 parti ve örgütün oluşturduğu muhalefet cephesinin demokrasi şikayetleri Azerbaycan'da önümüzdeki dönemin demokrasi ve ekonomik reformlar dönemi olacağını gösteriyor.
Bu rüzgarın kuvveti, Aliyev Müzesi'nin girişinde göze çarpan bu logandan da anlaşılıyor:
Halq devlet için yok; Devlet halq için olmalıdır...
Paylaş