ÇİN Başbakanı Wen Jiabao, dört Avrupa ülkesini kapsayan gezisinin son durağında bugün Türkiye’ye geliyor.
2 Ekim’den bu yana Avrupa’yı turlayan Başbakan Wen, Atina, Brüksel ve Roma’da önemli temaslarda bulundu. Ekonomik krizin etkilerini hâlâ ciddi biçimde hisseden Avrupa için Çin Başbakanı ile ikili ilişkiler hiçbir zaman bu günlerde olduğu kadar ilginç değildi. Bugüne kadar AB’nin üçüncü ülkelerle işbirliği çerçevesinde gelişen ilişkiler, bu sıkışık zamanda bulduğu boşluklardan sızarak Komisyon kararlarını zorluyor ya da çok yakında zorlayacak. Brüksel’de, “Yuan’ın değerini artırma baskısı yapmayın. Yoksa Çin’de büyük ayaklanmalar olur, bu da sizin için felaket olur” diyerek Avrupa’ya kafa tutan Çin Başbakanı, İtalya ve Yunanistan ile ikili ticaret anlaşmaları imzalarken son derece nazikti. Hatta Yunanistan’ın borçlarını satın almaya bile talip oldu.
BUGÜN G-7 ülkelerinin maliye bakanları, değeri düşük tutulan Yen’in global krize tehdidini masaya yatırırken Çin Başbakanı Türkiye’de çok önemli konuları ele alacak. Bu ziyaret, dört ülkeyi kapsayan bir paket program dahilinde olsa da bazı ülkelerin sinirlerini oynatmaya yetiyor. Tabii, esas konu bu ziyaret değil, bir süre önce Çin’in Türkiye’de, Anadolu Kartalı tatbikatları çerçevesinde ortak bir hava tatbikatına katıldığının ortaya çıkmasıyla doğan soru işaretleri. . Geçen hafta gizlice gerçekleştiği ileri sürülen Türkiye-Çin tatbikatında resmen açıklanmasa da Çin’in Sukhoi SU-27 savaş uçağı ve F-16’da eğitilmek üzere pilot gönderdiği ileri sürülüyor. Aslında Sovyet menşeli olan bu uçaklar, bir savaş sırasında NATO’nun AWACS sistemini çökertmek amacıyla geliştirilmişti. Türkiye’de Çin ile ilk kez gerçekleşen bu tatbikattan sonra ABD Yönetimi, neden bu tatbikatın yapıldığını ve ne tür savaş oyunlarının sergilendiğini öğrenmek için bilgi istedi. Bu uçakların İran üzerinden geldiği iddiaları ise Türkiye-Çin-İran aksı mı sorularını yol açtı.
DURUM bu. Tabii ki Türkiye kendi önceliklerini belirleyecek. Beni ilgilendiren “samimiyet”. Gazze’de insan haklarını ve demokrasiyi bu denli savunan bir hükümetin Çin ile ilişkilerde Uygur katliamını görmezden gelmesi. Belki de yanılıyorumdur, Uygur halkının insan hakları da gündeme gelir.