Arap aydınları AKP’yi tartışıyor

ARAP dünyası AKP konusunda ikiye ayrıldı.

Siyasal İslamın ılımlı bir yol izleyerek daha güçleneceğini savunanlar ile AKP’nin siyasal İslami bir hareket olmadığını söyleyenler arasındaki tartışma giderek genişliyor.

Suudi Arabistan’daki reformcu aydınların oluşturduğu Saudidebate.com. sitesindeki iki makale bu tartışmanın en tipik örnekleri olarak dikkatimi çekti.

Suudi gazeteci Abdel Aziz Al-Khedr, "Arap İslami hareketler AKP’nin Türkiye’deki başarısından ılımlaşma dersi almalılar" başlıklı yazısında, AKP’nin Türkiye’de asker ve aşırı laik kesimlere karşı mücadele ederek iktidara geldiğini ancak bu mücadelenin Cezayir örneğindeki gibi şiddetle olmadığının altını çiziyor.

AKP’nin zaferinin "Türkiye’de 80 yıldan beri dinin önünü kesen laik kesimlere karşı halkın geniş çoğunluğunun İslami değerlere göre yaşama isteğini yansıttığını" belirtiyor.

Arap ülkelerindeki hükümetlere de AKP’yi örnek gösteren yazar, İslamcı hareketlerin baskı altına alınmasının bu hareketleri radikalleştirdiğini söylüyor.

"AKP’nin zaferi, İslami hareketlerin ideolojisinin Arap dünyasında gelişme olasılığıyla ilgili birçok soruyu gündeme taşıyor. Acaba Türk deneyimi gelecekte bu hareketlerin siyasi platformlarını ve sloganlarını etkileyebilecek mi?"

Bu soru, AKP’nin İslami hareketlerin öncelikleri olan konulara nasıl yaklaşacağı tartışmasını da açıyor. Acaba Türkiye’nin İsrail’e karşı pozisyonu değişecek mi?

AKP’yi, bir İslami hareketin pragmatik, bunun sonucu olarak da ılımlı bir çizgiye oturmasının örneği olarak görenlerin kafasını kurcalayan ikinci bir soruyu ise Al-Khedr şöyle özetliyor:

"Hiç şüphe yok ki, İslami politik programda anlamlı değişikliklere gidebilmek en önemli konu. Tabii ki, şeriatı sisteme sokarken ve toplumun daha yaygın biçimde İslamileştirilmesi sırasında çok büyük zorluklar olur. Yine de Arap dünyasındaki İslami toplulukların AKP’nin, engelleri aşma ve önceliklerini belirlemede gösterdiği başarılı uygulamalarından çok şey öğrenmeleri beklenir."

* * *

"YANLIŞ, yanlış, yanlış!"

Filistin asıllı Mısırlı kadın gazeteci Mona El Tahawy, Müslüman Kardeşler başta olmak üzere AKP iktidarını bu açıdan yorumlayanlara böyle yanıt veriyor.

"Abdulah Gül’ün cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasıyla birlikte, İslamcıların demokrasi testini nasıl geçebilecekleriyle ilgili hatalı yorumlar yapılıyor. Müslüman Kardeşler, destekçileri ve savunucuları, Arap İslamcılarının demokrasi ile flört etmesinden korkulacak bir şey olmadığını, Türkiye’de olduğu gibi bunun Arap dünyasında da başarılı olabileceğini söyleyerek bizi ikna etmeye çalışıyorlar. Yanlış. Yanlış. Yanlış. Çünkü ne Gül ne de AKP İslamcıdır. Müslüman Kardeşlerle, üyelerinin dini inançları dışında paylaştıkları pek bir şey yoktur."

"AKP’nin Türk politikasındaki başarısı, Müslüman Kardeşlerin Arap politikasındaki rolüyle ilgili korkuları gidermek için kullanılamaz."
diyor El Tahawy.

Mona El Tahawy ve aynı görüşü paylaşanlar Arap dünyasında çok tehlikeli bir gelişmeye dikkat çekiyorlar.

İslamcı hareketlerin, AKP’yi örnek göstererek halka "AKP’ye bakın, bizden korkmayın" mesajı vererek güçlenmeleri bu kesimin en büyük endişesi.

Sadece siyasal İslamcılar değil, Arap dünyasındaki baskıcı rejimler de İslamcı hareketi kontrol altında tutabilmek, kendileri için tehdit olmalarını engellemek amacıyla AKP’yi kullanıyorlar.

Gözler Türkiye’nin üzerinde. AKP, Arap dünyasında kimin umudu olacak? Bu tartışmaya AKP’den başka kim net ve açık bir yanıt getirebilir ki?
Yazarın Tüm Yazıları