Paylaş
Kampanya yorgunu halkımın üzerine bir de bayram trafiğinin gerginliği gelince sinirler iyice gerilmiş.
Umuyorum bugün her şeye bir ince ayar çekebilir ve bayramın sıcaklığını birlikte yaşayabiliriz. Daha az bağırarak konuşuruz mesela, daha çok dinleyip anlamaya çalışırız birbirimizi.
İyi bayramlar dileyerek başlarken, son günlerde başka bir yerlerde üst üste çekilen ama bir türlü tutturulamayan ince ayarlardan söz etmek istiyorum.
Evet, Avrupa’nın kafası karışık. Anayasa referandumu öncesinde Brüksel’den açıklamalar ardından da düzeltmeler geliyor.
AB çevreleri, Anayasa paketini olumlu karşıladıklarını belirtirken zaman zaman, resmi görüşün ötesine geçerek Türkiye’nin iç siyaset sahnesinde rol paylaşır hale geliyorlar. Bunu fark edince de ince ayara mecbur kalıyorlar.
* * *
KOMİSYON’un genişleme sorumlusu Stefan Füle’nin sözcüsü, Anayasa paketi ile açıklamasında aynı hataya düşünce ertesi günü Komisyon yazılı açıklama yapmak zorunda kaldı.
Sözcü Angela Filote, Türkiye’den bir grup aydının Komisyon’a Anayasa paketi ile ilgili eleştirilerini içeren mektuplarına verilen yanıtla ilgili açıklama yaparken, Anayasa paketinin İlerleme raporlarındaki taleplere uygun olduğunu söyledi.
Daha da ileri giderek, “Paketin kabul edilmesi İlerleme Raporu’na olumlu yansıyacak” dedi.
Ama bunun, Komisyon’un, üye ülkelerin iç siyasi tartışmalarında “taraf” tutmama ilkesi ile bağdaşmadığını görmeleri fazla zaman almadı. Açıklamadan bir gün sonra Komisyon’dan bu kez aynı konuda yazılı bir açıklama geldi.
Burada, Komisyon’un Türkiye’de süren tartışmalarda taraf olma niyetinin bulunmadığı açıkça belirtildi.
Ayrıca, “Bu tartışmanın karşılıklı saygı ve diyalog çerçevesinde sürmesi” temennisinde de bulunuldu ve Anayasa paketinin herkesi kucaklayan bir uzlaşma temelinde hazırlanmamış olmasından duyulan kaygı da dile getirildi.
Ama referandumda “evet” çıkarsa bunun İlerleme raporuna olumlu yansıyacağı ibaresi yer almadığı gibi bu noktada düzeltme yapıldı.
* * *
ÖNCE şunu söyleyeyim. Komisyon Anayasa Paketi’ni destekliyor. Daha doğrusu, AB ile uyum yasalarının hayata geçmesi için gerekli reformların yapılmasını yıllardan beri istiyor. Anayasa değişikliğine de bu kapsamda olumlu yaklaşıyor. Öyleyse bu, Brüksel’in paketin arkasında durduğu biçiminde yorumlanabilir mi? Tabii ki hayır.
Filote’nin açıklamasına gelen ince ayarda Komisyon, Anayasa paketi ile ilgili pozisyonunun olumlu olduğunu söylüyor, bunun gerekçesi olarak askeri mahkemelerin yetkilerinin kısıtlanmasını, ombdusmanlık kurumunun oluşturulmasını, “hassas” kişiler için pozitif ayrımcılık getirilmesi, memur haklarının genişletilmesini gösteriyor.
Ama yargı ile ilgili değişiklikler konusundaki yaklaşım temkinli. “İşte AB normlarına uygun değişim budur” havası yok.
Aksine “biz uygulamaya bakarız” mesajı veriliyor.
“Yargı ile ilgili reformlara gelince, Komiser Füle’nin birçok vesile ile söylediği gibi, yargıda bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerinin yerine gelip gelmediği konusunda ancak Avrupa Birliği standartları ile uyumlu bir uygulama bize karar verme imkanı tanır. O nedenle de Füle 12 Eylül’de paketin kabul edilmesi halinde, reformların uygulanma şeklinin önemli olacağının altını çizdi” deniyor.
Bu açıklama ile “Evet”in karşılığının sorgusuz sualsiz olumlu bir rapor olmayacağı, AB yolunda ilerleme için “evet”in yetmeyeceği hatırlatılıyor.
Paylaş