İnsanlar marketlerde dip dibe ama mezarlık ziyareti yasak

“Eşini yeni kaybetmiş bir insanım, acım çok büyük” diyerek başladığı iletisinde okurumuz şunları kaydetmiş:
* İnsanlar marketlerde dip dibe alışveriş yaparken, toprak altında yatan cansız bedenleri mezarları başında ziyaret edemiyoruz.
* Böylesine saçma bir uygulamanın, yakınlarını kaybeden insanlarda yaratacağı ruhsal travmayı herkesin anlaması mümkün değil.
* İnşallah en kısa sürede ve kontrollü bir şekilde mezarlıklar yeniden ziyarete açılır ya da en azından istisnai izinler verilir.

DİKKAT! BU BİR BAŞKENT AYIBIDIR

ÇOCUKLAR ÇÖP TOPLUYOR

Okurumuz Kenan Kızıl, bu fotoğrafları Çankaya’nın Öveçler Mahallesi’nde çekmiş ve şu notu düşmüş:



“Çocuklar hâlâ çöp topluyorlar. Bu görüntülerin önüne geçilmesi lazım.”



72 YAŞINDAKİ OKURUMUZ DİYOR Kİ

RAPORLU İLAÇLARIMI TEMİN EDEMİYORUM

Okurumuz Ö. Alev Yücekent, 72 yaşında ve evinde.
Raporlu ilaçlarına ulaşmakta güçlük çektiğini söylüyor.
“45 dakika telefonda bekledim, ilaçlarımı getiren olmadı. Hani ihtiyaçlar karşılanıyordu?” diyen okurumuza yetkililerin acilen ulaşması lazım.
İLETİŞİM İÇİN: alevyucekent@gmail.com

MASKE BULAMIYORUZ

Okurumuz Hayri Ceviz, 71 yaşında ve evinde.
68 yaşındaki eşi ise yüzde 90 engelli ve haftanın üç günü diyalize giriyor.
Hürriyet Ankara WhatsApp Şehir Hattı’na “Maske bulamıyoruz. Bize maske temin edebilir misiniz?” mesajı bırakan okurumuzun sesine ses verecek bir yetkili var mı?
Bize ulaşın, okurumuz Hayri Ceviz’in numarasını sizinle paylaşalım.

HAVALANDIRMA SİSTEMLERİNDEN ÇIKAN UĞULTU BEYNİMİZİ OYUYOR

Okurumuz Betin Yiğit, Çankaya’nın Kavaklıdere Mahallesi için “Tam bir uğultu/gürültü cehennemi” demiş ve şöyle devam etmiş:
“Koronavirüs salgını nedeniyle evlerimizde kapalı kaldığımız bu acı günlerde, otel ve hastanelerin havalandırma sistemlerinden çıkan uğultu beynimizi oyuyor. Ya susturucu ve mikrop filtreleri yok ya da elektrik sarfiyatı olmasın diye kullanmıyorlar.”
*
Okurumuz, hem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a hem de Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’e şu çağrıda bulunmuş:
“Vatandaşın beyin ve kalp sağlığı böyle basite indirgenemez. İnsanlara çektirilen bu azap acaba niçin önlenemiyor?”

BAŞKANLARIN TAKACAĞI ROZET ‘İNSANLIK ROZETİ’DİR

Okurumuz Umut Özkan, “belediye başkanı” yani diğer adıyla “şehremini” olan kişilere, özellikle de bugünlerde çok büyük görevler düştüğünü kaydettiği iletisinde, “Siyaset, görüş ve önemlisi de parti farkı gözetmeksizin tüm başkanların takacağı rozet ‘insanlık rozeti’dir.” demiş.
Gerekçesini ise şöyle aktarmış:
ÇÜNKÜ: Hepimiz insanlık sınavından geçiyoruz.
ÇÜNKÜ: Bu kötü günlerden ancak insanlık, dayanışma ve vicdan değerleriyle çıkabiliriz.

BELEDİYELER SEBZE VE MEYVE SATSIN

“Belediyeler, tıpkı eskiden olduğu gibi halkın refahını sağlamak düşüncesiyle sebze ve meyve satsın.”
Yalçın ÇULHA

ASKİ’YE 2 SORU

Ankaralıların evlerinde kalmaya devam ettikleri şu günlerde, bir okurumuzun Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi(ASKİ) Genel Müdürlüğü’ne iki sorusu var:
1) Şu an Ankara’nın şebeke suyuna Gerede’den su geliyor mu?
2) Şu an Ankara’nın şebeke suyuna Kesikköprü’den takviye var mı?

ANKARA ÇAYI BARİ BU YAZ KOKMASIN

Hürriyet Ankara okurlarından yıllardır(özellikle de ağustos ve eylül aylarında) gelen şikâyetlerden biri de şudur:
“Ankara Çayı kokuyor!”
*
Bu öyle bi koku ki...
Metronun Akköprü istasyonunda bile burun direğini sızlatır.
*
Bir okurumuz, “Bari bu yıl önlem alınsın” diye başladığı iletisinde Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne şu çağrıda bulunmuş:
“Ankara Çayı her yaz leş gibi kokuyor ve biz Varlık Mahallesi sakinleri olarak yıllardır sesimizi kimseye duyuramadık. Bari şimdi koronavirüs salgını nedeniyle insanların evlerine çekildiği, baharla birlikte doğanın kendini yenilediği tam da bu dönemde, Ankara Çayı’nda kapsamlı bir ıslah çalışması yapılsın.”